İşte Babalar Günü’nde ister babanızla, ister babanızı hatırlamak için izleyeceğiniz ve müzikleriyle de ön plana çıkan filmlerden seçtiklerimiz…

Her yıl haziran ayının üçüncü pazar günü kutlanan Babalar Günü, babalarımızın onuruna kutladığımız özel bir gün. Her zaman arkamızda olduklarını hissettiğimiz, aramızdan ayrılan babalarımızı özlemle andığımız Babalar Günü’nde bu kez, babalar ve evlatlarının sonsuz sevgisini işleyen filmlere ve o filmlerle özdeşleşmiş müziklerine bakıyoruz. Bir yandan babalarımızın hayatta bizlere kattığı her şey için teşekkür ederken, bir yandan da hafızalarımızdan çıkmayacak bu filmlerin unutulmaz soundtrack’leriyle kutluyoruz, Babalar Günü’nü… 

Kelebekler 

babalar gunu kelebekler

Yönetmen Tolga Karaçelik’in 2018 yapımı “Kelebekler” filminin başrollerinde Bartu Küçükçağlayan, Tuğçe Altuğ, Tolga Tekin, Serkan Keskin, Hakan Karsak, Ezgi Mola, Ercan Kesal gibi Türk sinemasının önemli oyuncularını izliyoruz. Yıllar önce yolları ayrılan üç kardeşin 30 yıl sonra babalarından kalan bir notla Hasanlar Köyü’ndeki evlerine gitmelerini konu alan film, Sundance Film Festivali’nde Dünya Sineması Büyük Jüri Özel Ödülü’ne layık görüldü. Draması, kara komedisi ve absürdlüğü ile ilgi gören filmin müzikleri de çok konuşulmuştu. Filmde Barış Manço’ndan “Binboğanın Kızı” ve yakın zamanda kaybettiğimiz Erkut Taçkın’ın “Baba” gibi eserleri çalıyor. 

Interstellar / Yıldızlararası 

Yönetmen Christopher Nolan’ın senaryosuna da katkıda bulunduğu film, geleceğin ABD’sinde geçiyor. Değerlerin kaybolduğu, devletin tüm otoriteyi ele geçirdiği bu dünyada da NASA’nın yeni gezegen arayışları için yola çıkan Cooper adında bir astronotu izliyoruz.  Matthew McConaughey’nin oyunculuğuyla harikalar yarattığı filmdeki ana tema, çocuklarının geleceğinin olmadığını düşünen bir babanın kendini hiç düşünmeden harekete geçmesi. Olağanüstü görselliğe sahip olan bu film, bir babanın evlat sevgisi üzerine kurgulanırken bir yandan da insanlığı kurtarmaya çalışan bir adamın öyküsü üzerine kurgulanıyor. Anne Hathaway, Jessica Chastain ve  Michael Caine gibi isimler de filmin diğer başrolleri arasında. 2014 yapımı filmin müzikleri ise bugüne kadar 150’den fazla film için beste yapan dünyaca ünlü Alman film müziği bestecisi Hans Zimmer. Zimmer’ın “No Time For Caution” eserini dinlerken kalbinizin çarpmasına engel olamıyorsunuz. 

Despicable Me / Çılgın Hırsız 

2010 yılında ilk filmiyle büyük başarı kazanan “Despicable Me” de aslında bir baba ve evlatları hikâyesi. Çocukları hiç sevmeyen kötü adam Gru’nun üç yetim kızla yolları kesişir ve Gru artık iyi kalpli, dünya tatlısı bir babaya dönüşür. Kızlarına olan sevgisi Gru’nun bencil dünyasını tamamen değiştirir. Yanında çalışan işçi minyonlara nispeten daha iyi davranan ve onları tek tek tanıyan Gru aslında “iyi kalpli olma potansiyeli taşıyan” bir adamdır da tabii… Pierre Coffin ve Chris Renaud’nun yönettiği “Çılgın Hırsız”ın seslendirmelerinde Steve Carrell, Jason Segel ve Russell Brand gibi oyuncular var. Tabii bu noktada filmin müziklerinin de başarısında büyük söz sahibi olduğunu söylemek gerekir. Prodüktörlüğünü Hans Zimmer’ın üstlendiği albümde Pharrell Williams’ın serinin ikinci filmi için yaptığı “Happy” gelmiş geçmiş en başarılı soundtrack’lerden biri olmuştu. 

Big Fish / Büyük Balık 

Tim Burton’ın 2003 tarihli “Big Fish”i 2000 yılında babasını kaybeden Burton için büyük anlam ihtiva eden bir filmdi. Daniel Wallace’ın 1998 tarihli aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan film, usta yönetmen Tim Burton’ın en duygusal ve güzel filmlerinden biri olarak kabul ediliyor. Paris’te yaşayan Amerikalı gazeteci Will Bloom (Billy Crudup), kanser hastası babasını ziyaret etmek için hamile eşi Josephine (Marion Cotillard) ile birlikte doğup büyüdüğü Alabama’ya gidiyor. Babası Will’e çocukluğundan beri hikâyeler anlatmaktadır ama Will büyüdükçe babasının anlattıklarından uzaklaşır. Yaşam felsefenizi değiştirebilecek kadar güçlü bir sonu olan filmde Will’in babası Edward’ın gençliğini Ewan McGregor, yaşlılık yıllarını ise Albert Finney canlandırıyor. Filmin Danny Elfman imzası taşıyan soundtrack’inde en dikkat çeken şarkı ise Pearl Jam ve “Man of The Hour.” 

Three Man and A Baby / Üç Adam ve Bir Bebek 

1987 yılında yönetmen Leonard Nimoy’un başrollerinde Tom Selleck, Steve Guttenberg, ve Ted Danson’a yer vererek büyük başarı kazanan filmi “Three Man and A Baby”, aslında 1985’te Fransız yapımı “Trois Hommes et Un Couffin”ın yeniden çevrimi. Aynı evde yaşayan üç bekar erkek mimar Peter, sanatçı Michael ve oyuncu Jack’in bir gün kapısına bir bebek bırakılır. Aslında bu bebek Jack’in öz kızıdır ama kendisinin de ondan haberi yoktur! Başta bebek bakma konusunda çok zorlanırlar ama zaman geçtikçe bebeğe çok bağlanırlar ve üçü de ona babalık yapmaya başlarlar. Erkeklerin babalık deneyimini öğrenmeleri konusunda çok başarılı olan filmin müziklerinde yürekleri ısıtan sahne kuşkusuz üç babanın da kızlarının beşiği başında onu uyutmak için söyledikleri ninniydi: “Goodnight, Sweetheart, Goodnight.” Bu şarkı, 50’lerin R&B grubu The Spaniels imzalı. 

Babam ve Oğlum 

babam ve og lum 1 1

Tabii ki Babalar Günü dedik mi bu filmi es geçemeyiz. 2005 yapımı “Babam ve Oğlum” Çağan Irmak imzalı. Ege’deki çiftlikten gazetecilik okumak için ayrılan Sadık’ın, yıllar sonra oğluyla beraber yeniden çiftliğe dönüşünün, 12 Eylül darbesi arka planında aktarıldığı filmin senaryosunu da yine Çağan Irmak yazdı. Filmin başrollerinde Çetin Tekindor, Fikret Kuşkan, Hümeyra, Tuba Büyüküstün gibi isimler var. Sadık’ın hem kendi babası, hem de oğlu arasında geçen etkileyici bir yapıt. Babasıyla konuşmayan Sadık, ölümcül bir hastalığa yakalandığını anladığında küçük oğlu Deniz’i babasından başka emanet edecek kimse bulamaz ve çiftliğe geri döner. Baba ve oğlun hesaplaşmaları, küçük Deniz’in hayallerle dolu dünyası ve duygusal sahneleriyle izlerken gözyaşlarımıza hakim olamadığımız “Babam ve Oğlum”un müzikleri Yunan besteci Evanthia Reboutsika imzalı. Dinlerken filmin sahnelerinin bir bir gözünüzün önüne geleceği “Babam ve Oğlum” film müzikleri, Reboutsika’yı Dünya Film Müzikleri Ödülü’ne aday göstermişti. 

The Godfather / Baba 

Dünyaca ünlü yönetmen Francis Ford Coppola’nın “The Godfather” serisi üç filmden oluşuyor. 1972’deki ilk filmde başrollerinde Marlon Brando ve Al Pacino gibi efsane isimleri seyrediyoruz. Baba, 40’lar ve 50’lerin Amerika’sında, bir İtalyan mafya ailesinin destansı öyküsünü konu alıyor. Don Corleone’nin kızı Connie’nin düğününde, ailenin en küçük oğlu ve bir savaş gazisi olan Michael babasıyla barışır. Bir suikast girişimi, Don’u artık işleri yönetemeyecek duruma düşürünce, ailenin başına Michael ve ağabeyi Sonny geçer. Serinin ikinci filmi 1974’te, üçüncü filmi ise 1990’da gösterime girdi. Tüm Godfather filmleri toplam 28 Akademi Ödülü adaylığından 9’unu kazandı. “The Godfather”ın tüylerimizi diken diken eden jenerik müziği İtalyan besteci Nino Rota’ya ait. Rota, 1972 yılında “The Godfather”la En İyi Film Müziği kategorisinde Grammy de aldı. 

I Am Sam / Benim Adım Sam 

Tüm zamanların en etkileyici baba ve kızı hikâyelerinden biri de kuşkusuz “I Am Sam”. Başrollerinde Sean Penn, Dakota Fanning, Michelle Pfeiffer gibi usta oyuncuları izlediğimiz 2002 yapımı bu filmin yönetmeni Jessie Nelson. Sam Dawson beyninde bir gelişme problemi olan, bu nedenle de 7 yaşındaki bir çocuğun zekasına sahip olan, karısı tarafından terk edilmiş, kızıyla birlikte yaşayan bir babadır. Tüm zihinsel engellerine rağmen iyi bir sosyal çevresi olan Dawson’ın asıl sorunları kızı 7 yaşına geldiğinde başlar. Kızı Lucy’nin doğum günü partisinde eve gelen bir sosyal güvenlik çalışanı baba ve kızı birbirlerinden ayırmaya çalışacaktır. Sean Penn’in kısmi engelli bir babayı canlandırdığı filmin olağanüstü bir soundtrack’i var. Zira tüm ünlü Beatles eserlerinin cover’larını dinliyoruz filmin müziklerinde. Hem de ne cover’lar! Örneğin, “Let It Be”yi Nick Cave, “Across the Universe”i Rufus Wainwright coverlıyor.