Kabarık saçlar, dev vatkalar ve ilk animasyon klibimiz: 80’lerden 9 Türkçe şarkı

Dünya glam rock furyasına tutulmuş, bizse tamamen kendi eksenimizde dönüyoruz. İşte 80’ler Türkçe müzik dünyasını bir cümleyle böyle özetleyebiliriz.

Kabarık saçlar, dev vatkalarla birlikte yavaş yavaş kuralların gevşediği, özelleşme çağı 80’ler Türkiye’sinde radyoların en sevdiği şarkılar genellikle hikâyesi olan şarkılardı. Elbette televizyon vardı ama yine de müzik radyodan, plaktan, kasetçalardan dinlenirdi. “Fabrika Kızı”nın zirveyi gördüğü, MFÖ’nün ilk animasyon klibimizle TRT ekranlarını esir aldığı, İlhan İrem’in henüz ortadan kaybolmadığı, Nilüfer ve Kayahan işbirliklerinin bol bol dinlendiği yıllar, 80’ler… İşte bazılarının şaşıracağınız hikâyeleriyle 80’lerin ünlü şarkılarından seçtiklerimiz. 

Erkin Koray- Çöpçüler (1985) 

Dün gece çok aradım, aradım bulamadım
Kör olası çöpçüler aşkımı süpürmüşler!

“Kör olası çöpçüler, aşkımı süpürmüşler!” Bu nasıl bir aşk diye düşünüyorsanız, aydınlatalım. “Çöpçüler” aslında bir kadına yazılmış bir aşk şarkısı değil! Bu şarkı, bir madde bağımlılığını anlatıyor aslında. Erkin Baba’nın polisi görünce yere attığı, sonra alırım dediği ve çöpçülerin süpürmesiyle kaybolup giden o maddenin ne olduğunu siz anladınız, biz daha fazla anlatmayalım. 

MFÖ- Vak The Rock (1986) 

Avaz avaz bağırdım, ördek gibi
Vak vak vak diye! 

Müzik tarihimizin ilk animasyon klibi “Vak The Rock” MFÖ’nün okul yıllarından arkadaşı olan Ali Murat Erkorkmaz imzalı. 1986 yılında yayınlanan bu klip için Erkorkmaz ve yardımcısı Aret Sevan 9 kişilik bir ekiple iki haftalık bir uğraş sonucu 8 bin 500 kare çizmiş. Grubun yer aldığı sahneler İzzet Öz tarafından bir günde çekilmiş. “Vak The Rock” 80’lerde TRT’nin en çok yer verdiği kliplerden biriydi. 

Sezen Aksu- Haydi Gel Benimle Ol (1984) 

Haydi gel benimle ol, oturup yıldızlardan bakalım dünyadaki neslimize
Ordaki sevgililer özenip birer birer gün olur erişirler ikimize

Pop tarihimizin mihenk taşı albümlerinden biri olan Sen Ağlama’da yer alan bir Sezen Aksu şarkısı. Albümde çoğunlukla Aysel Gürel- Sezen Aksu- Onno Tunç altın üçlüsünün eserleri yer alıyor. “Sen Ağlama”, “Tükeneceğiz”, “Geri Dön”, “Bu Gece” gibi şarkıları barındıran bu albüm Aksu’nun en çok satan albümlerinden biri oldu. Ve pop tarihindeki pek çok şarkıya yön verdi. 

Alpay- Fabrika Kızı (1988) 

Fabrikada tütün sarar, sanki kendi içer gibi
Sararken de hayal kurar bütün insanlar gibi

Şarkının söz ve bestesinde imzası olan Bora Ayanoğlu, Fabrika Kızı’nı 1969 senesinde, ailesiyle Aksaray’da oturdukları dönemde, Unkapanı’ndan geçerken hep gördüğü Cibali Tütün Fabrikası işçilerinden yola çıkarak yaratmış. Televizyon olmadığı için radyo zamanlarında yaptığı bu şarkının, sözleriyle insanların zihinlerinde bir film gibi canlanacak bir hikayeyi anlatmasını istemiş. “Fabrika Kızı” bir süre yasaklanmış ve yeniden ortaya çıkması da 90’ları bulmuş.

Nazan Şoray- Hal Hal (1981) 

Yavru ceylan gibi kaçar
Seke seke, çaydan geçer
Nazo gelin ayağına takar hal hal

Türkan Şoray’ın kız kardeşi Nazan Şoray’ı bir daha müzik dünyasında başka bir eserle göremesek de, 80’lerde kaydedilmiş bu Barış Manço şarkısı “Hal Hal”ı duymayan kalmamıştır herhalde. Hal hal takmak “Bu kızın yavuklusu, sözlüsü ya da nişanlısı var. Ona bakmayın” anlamına geliyormuş. Barış Manço bu şarkıda Nazan Şoray’ı “Nazo Gelin” diye betimlemiş. Aslında Nazan Şoray bir gün Manço’nun kapısını çalmış ve şarkı istemiş. Manço da “Öyle hazır bir şarkı yok” deyince çok üzülmüş. Onun üzüldüğünü gören Manço “Üzülme ben sana bir şarkı yazarım” demiş ve “Hal Hal” böyle çıkmış ortaya. 

Nilüfer- Seni Beklerim Öptüğün Yerde (1987) 

Seni beklerken duydum annemden
Saklarmış veda mektubunu benden
Evlenmişssin şimdi bir esmerle

Bu şarkının orijinali Nino De Murcia’nın yorumladığı “El Cordobes.” İspanya’da faşist diktatör Franco döneminde, başarılarıyla halka umut veren ünlü matador Manuel Benitez (El Cordobés) için yazılmış bir şarkı. Ancak bu dokunaklı besteyi Nilüfer geride kalan bir kadının gelmeyen sevgilisine yazdığı bir aşk şarkısı olarak yorumlayınca, ortaya kalpleri kanatan bu sonuç çıkıyor. Aranje şarkılar tarihimizin en iyi örneklerinden biri. 

 

İlhan İrem- Konuşamıyorum / Sazlıklardan Havalanan (1988) 

Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin
Ürkek şaşkın kararsız, duyuyorum

1988’de yayınlandığı anda İlhan İrem’in en büyük hiti haline gelen “Konuşamıyorum”un hikayesi uzun zaman sonra karşılaşan, yalnızca yılbaşı gecesini birlikte geçirip sabaha karşı tekrar ayrılan eski sevgililerin hikâyesi….“Sazlıklardan havalanan bir ördek gibi sesin” derken de şunu anlatıyor: “Korkuyla havalanan ördekler yön duygularını kaybederek bir süre dağınık uçarlar. Sevgilinin sesi ördeğin ürkek haline benzetiliyor. Sesin görüntüye benzetilmesi alışılmadık bir durum herhalde ki, 32 yıldan beri bu konu soruluyor…” İşte kendi cümleleriyle İrem’den bu şarkının perde arkası böyle.

Ajda Pekkan- Bir Günah Gibi (1983) 

Bir günah gibi gizledim seni
Kimse görmedi seninle beni
Ağlarken içim güldü gözlerim
Bir günah gibi gizledim

Fikret Şeneş’in sözlerini yazıp, Ajda Pekkan’ın Süperstar 83 adlı albümünde seslendirdiği bir şarkı. Aslı “Ochi Chyornye” adında bir Rus halk ezgisi. Fikret Şeneş bu şarkıyı 48 yıl boyunca aşık kaldığı ve hiç kavuşamadığı sevgilisi için kaleme almış. Şeneş, aldatıldığı için bu sevgiliyle evlenmemiş. Ve başka biriyle evlenmiş. O sevgili de bunu duyunca başka biriyle evlenmiş. Yani aşıklar hiç kavuşamamışlar. Ama birbirlerini de hiç unutamamışlar. Şeneş, kendi yazdığı şarkıları hiç dinlemezmiş. “Bir Günah Gibi” 2000’lerin ünlü dizisi “Aşk-ı Memnu”da da yeniden çalmış ve 2000’lerin sonundan sonra yeniden popüler olmuştu. 

Kayahan- Esmer Günler (1988) 

Demek yine bana hüsran
Bana yine hasret var
Yine bana esmer günler düştü eyvah!

2015 yılında aramızdan ayrılan Kayahan, 80’ler ve 90’lar boyunca kariyerinin altın çağını yaşamış bir müzik adamıydı. 1988 yılında yayınladığı Benim Şarkılarım albümünde yer alan “Esmer Günler” gibi pek çok eseri uzun zaman boyunca Nilüfer’in sesiyle dinlemeye alışmıştık. Uzun bir küslük dönemleri oldu, sonra barıştılar. “Esmer Günler” tam anlamıyla 80’ler dönemini yansıtan bir eser.