Müzik

Alkışlarla VIII: Raye

Müzik endüstrisinde “özgürlük” kelimesi çoğu zaman yalnızca bir pazarlama stratejisi, dinleyiciye satılan bir hayal gibi kullanılır. Ancak onun için bu kelime, uzun yıllar süren bir savaşın, yorucu bir direnişin ve en sonunda gelen, hak edilmiş bir zaferin adı. Alkışlarla karşınızda Raye!
Okan Yılmaz - 3 Ekim 2025
post image

Gerçek adıyla Rachel Agatha Keen, yani bizim bildiğimiz Raye, sadece güçlü sesi ve vurucu şarkı sözleriyle değil, aynı zamanda sektörün dayattığı katı kalıplara kafa tutmasıyla da bir ikon hâline geldi. O, yıldız olmanın ötesinde, suskun bırakılmak istenenlerin sesi, kendi yolunu açan bir sanatçı.

Londra’nın Tooting semtinde 1997 yılında dünyaya gelen Raye, Ganalı-İsviçreli bir anne ve İngiliz bir babanın kızı. Çok kültürlü bir evde büyümesi, müziğine sonradan yansıyacak olan o zengin çeşitliliğin de ilk ipuçlarını verdi. Daha küçük yaşlardayken kilise korosunda söylediği şarkılarla hem sahneye hem de duygularını sese dönüştürmeye alıştı. Eğitim hayatında Woodcote Lisesi’nin ardından prestijli BRIT School’a kabul edilmesi, onun müzikteki yeteneğinin resmi bir onayı gibiydi. Ancak iki yılın sonunda, orada kendisini yaratıcı açıdan “fazla kısıtlanmış” hissedince okulu bırakmayı tercih etti. Bu karar, genç yaşta bile kendi yolunu çizecek cesareti olduğunun ilk göstergesiydi.

Raye kariyerine çok büyük umutlarla adım attı. Henüz 17’sindeyken imzaladığı plak şirketi anlaşması onun için hayallerin başlangıcı değil, tam tersine kâbusun kapısı oldu. Yedi yıl boyunca onlarca şarkı yazdı, yüzlerce demo kaydetti, ama albüm çıkarma izni bir türlü verilmedi. Şirket, onun yaratıcı kontrolünü elinden alıyor ve onu sürekli “dans-pop” kalıplarına yönlendiriyordu. Yani şarkıları ve ruhu arasına soğuk bir duvar örülmüştü. İçinde biriken öfke, 2021’de patladı. Raye sosyal medyada attığı tweet’lerle yaşadığı baskıları açıkladı ve plak şirketinden ayrılmak istediğini duyurdu. Bu çıkış viral oldu; müzik endüstrisinin karanlık yüzünü gözler önüne sererken, aynı zamanda onun özgürlüğünün kapısını da araladı.

Ve işte, sonrası bir film sahnesi gibi gelişti.

2020’lerin henüz başında bağımsız olarak yayınladığı Escapism. adlı şarkı, TikTok sayesinde milyonlarca kişiye ulaştı. Şarkı, Raye’in kendi karanlığıyla hesaplaştığı bir itiraf niteliğindeydi; melankolik ama aynı zamanda başkaldıran bir enerji taşıyordu. Kısa sürede İngiltere listelerinde zirveye oturdu Raye ve hak ettiği ilgiyi sonunda kazandı. Dinleyiciler sadece bir şarkıya değil, bir hikâyeye tanıklık ettiklerini hissettiler aslında.

@diamantakiqina

forever obsessed with this song

♬ original sound – 00.13.h

2023’te gelen ilk bağımsız albüm My 21st Century Blues, onun kariyerinde dönüm noktası oldu. Bu albüm yalnızca şarkıların toplamı değil, adeta bir manifesto niteliğindeydi.


Pitchfork’un da yazdığı gibi: bir “sanatsal çıkış”, yani zincirlerin koparıldığı an. Escapism., albümün karanlık kahramanı olarak öne çıkarken, Hard Out Here ile müzik endüstrisinin ataerkil düzenine meydan okudu: “All the white men CEOs, fuck your privilege / Get your pink chubby hands off my mouth.” Bu sözler, sadece onunla birlikte sektörün gölgesinde susmaya zorlanan birçok sanatçının çığlığıydı. Albüm boyunca soul, caz ve funk dokularını modern pop ile harmanlayan Raye, tematik olarak kimi zaman dağınık bulunsa da, samimiyeti ve kırılganlığıyla dinleyicisini içine çekmeyi başardı.

Ve tüm bu çabanın meyvesi 2024 Brit Ödülleri’nde alındı. Raye, tam yedi dalda aday gösterildi ve bunlardan altısını kazanarak gecenin en büyük yıldızı oldu. Bu, Brit tarihinde bir kadın sanatçının kazandığı en yüksek ödül sayısıydı. Bir zamanlar sesi susturulmaya çalışılan o genç kadın, artık tüm endüstriye sesini duyuruyordu.

Peki, Raye’i neden dinlemeliyiz? Çünkü onun şarkılarında yapay bir parıltı yerine gerçek duygular var. Dinleyicisine “kusursuz ol” demiyor, “olduğun gibi hisset” diyor. Çünkü o, sektörün ürettiği bir ürün değil; kendi acılarını, zaferlerini ve yolculuğunu şarkılarına işleyen bir sanatçı. Hikâyesi de sadece müzikle ilgili değil, kendi sesini, yaratıcı gücünü geri kazanmakla ilgili.

Sonuçta Raye, başarılı bir müzisyenden öte; bir anlatıcı, bir direnişçi ve bugünün sahici yıldızlarından biri. Onun yükselişi, sahnelerde yankılanan bir alkıştan çok daha fazlası: Kontratlarla, patronlarla susturulmak istenen her genç yetenek için bir umut.

İlgili Yazılar
Development by Bom Ajans