Ne yıldı ama. Geriye dönüp bakınca ne kadar iyi bir resim görünür, emin değilim. Hatırlamak istemeyeceğimiz bir yıl oldu 2020. Bundan şüphe bile duymuyorum.

Bekir Özgür AYBAR / [email protected]

Yine de müzik bizimleydi. İyi şarkılar ve iyi albümler geldi bu kapkaranlık yılda bile. “Her şeye rağmen iyi ki müzik vardı” klişesini dillendirmek için tek bir hakkım varsa onu burada kullanıyorum. Benim kişisel en iyi 8 albümlük 2020 listem aşağıda. 1 numara hepimiz için değişiklik gösterebilir. Siz zirveye kendi en iyi albümünüzü koyun. 2021 daha iyi olsun. Hepimiz için.

8. Alice Boman – Dream On

Alice Boman’ı ilk kez duyuyorsanız kesinlikle keşfedin ve dinleyin. Özellikle bu albüm ve albümün içerisindeki şarkılardan “Everybody Hurts” onunla tanışmak için doğru bir hat var ediyor. Dream On indie folk çizgisiyle ve özgün hikaye anlatıcılığıyla klas bir albüm. Çok güçlü. Üstelik olabildiğince sade. 

https://www.youtube.com/watch?v=DzKEphFL8Ao&ab_channel=AliceBoman

7. Courteeners – More Again Forever

Frontman Liam Fray şöyle diyor: “Grupta işler yolunda gitmeyince hayatım da kötü seyrediyor.” Neyse ki Courteeners, Liam’ın korktuğu kadar silik bir ekip değil. Geçen yıl Manchester’da 50 bin kişiye çaldılar. More Again Forever ise Britanya müzik listelerinde iki numaraya kadar çıktı. Pandemi onların hızını kesti ama albüm burada ve gücünü korumaya devam ediyor.

https://www.youtube.com/watch?v=f7wRlXMc7RA&ab_channel=Courteeners

6. Doves – The Universal Want

Manchesterlı grup bu yeni stüdyo albümüyle birlikte tam 11 yıllık ara dönemini sonlandırdı. Jeez Williams, Jimi Goodwin ve Andy Williams üçlüsü birlikte müzik yapmaya hayli uzun süredir ara vermiş olsa da The Universal Want aradan geçen yılların müzikal duruşlarını sağlamlaştırdığını kanıtlıyor. Bu albüm sadecee bu yıla hapsedilemeyecek kadar derin. Umarım yakın süreçte buraya konsere gelirler de The Universal Want’taki şarkıları canlı canlı duyarız.

https://www.youtube.com/watch?v=g_ZuH7Gd_6I&ab_channel=DovesVEVO

5. Eskiz – Kozmik Ruh Dansı

Rock & Roll hattını tüm gücüyle savunan kim kaldı? Listeyi oluştururken Eskiz’i de ekleyin. Albümün en büyük gücünü söylüyorum: Tek solukta dinliyorsunuz. Şarkıların yüksek enerjisi ayağınızı yerden kesiyor ve zaman / mekan gerçekliğinden kopup başka dünyalara gidiyorsunuz. Yılın yerli sahne özelindeki en iyi albümlerinden biriyle karşı karşıyayız.  

https://www.youtube.com/watch?v=tqJU5UQlUmM

4. Future Islands – As Long As You Are

Future Islands denince aklımıza ne geliyor? Bass yürüyüşleri, elektronik altyapılar ve elbette sıra dışı bir vokal ilerleyişi. 4AD aracılığıyla ses veren As Long As You Are‘da toplam 11 şarkı yer alıyor ve bu 11 şarkının tamamı Future Islands denince aklımıza gelen yönlere sımsıkı bağlanıyor. Gerekli sıçrayışı bir türlü yapamadılar. Bu albüm çok güçlü ama onların potansiyellerinin hala daha da yukarısı olduğunu düşünüyorum. Kim bilir belki bundan sonraki albümlerinde ortalığı tam anlamıyla kasıp kavururlar.

https://www.youtube.com/watch?v=6bSr-kd9jgI&ab_channel=FutureIslands

3. Fiona Apple – Fetch the Bolt Cutters

Yapımı uzun yıllar sürdü bu albümün. Fiona hiç acele etmedi. Yavaş yavaş ördü hikayeyi. Sound yapısını kurarken hiç aceleci davranmadı. Usulca demlenen şarkılar, güncel hayat akışının çok ötesinde derdi olan şarkı sözleri albümü bulutların üzerine çıkarıyor. Özetle Fetch the Bolt Cutters tam anlamıyla bir başyapıt. Dinlemeden 2020’yi tamamlamayın.

https://www.youtube.com/watch?v=emXYPRlVBas&ab_channel=fionaappleVEVO

2. Taylor Swift – Folklore

Taylor Swift ne yaptı ne etti sonunda indie dünyasını da etkilemeyi başardı. Tıpkı birkaç yıl önce Lana Del Rey’in başardığı gibi. Bunda The National üyesi Aaron Dessner ile çalışması da bir etken elbette. Şüphesiz yıllar sonra bile 2020 denince akla gelecek birkaç albümden biri olacak Folklore. Taylor Swift kendi hikayelerinden yola çıkarak yazdığı bu şarkılarla kendi kariyerinin zirvesine ulaşıyor desek abartmış olmayız. Folklore kurgusu, planlaması, yapım aşaması, sözleri ve sound yapısıyla klas bir albüm.

1. Muzz – Muzz

Yola çıktıklarında onlar da böyle bir albüm yapabileceklerini tahmin etmemişlerdi bence. Interpol’den Paul Banks, The Walkman’den Matt Barrick ve müzisyen Josh Kaufman’ın buluşması ortaya Muzz adında bir topluluğu çıkardı. Grup yıl içinde kendi adını taşıyan bir uzunçalar paylaştı. Belki de detay bir çalışma olarak planlanmıştı bu, ancak içerikteki şarkıların niteliği hem albümün etkisini yükseltiyor hem de grubun yolunu aydınlatıyor. “Bad Feeling” ile açılan albüm, devam ettiği 12 şarkı boyunca sisli, basık, gri, hafif yağmurlu, tenha ve nefesinizden çıkan soğuk hava buharına bulanmış öğle sonunda bilinmeze doğru yürümenin eşsiz keyfine benziyor.

https://www.youtube.com/watch?v=sfL4STVaG2U&ab_channel=Muzz