Ana SayfaMüzikBaşak Doğan: "Sesimiz bir enstrüman. Ben bu enstrüman karşısında büyüleniyorum."

Başak Doğan: “Sesimiz bir enstrüman. Ben bu enstrüman karşısında büyüleniyorum.”

Başak Doğan yönetimindeki Chromas, 16 Haziran Cuma akşamı, bütün duyulara hitap edecek bir konserle Zorlu PSM‘de. Sürpriz konuk sanatçıların da ziyaret edeceği bu konser öncesi kendisine sorularımızı yönelttik.

İpek ATCAN / [email protected]

Öncelikle bugüne kadar yolu Başak Doğan’la kesişmemiş olanlar için Başak Doğan’ı kısaca yakından tanıyabilir miyiz?

Tabii… Ben Başak, koro şefiyim. Çocukluğumdan beri müzisyen olmak istiyordum, ancak önce Boğaziçi Üniversitesi’nde Felsefe okudum 🙂 Orada okuduğum süre boyunca Müzik Kulübü’nde bolca vakit geçiriyordum. 2011 yılında, Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü Caz Korosu’nun şefliğini devraldım. Hemen ardından okulun ilk Kadınlar Korosu’nu kurdum. Baktım kulüpte koro şefi olmaya devam etmek için öğrenci olmaya devam etmek gerekiyor, mezuniyet sonrasında Boğaziçi’nde bir de Müzik Felsefesi yüksek lisansı yaptım 🙂 2015’te ise, ismi “renkler” anlamına gelen Chromas’ı kurdum. Bir yıl sonra Danimarka Kraliyet Konservatuarı’na Koro Şefliği yüksek lisansı yapmaya gittim. 2020 yılında ise daha fazla insana, gence, renge ulaşıp, birlikte şarkı söyleme mutluluğunu paylaşmak ve bunu daha sürdürülebilir kılmak üzere bir platform kurdum. Adını Vokal Akademi koyduk. Şu anda Chromas, Vokal Akademi ve yine onun çatısı aldında kurduğum Vokal Akademi Pop&Caz Korosu’nun şefliğini yapıyorum. Bir yandan Uluslararası DenizBank VoiceUp A Capella Festivali’nin kurucusu ve Genel Sanat Yönetmeni’yim.

“İnsan sesi sihirbazı” denmesi nasıl hissettiriyor?

Aslında sesimiz bir enstrüman. Ben bu enstrümanı çok seviyorum, hatta karşısında büyüleniyorum. Her insan sesinin bambaşka oluşuna ve bir araya geldiğinde bu kadar güzel bir armoni oluşturmasına şaşırıyorum. Bu yüzden de o dünyaya girip bu enstrümanların en güzel renklerini ortaya çıkarmaya çalışıyorum. Sanıyorum başarıyorum da, o yüzden bu yakıştırmayı yapıyorlar. Bu tanımlamanın bana hissettirdiği ise şüphesiz gurur ve mutluluk! Şapkadan tavşan çıkarmıyoruz ama beyaz renkten gökkuşağı çıkarabiliyoruz diyebilirim.

“Koro olarak rock star’lığa soyunuyoruz diyebilirim.”

Chromas ile 16 Haziran Cuma akşamı, Zorlu PSM sahnesindesiniz, dinleyici nasıl bir konser bekliyor demek yerine nasıl bir deneyim bekliyor diye sormak istiyorum. Çünkü hem görsel hem de işitsel olacağını biliyorum.

Şunu söyleyebilirim ki, Türkiye’de bu konserden bir tane daha yapılmadı! Bu kulağa biraz iddialı bir açıklama gibi gelebilir ancak gerçekten koro müziğini çok coşkulu ve dinamik bir yerden sahiplenen bir konser olacak. Bunun için tüm ekip çok çalışıyoruz. Hareketli ve çok keyifli bir repertuvarla dans ederek, koro olarak rock star’lığa soyunuyoruz diyebilirim. Chromas’ın 2022 – 2023 sezonunun kapanış konseri, tarihinin en büyük prodüksiyonlu konseri olacak. Işık, ses, koreografi, doğu-batı sentezi, a capella müzik, sahnede Türkiye’nin en yetenekli sesleri, 50 kişilik kadro… Ben daha fazla spoiler vermeyeyim, gelin kendi gözlerinizle görün, kendi kulaklarınızla işitin isterim 🙂

Coldplay’den ‘Fix You’, ‘Hatıralar’ gibi birçok şarkı setlist’te yer alıyor. Repertuarı oluştururken neye göre oluşturdun?

Chromas’ın repertuvarını belirlerken en çok önemsediğim şey, koronun özünü de oluşturan o çok seslilik, çok renklilik kültürü. Fix You gibi rock bir parça da var, İspanyolca klasik çağdaş bir eser de var, bir Giresun türküsü düzenlemesi de var. Hepimiz farklı müzikler dinliyorken, farklı hayatlardan geliyorken müziğimizi neden tek bir genre’ya sığdıralım ki? 🙂 Tam da bu yüzden farklı dillerden, farklı kültürlerden, farklı tekniklerden, farklı türlerden birçok parça var repertuvarımızda. Parçaları seçerken birbirinden farklı olmasına, ekibi geliştiricek yönleri olmasına, hem bizim hem de dinleyici için inovatif bakış açıları içermesine önem veriyorum.

Konserde Koray Candemir ve Evren Can Gündüz gibi konukların da olacak, “enstrümanlarınızı bırakın da gelin” dediğini biliyorum. Nasıl dahil olacaklar, neler

Evet, bu konsere enstrümanlarını getirmeyi yasakladık 🙂 Her üç sanatçı da bizimle birlikte şarkı söyleyecek diye çok mutlu ve heyecanlıyız. Repertuvarımızdan sololar seslendirecekler, hatta zaman zaman bizimle doğaçlayacaklar da… Bu konserde Koray Candemir, Duygu Soylu ve Evrencan Gündüz bize eşlik edecek. Bu iş birliklerini çok seviyoruz, özel bir sinerji çıkıyor her zaman. Bu sene Korhan Futacı ile güzel çalışmalar yaptık. Geçtiğimiz senelerde de Binnur Kaya ile bir konser serisi yaptmıştık. Yine geçmişte Özgür Çevik’i de sahnemizde ağırladık. Bobby McFerrin ile onun dünyasına girdiğimiz baştan aşağıya doğaçlama bir konserimiz oldu. Önümüzde benzer birlikteliklerimiz olacak. Yeni projeler üzerinde çalışıyoruz. Açıkçası çok sevdiğimiz insanlarla yolumuz bir şekilde kesişiyor, hemen de birlikte şarkı söylemek için yanıp tutuşuveriyoruz.

“Vocal Painting’in Türkiye’de tek uygulayıcısı benim. Yaygınlaştırmaya da çalışıyorum.”

Türkiye’de bir tek senin uyguladığın doğaçlama tekniği Vocal Painting’den (VoPa) biraz bahsedebilir miyiz?

Vocal Painting, Danimarka Kraliyet Konservatuvarı’ndaki hocam Jim Daus Hjernøe’den öğrendiğim bir metod. Bir işaret dili ve 80+ işaretten oluşuyor. Bu işaretlerle müziğe anlık olarak çok ince bir ayar yapabiliyorsunuz, yepyeni bir müzik yaratabiliyorsunuz, hiç konuşmadan ekipteki herkesin fikrini alarak ortak ve hızlı bir müzikal ürün çıkarabiliyorsunuz. Çok yeni bir metod, şu anda Türkiye’de tek uygulayıcısı benim. Yaygınlaştırmaya da çalışıyorum. Hatta seyircimizle her konserde bu yöntemle şarkılar söylüyoruz. İlginçtir, geçtiğimiz aylarda benim VoPa uygulayıcılığım ve koro üzerindeki etkisi ile ilgili bir tez yazıldı. Burcu Baysal tezi yazarken aylarca VoPa izledi, dinledi, kayda aldı ve biz de kendisi sayesinde ne kadar müthiş bir yöntem olduğunu bir kez daha anlamış, görmüş olduk.

Son olarak Dergy okurlarına neler söylemek istersin?

Yan yana şarkı söylemek çok güzel bir şey. Bunun tadını çıkarmak için kimsenin inanılmaz bir yorumcu veya şarkıcı olmasına gerek yok. Ülke gündeminden içiniz sıkılıyorsa veya bir hobi arıyorsanız veya “bu haftasonu şarkı mı söylesem” dediğiniz vakitler oluyorsa, sosyal medyadan ve web sitemizden etkinliklerimize bir göz atın. 16 Haziran konserimizi aman kaçırmayın, 22-27 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek festivalimize gelin, VoPa atölyelerimize katılın, online festivalimize kaydolun, şeflik masterclasslarını takip edin, açık provalarımıza gelin… Bekliyoruz!

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR