Müzik

Alkışlarla VII: SZA

Onun müziği yalnızca melodilerden ibaret değil; derin duyguların, karmaşık düşüncelerin ve gerçek hayat hikâyelerinin adeta canlı anlatımı. SZA, müzik endüstrisindeki yüzeysel ve yapay eğilimlere karşı güçlü bir duruş sergileyen, kendini gerçekliğiyle sahnede var eden bir sanatçı.
Okan Yılmaz - 21 Ağustos 2025
post image

SZA, gerçek adıyla Solána Imani Rowe, 8 Kasım 1989’da New Jersey’de dünyaya geldi. Afro-Amerikan bir aileden gelen Solána, çocukluğunda kendini müziğe adadı. New Jersey’nin müzik sahnesiyle erken yaşlarda tanıştı ve kendi sesini bulma yolculuğu burada başladı. Ailesinin desteğiyle büyüyen Solána, gençlik yıllarında şiir yazmaya ve şarkı söylemeye yöneldi. Ergenlik döneminde özellikle hip-hop ve R&B türlerine ilgi duyarak ve bu türlerin en özgün örneklerini dinleyerek kendi tarzını yaratmaya çalıştı. Şiirlerini ve şarkılarını kamuya açmak isteyen Solána, “SZA” kelimesini neo-soul’un önemli figürlerinden The Supreme Alphabet ve Allah’ın sıfatlarından etkilenerek hem şair hem de sahne adı olarak seçti. Böylelikle bu isim, onun sanatsal kimliğinin bir parçası haline geldi.

SZA, 2012-2014 arasında öncelikle başkaları için şarkılar yazmaya, ilk çalışmalarını yayınlamaya ve geniş kitlelere ulaşan ilk projeleriyle dikkat çekmeye başladı. 2014 tarihli ilk albümü “Z”, özgün vokal tekniği ve modern R&B’nin sınırlarını zorlayan tarzıyla müzik eleştirmenlerinden olumlu yorumlar aldı. Bu projede SZA’nın sahne varlığı ve yaratıcı vizyonu daha net ortaya çıktı. 2016’da Rihanna’nın son albümü “Anti” için yazdığı “Consideration” isimli açılış şarkısı ve ikilinin BRITs’te birlikte sahne almasıyla SZA resmen rüştünü ispatlamış oldu.

Bu müzikal hamleleri 2017’de gelen ikinci stüdyo albümü “Ctrl” izledi. Albüm, modern R&B’ye marş niteliğinde sözler hediye eden, dinleyicilerine samimi ve kişisel hikâyeler anlatan yenilikçi bir çalışma oldu. “Ctrl”ün şarkı sözlerinde aşkın karmaşık duyguları, özgüven arayışı ve büyüme sancıları öne çıktı. Bu albümle SZA, dinleyiciyle daha derin bir bağ kurarken eleştirmenlerce yılın en etkileyici albümlerinden kabul edilen bir işe de imza attı. “Ctrl” 20’li yaşların başında bir kadının yaşamında yaşanan kafa karışıklıkları, aşkın zorlukları ve kendini keşfetme sürecini tartışırken şiirselliği de öne çıkardı. Özellikle “Drew Barrymore”, “Supermodel” ve “Love Galore” gibi şarkılarla parlayan SZA’nın kendine özgü hafif vokali onun müzik endüstrisindeki yerini sağlamlaştırdı.

@mtvnews

#SZA just dropped ‘Ctrl (Deluxe)’ for the 5th anniversary of Ctrl! Back in 2017, she told us what the album’s title means to her. ❤️

♬ original sound – MTV NEWS

2020’lerin başında ses getiren iş birliklerine yöneldi SZA. Doja Cat’le ortak performansı “Kiss Me MoreGrammy’de yılın düeti seçilirken Kali Uchis’le söylediği “Fue Mejor” ise cüretkârlığı ve iki dilli oluşuyla yeni bir müzik modasının habercisi oldu. Beyoncé, Nicki Minaj, Drake gibi sanatçılar için şarkılar yazmayı sürdüren sanatçının ikinci stüdyo albümü “SOS” ise sanatını bir üst seviyeye taşıdı. Aynı dönemde “I need a big boy” dizesi ve “Kill Bill” şarkısıyla aylarca viral olmayı başardı SZA.

Big boy” söylemi beden olumlama ve kimlik tartışmalarını tetiklerken “Kill Bill” ise alışılmış pop şarkılarından farklı olarak takıntılı bir intikam temasını işledi. Eski sevgiliyi öldürme hayali sözlerde açıkça işlenirken melodik yapının yumuşaklığı şarkıya yenilikçi bir zıtlık kattı. Bu zıtlık, “Kill Bill”i hem dinleyici hem eleştirmenler için son derece ilgi çekici kıldı. Şarkının viral olmasıyla dinleyicilerin karanlık temalara ilgisi ortaya çıktığı için sosyal medyada “intikam”, “aldatılma” gibi konuların işlendiği içerikler üretildi.

SZA’nın kariyerinde önemli bir başka kilometre taşı, Kendrick Lamar ile yaptığı iş birliği oldu. İkili sadece “Luther” ve “All The Stars” şarkılarıyla değil, Grand National Tour kapsamında da bir araya geldi ve sahne performansları büyük beğeni topladı.

SZA’nın çağımızın müzik dünyasındaki eşsizliği öncelikle şairliğiyle ilgili. Onun müziği yalnızca melodilerden ibaret değil; derin duyguların, karmaşık düşüncelerin ve gerçek hayat hikâyelerinin adeta canlı anlatımı. SZA’nın duygularını samimiyetle, cesaretle ve bazen kırılganlıkla ifade edebilmesi, dinleyicisiyle farklı bir bağ kurmasını sağlıyor. Pop müzik genellikle basit, tekrarlayan temalarla işlenirken SZA farklı bir yol izliyor. Onun şarkıları, günümüzün karmaşık ilişkilerini, kişisel mücadeleleri ve kimlik arayışını olduğu gibi yansıtıyor. Bu yönüyle dinleyicilere kendilerini keşfetme, anlama ve ifade etme imkânı sunuyor bir bakıma.

SZA’nın başarısının bir diğer nedeni, sahne performanslarında yarattığı özgünlük. Dinleyiciyle doğrudan kurduğu diyalog müziğini yalnızca dinlemek değil, yaşamak anlamına da geliyor. Kendini gizlemeyen ve gerçekliğiyle sahnede var olan bir sanatçı olarak müzik endüstrisindeki yüzeysel ve yapay eğilimlere karşı güçlü bir duruş sergiliyor SZA. Bu nedenle SZA’yı dinlemek veya izlemek kaliteli bir müzik deneyiminden öte kişinin kendi duygusal yolculuğunda farklı bir rehberle tanışması anlamına da geliyor. Müzik dünyasında özgünlük, duygusal derinlik ve cesaret arayan herkes için SZA kaçırılmaması gereken bir isim.

İlgili Yazılar
Development by Bom Ajans