Ülkemizin önde gelen senfonik topluluklarından biri olan Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın dopdolu 2025/26 sezonu programına yakın zaman önce kavuştuk. Üniversite yıllarında edindiğim en özel alışkanlıklardan biri olan klasik müzik konserine gitmeyi kendi adıma bir tutkuya dönüştürme noktasında hiç kuşkusuz özel bir yeri olan BİFO, yeni sezonda da klasik müziğin büyük bestecilerini ve zamana meydan okuyan eserlerini İstanbul’a taşıyacak.
BİFO adına bu sezonun en önemli değişiklerinden biri de hiç kuşku yok ki konserlerin Lütfi Kırdar Asım Kocabıyık Anadolu Oditoryumu sahnesinde gerçekleştirilmesi olacak. Bu tercihle birlikte özellikle akustik açısından çok daha keyifli bir konser deneyimi yaşayacağız. Bunun yanında bu sezonun programında 12 konserin olması da biz müzikseverler için kesintisiz bir müzik ziyafeti sunacak. Radyo Borusan Klasik’teki canlı konser yayınlarına kaldığı yerden devam ederken sezonun bir diğer yeni gelişmesi ise BİFO’nun seçili konserlerinin Ocak 2026’dan itibaren Borusan Sanat Youtube kanalında müzikseverlerle buluşması olacak.
Açılış 9 Ekim’de
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, 2025/26 sezonunu 9 Ekim Perşembe akşamı Carlo Tenan yönetiminde, piyanist Ilya Maximov’un hayranlık uyandıran performansıyla açacak. Orkestra, onursal şefi Gürer Aykal ile sanat yönetmeni ve sürekli şefi Carlo Tenan’ın yanı sıra, Christoph Eschenbach, Barbara Hannigan (şef ve soprano), Martijn Dandeviel ve František Macek gibi değerli şefleri ağırlayacak. BİFO’nun bu renkli sezonda, aynı sahneyi paylaşacağı solistler arasında ise Ilya Maksimov (piyano), Marc Coppey (viyolonsel), Jan Lisiecki (piano), Maria Meerovitch (piyano), Omar Tomassoni (trompet), François-Frédérick Guy (piyano), Ferhat Can Büyük (piyano), Daniel Hope (keman), Salih Can Gevrek (piyano), Kübra Şenyaylar yönetimindeki Koro İstanbul, Enkeleda Kamani (soprano), Deniz Uzun (mezzosoprano), İlker Arcayürek (tenor), Li Huanhong (bas) ve Cornel Groza yönetimindeki Transilvanya Devlet Filarmoni Korosu yer alacak.
Gelelim yazımın asıl konusuna. Bu kadar fazla sayıda konser olunca seçim yapmak da hiç kolay olmuyor. Ben de bunun için sezonun dikkate değer ve kaçırılmaması gereken beş konseri derlediğim bir liste hazırlayarak kararsız kalan müzikseverler için bir rehber hazırladım. Şefiyle, solistiyle veya seçilen eserleriyle dikkat çeken beş konsere gelin daha yakından bakalım.
Müziği benzersiz bir dramatik hassasiyetle icra eden soprano ve orkestra şefi Barbara Hannigan, yaratıcılığıyla ön planda olan bir sanatçı. Bundan iki yıl önce gerçekleştirilen 51. İstanbul Müzik Festivali’nde ülkemizdeki ilk konserini veren Hannigan, o akşam enerjisiyle öyle bir performansa imza atmıştı ki ben dahil salondaki tüm seyircileri mest etmişti. Gerek orkestrayı yönetme kabiliyeti gerekse soprano olarak sesini kullanışıyla hayran kalmamamın mümkün olmadığı kişiliği, o akşam bir klasik müzik konserinin alışılmış kalıplarını yıkarak kendisini tekrar izleme isteği uyandırmıştı. Neyse ki aradan uzun yıllar geçmeden kendisiyle bu yıl Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası vesilesiyle ikinci kez karşılaşacağız.
Günümüz müziğine derin bir bağlılık gösteren Kanadalı müzisyen, bugüne dek 85’ten fazla eserin dünya prömiyerinde yer alırken Boulez, Zorn, Dutilleux, Ligeti, Stockhausen, Sciarrino, Barry, Dusapin, Dean, Benjamin ve Abrahamsen gibi önde gelen bestecilerle çalıştı. Modern müziğin en etkileyici yorumcularından biri olarak kabul edilen Hannigan hem şef hem soprano kimliğiyle sahnede olacağı bu konserde Strauss’un başyapıtı Metamorfozlar ile Poulenc’in unutulmaz monodisi İnsan Sesi’ni bir araya getirerek müzikte dönüşüm, yalnızlık ve insan sesinin sınırlarını keşfeden bir konser sunacak.
Programın ilk bölümünde, II. Dünya Savaşı’nın karanlık gölgesinde yazılmış olan Richard Strauss’un Metamorfozlar adlı yapıtı yer alıyor. Yaylılar için kaleme alınmış olan bu müzik hem kişisel hem toplumsal bir yasın ifadesi olarak içsel dönüşümü resmediyor. Konserin ikinci bölümünde ise sahne, Francis Poulenc’in dramatik monodisi La Voix Humaine (İnsan Sesi) için Barbara Hannigan’ın olağanüstü yorumuna ayrılıyor. Tek bir kadının telefon aracılığıyla yaşadığı aşkın, terk edilişin ve yalnızlığın hikâyesi, Hannigan’ın sesinde çarpıcı bir teatral yoğunlukla hayat bularak bizleri birbirinden farklı duygulara sürükleyecek. Bu özel performansta, Hannigan’a Delphine Dussaux piyano ve müzik asistanı olarak, Clemens Malinowski ise video uygulamalarıyla eşlik edecek. Bir yanda Strauss’un derin hüznü, diğer yanda Poulenc’in kırılgan dramı, tarzına bağlılığı ve ışık hızındaki çalışma temposuyla bilinen Hannigan’ın benzersiz yorumuyla, sesin ve müziğin sınırlarını zorlayan unutulmaz bir akşamda buluşacak. Uzun yıllar unutulmayacak bir performansa canlı tanıklık etmek istiyorsanız 11 Ekim 2025 Perşembe günü saat 20.00 için kimselere randevu vermeyin.
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, Yeni Yıl Konseri’nin ardından yılın bir diğer görkemli konserini 22 Ocak’ta verecek. Günümüz müziğinin en saygın şeflerinden olan Christoph Eschenbach, BİFO ile birlikte müzikseverleri Anton Bruckner’in görkemli başyapıtı 7. Senfoni ile buluşturacak. Paris’te Jeanine Vinhauer ve George Szell ile çalışarak piyanistlik kariyerine adım atan 1940 doğumlu Eschenbach, 1965’te Clara Haskil Yarışması’nı kazanarak uluslararası alanda tanındı. Daha sonra ise orkestra şefliğine yönelerek Houston Senfoni, NDR Senfoni, Philadelphia Orkestrası, Paris Orkestrası ve Washington’daki Ulusal Senfoni Orkestrası gibi seçkin toplulukların müzik direktörlüğünü üstlendi.
Bruckner’in en çok seslendirilen ve sevilen senfonilerinden biri olan 7. Senfoni, bestecinin Wagner’e duyduğu hayranlığı ve mistik dünyasını yansıtan, ışıkla gölgeler arasında devinen bir başyapıt. Yaylıların zengin dokusu, bakır üflemelilerin görkemi ve lirik temalarıyla bu eser, senfonik repertuvarın doruk noktalarından biri kabul ediliyor. Eschenbach’ın incelikli yorumuyla Bruckner’in veda ile özdeşleşerek sonsuzlukla buluşan bu yapıtı, bizlere güçlü bir deneyim sunacak. Bu unutulmaz konser, 22 Ocak 2026 Perşembe günü saat 20.00’de.
Kış mevsiminin soğuk günlerinde Rus bestecilerin başyapıtlarıyla ısınacağımız bir konser akşamı gibisi olamaz. BİFO, dinleyicilerini 19. ve 20. yüzyılın en çarpıcı yapıtlarının bir araya geldiği güçlü bir programla buluşturacağı bu konserinde sahneyi seçkin isimlerle paylaşacak. Gecenin konuk şefi Martijn Dandeviel, enerjik podyum hakimiyeti ve çağdaş repertuvara getirdiği yaratıcı yorumlarıyla Avrupa’nın yükselen orkestra şefleri arasında gösteriliyor. Gerek klasik-romantik dönem eserlerinde ayrıntılara verdiği titizlik, gerekse 20. yüzyıl müziğine getirdiği yenilikçi yaklaşım sayesinde farklı orkestralarla dikkat çekici projelere imza atan sanatçı, dinamik üslubu ve sahne üzerindeki güçlü iletişimiyle ve özellikle geniş dramatik yelpaze sunan konser programlarıyla parlıyor.
Konserin solistlerinden piyanist Maria Meerovitch, müzikalitesi ve zarif yorumlarıyla tanınan bir sanatçı ve uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarıların ardından, Avrupa’nın önde gelen orkestralarıyla konserler vermiş bir isim. Parlak tonu ve virtüöz tekniğiyle dikkat çeken trompetçi Omar Tomasoni ise hem solo hem de orkestra repertuvarındaki güçlü yorumlarıyla öne çıkıyor. Meerovitch ve Tomasoni, Şostakoviç’in gençlik dönemi yapıtı olan Piyano, Trompet ve Yaylılar için Konçerto’sunda, eserin ironik mizahını ve dramatik yoğunluğunu dinleyiciye aktaracaklar. Çaykovski’nin anıtsal eseri 1812 Uvertürü ve Prokofyev’in tutku dolu Romeo & Jülyet Süiti ise bu renkli seçkinin son eserleri olacak. Konseri kaçırmak istemeyenler, 5 Şubat 2026 Perşembe gününü takvimlerine işaretlesin.
BİFO, yeni sezonda İngiliz romantizminin doruğu Elgar’ı, Sovyet ironisiyle Şostakoviç’i ve sinemanın unutulmaz sesi Rota’yı üç farklı dünyanın müzik dilini bir araya getiren bir ilkbahar konserinde buluşturacak. Gecenin solisti, yorumlarıyla çağımızın en önemli keman virtüözlerinden biri kabul edilen Daniel Hope olacak. Anne-Sophie Mutter’in davetiyle genç yaşta sahneye adım atan Hope, Yehudi Menuhin’in himayesinde yetişmiş, o zamandan bu yana dünyanın önde gelen orkestraları ve şefleriyle konserler vermiş. Çok yönlü bir sanatçı olarak klasik repertuvarda derinlikli yorumlarıyla tanınırken çağdaş bestecilerle yaptığı iş birlikleri ve disiplinler arası projeleriyle de öne çıkıyor. Sanat yönetmenliği yaptığı festivaller ve toplumsal duyarlılığı yüksek projeleri sayesinde yalnızca bir keman virtüözü değil, aynı zamanda bir kültür elçisi olarak kabul ediliyor.
Konserdeki programın ilk bölümünde, İngiliz müzik tarihinin en duygulu ve görkemli eserlerinden biri olan Edward Elgar’ın Si minör Keman Konçertosu yer alıyor. Virtüöziteyi lirik anlatımla bütünleştiren bu konçerto, Elgar’ın kişisel duygularının en yoğun ifadesi olarak kabul ediliyor. Daniel Hope’un zarif ve güçlü icrası, bu başyapıtın dramatik yoğunluğunu tüm boyutlarıyla ortaya koyacak. BİFO, konserin ikinci yarısında alışılmış senfonik formları kıran yapısıyla Dmitri Şostakoviç’in en özgün eserlerinden biri olan 6. Senfoni’sini seslendirilecek. Konserin finalinde ise sinema dünyasına unutulmaz ezgiler armağan eden Nino Rota’nın 8½ (Otto e mezzo) film müziğinden La Passerella d’addio seslendirilecek. İlkbaharın enerjisiyle bütünleşecek konser, 16 Nisan 2026 Perşembe günü saat 20.00’de.
Carlo Tenan yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası, sezonu muhteşem bir kapanışla taçlandırarak tamamlayacak. Orkestra bu konserde Beethoven’ın 9. Senfoni’sini, dört seçkin solistle ve Romanya’nın köklü topluluklarından Transilvanya Devlet Filarmoni Korosu ile seslendirecek. 1972’de kurulan koro, Transilvanya Filarmoni geleneğinin ana taşıyıcılarından biri olarak büyük ölçekli vokal-senfonik repertuvardaki birikimiyle dikkat çekiyor.
Solist soprano Enkeleda Kamani, Tiran Sanat Üniversitesi’nden yüksek başarıyla mezun olduktan sonra AsLiCo yarışmasındaki birinciliği ve La Scala Akademisi’ne kabulüyle yükselişe geçti. Pamina, Gilda ve Violetta gibi başrollerdeki yorumlarıyla Avrupa’nın önemli sahnelerinde öne çıkıyor. Mezzosoprano solist ise ülkemizin gururlarından Deniz Uzun. Mannheim doğumlu bir sanatçı olarak Karlsruhe ve Mannheim’daki eğitimlerinin ardından Jacobs School of Music’te Artist Diploma yaptı, Bavyera Devlet Operası stüdyosu ve Zürih Operası kadrolarıyla edindiği deneyimi, 2022 Elizabeth Connell Uluslararası Şan Yarışması birinciliği ve 2021 Éva Marton Ödülü gibi başarılarla pekiştirdi. Tenor İlker Arcayürek, “altın tenor” tınısıyla anılan ve BBC Cardiff Singer of the World finalisti-BBC Radio 3 New Generation Artist unvanlarına sahip bir diğer gurur kaynağı sanatçımız. Bas solist Li Huanhong ise 2024 Leyla Gencer Şan Yarışması birincisi ve Accademia alla Scala mezunu. La Scala ve Avrupa sahnelerindeki temsil performanslarıyla dikkat çekiyor. Beethoven’ın insanlık idealini eşsiz bir şekilde müziğine döktüğü 9. Senfoni’si, BİFO ve konukları ile sezonun kapanışında kardeşlik ve barış çağrısını İstanbul’dan dünyaya yeniden duyuracak. Sezonun en unutulmaz anlarından biri olmaya aday bu kapanış, 14 Mayıs 2026 Perşembe günü saat 20.00’de.
Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nın yeni sezondaki tüm konserlerine dair merak ettiğiniz diğer ayrıntılara Borusan Sanat’ın web sitesi üzerinden ulaşabilirsiniz. Şimdiden keyifli bir sezon dilerim.