Yerli rap sahnesinin en köklü rap sanatçılarından Ayben, yakın zamanda “Yeniden” şarkısını kliplendirdi. Ünlü MC, Dergy’nin konuğu oldu.

Sebla KOÇAN / [email protected]

Türkçe rap müziğin en güçlü MC’lerinden biri, Ayben. Son albümü Başkan‘dan bu yana 3 yıl geçti. Ama ünlü rap sanatçısı, albümde yer alan “Yeniden” parçasına geçtiğimiz günlerde bir klip çekti. Kadın şiddeti konusunda çarpıcı sözleri olan şarkı, bir kez daha dikkatli kulakların radarına takıldı. Ayben, karanlıkta kaldığında, o girdaptan çıkabilmek için kendine döndüğünü söylüyor: “Önce ayağa kalkmanız ve yol sizi hangi şartlarla karşılaştırırsa ona göre devam etmeniz gerek. Varsın arada tökezleyelim. Nefes aldığımız müddetçe yine kalkıp devam edebiliriz.” Ünlü MC, Dergy’nin sorularını yanıtladı.  

Kalplerimize dokunan, gözlerimizi dolduran bir şarkı olan “Yeniden”i kliplendirdiniz. “Kandırılır kadın susar kadın öldürülür kadın” dediniz. Gerçekleri söylediniz. Kadın olmanın zorluklarını en çok ne zaman yaşadınız? Bu ülkede yaşayan bir kadın olarak neler düşünüyorsunuz? 
Kadın veya erkek olarak hayat zaten çetin bir mücadele gerektiriyor. Ancak biz kadınlar bu mücadeleyi maalesef yaşamın her alanında hissediyoruz. Yolda yürürken, seyahat ederken, işimizde, pek çoğumuz için evinde.  

 

Pek çok noktada olduğu gibi, rap dünyasında da erkek egemen bir tavır var. Sözler, duruşlar, hakaretler duyuyoruz. Bu eril dil her yerde. Siz rap dünyasındaki az sayıdaki köklü kadın MC’lerden biri olarak bu konuda neler düşünüyorsunuz? 
Ülkemizde kadınlara giydirilmeye çalışılan bir tavır var. Çoğu insan sizi daha kırılgan daha naif  kılıflarda görmek istiyor. Dolayısıyla  sahnede özgüvenle  bir şeyler söylediğimizde hala  önyargılarla  karşılaşabiliyoruz. Zamanla yıkılacağına inanıyorum bu bakışın. Ancak bu müzik özgürlük demek. Cinsiyet farketmeksizin işinizi en iyi şekilde yapmak zorundasınız.

Sizce Türkçe rap’te kadın sesi yeteri kadar çıkıyor mu? Kadın MC’leri beğeniyor musunuz, kimleri takip ediyorsunuz? 
Sadece Türkçe rap olarak ayırmam yanlış olur. Çünkü kadın ve erkek rap sanatçılarının oranı tüm dünyada bu şekilde. Kadınların sayısı daha az. Bunda da az önce değindiğimiz Rap müziğin sert ve maskülen tavrı belki de bir engel teşkil ediyordur. Türkiye’ de son yıllarda bu işe gönül veren pek çok genç kadın var. Elimden geldiğince hepsiyle iletişimde olmaya çabalıyorum. Notra, Forte, Lil Zey, Akarvs, Hazel, Ressira, Derya, Yase, Rozz, Minerva, Eva, Ece, Aia… Hem Rap hem de R&B türlerinde kadınlar daha fazla kendini göstermeye başladı ve bu benim için hem umut hem de gurur verici.  İsmini unuttuklarım lütfen kırılmasın. Hepsini çok  seviyorum.

ayben3

“Yeniden”de bize “ne olursa olsun umut et” diyorsunuz. Umudunuzu hiç yitirmiyor musunuz? Karanlık günlerinizde yeniden ayağa kalmak için kendinize verdiğiniz altın bir öğüdünüz var mı? 
Elbette her insan gibi benim de umutsuzluğa kapıldığım anlar oluyor. Hatta “yeniden” kalmakta çok zorlandığım zamanlar… İşte o zaman ne istediğimi, neler yapabileceğimi, nereye gitmek istediğimi düşünüyorum. Bu girdaptan çıkmanın en iyi yolu kendine dönmek.  İşimi elimden gelen en iyi şekilde ve her zaman kendimi geliştirmeye çabalayarak yapmaya özen gösteriyorum. Önce ayağa kalkmanız ve yol sizi hangi şartlarla karşılaştırırsa ona göre devam etmeniz gerek. Varsın arada tökezleyelim. Nefes aldığımız müddetçe yine kalkıp devam edebiliriz. 

ayben2

“CEZA’YLA ABİ KARDEŞ İSMİMİZİ DAHİ ANMAYALIM İSTİYORLAR”

Yıllarca hep aynı eleştiri yapıldı size, “torpilli” olduğunuz söylendi. Haksız yere eleştiriye uğradınızda kendinizi toparlamak, yenilenmek için ne yapıyorsunuz? 
İnsanları anlıyorum aslında. Önyargılılar, çünkü öyle öğrenmişler. Başka birinin desteği olmadan bir yere gelemeyeceklerini baştan kabullenmişler. Ben bu işe başladığımda abim ünlü değildi. O ünlü olduktan sonra başlamış olsam bu eleştiri elbette mantıklı olurdu. Ancak benim gibi Ceza sayesinde ismi duyulan pek çok kişi var. Hatta kardeşi olmasaydım eğer birlikte daha çok şarkımız olabilirdi. Ancak hedefte sadece ben varım. Sanırım abi kardeş asla birbirimizin ismini dahi anmayalım istiyorlar. Bilemiyorum. Olsun. Benim için gerçeği biliyor olmak yeterli.  Hayatında ters giden şeyler için başkalarını bahane etmek, mağduriyet yaratmaya çalışmak acınası.

ayben5

Üsküdar’ın yeri sizde bir başka. Çay bahçeleri, sahili, sokakları, yeşili bir başka Üsküdar’ın… Size göre son yıllarda nasıl bir değişimi oldu Üsküdar’ın? Size neler hissettiriyor Üsküdar sokakları? İstanbul’un kalanına göre nesi farklı geliyor, sizi nasıl besliyor? 
Üsküdar benim için her zaman özel kalacak. Üsküdar toprağına çok şey bıraktım.  Çocukluğum, geçmişim, anılarım var orada. Mavisi de yeşili de başkadır Üsküdar’ın. Benim büyüdüğüm Üsküdar’da ise çok fazla kültürle iç içe bir geçmişimiz var. Birbirine aile gibi kenetlenen mahallede bambaşka bir dostluk anlayışı vardır. Anlatılmaz yaşanır derler ya… Aynen öyle. Son yıllarda elbette değişimler oldu. Ancak hala bazı köşelerde eski ruhu yakalıyorsunuz.

 

Türkçe rap bir zamanlar müzik kanalları tarafından çalınmaz, radyolarda görmezden gelinirdi. Bugün ise gelinen nokta ortada… Türk rap dünyasındaki bu büyük patlamayı siz nasıl değerlendiriyorsunuz?
Burada sosyal medyanın etkisi büyük. Önceden de Rap müzik ülkemizde ciddi anlamda popülerdi ancak bazı mecralar bunu saklamayı başarıyorlardı. Ülkemizdeki konserlerin veya uluslararası festivallerin haberleri yapılmıyor, alınan ödüller basında yer almıyordu. Halen pek çok basın mecrası kendi kontrolleri dışında bu gibi haberlere yer vermemeyi seçiyorlar ancak artık herkesin ulaşabileceği bir dünya var. Halen tam anlamıyla radyolar rap çalıyor ya da TV’lerde rap görüyoruz diyemiyorum açıkçası. Hala sınırlı. Ancak dediğim gibi sosyal medya sayesinde herkes kendi duyurularını birincil olarak yapabiliyor ve bu da dinleyici ile aramızda sınırsız bir iletişim sağlıyor.

Çocukken neler dinlerdiniz? Sizi ilk dinlediğinizde vuran, size “İşte ben de kendi şarkılarımı böyle yapacağım!” dedirten anınızı hatırlıyor musunuz?  
Evimizde çok kaliteli ve çeşitli müzik türleri dinlenirdi. Rock, reggae, pop, jazz, fantezi, klasik müzik, sanat müziği. Müziğin hemen her türüne aşina büyüdüm diyebilirim. Ve buna abim sayesinde Rap de eklenince şimdiki beni oluşturdu. Çocukluğuma ait bahsettiğinize benzer  hatırladığım bir an yok açıkcası.. Zira bu yola albüm ve sahne hayaliyle çıkmamıştım. Hatta kendimi burada buldum desem daha doğru olur.

ayben

KISA KISA…

• Müzikle ilgilenen bir kadın olmanın en güzel tarafı verdiği özgürlük hissi. Çünkü kağıt, kalem ve şarkılarım tamamen bana ait bir dünya. Kendi alanım. Yazdıkça özgürleştiğimi hissediyorum.

• Günün en sevdiğim saatleri gece yarısından sonra, sessizliğin başladığı zamanlar. İşte o zaman çok yaratıcı olduğumu hissediyorum. 

• Eğer Türkiye’de yaşamasaydım yaşamak isteyeceğim ülke Güney Kore veya Almanya olurdu.

• Bugüne kadar en unutamadığım konserim  Zeytinli Rock Festivali diyebilirim. Aslında  tüm konserlerde bambaşka bir enerji ve heyecan hissediyorum. Ancak illa ki birini söylemem gerekirse Zeytinli. İlk kez, uzun zamandır sadece DJ’imle çıktığım sahnemde tamamı kadınlardan oluşan kendi orkestram bana eşlik etti. Birlikte uzun provalar sonrası ilk sahnemizdi. İnanılmaz bir reaksiyon aldık. Bizim için unutulmazdı.

• Rap sonrasında en çok dinlediğim müzik türü Reggae ve R&B

• En son Fight Kulüp 2  dinledim ve çok etkilendim.