Ana SayfaMüzikCan Baydar: "İnsanların hakkını vererek ve dikkatlerini toplayarak dinlemelerini istiyorum.”

Can Baydar: “İnsanların hakkını vererek ve dikkatlerini toplayarak dinlemelerini istiyorum.”

Can Baydar geçtiğimiz yıl çıkardığı ilk solo albümünün ardından 20 Ekim’de tamamı çıkacak olan “Raw” adını taşıyan EP’sinden single’ları yayınlamaya başladı. İçinde ‘Bana Bir Şarkı Söyle’, Yarım, ‘Ben Öldü’ ve ‘İyileşmiyor’u yer aldığı EP’yi bahane edip Can’la buluştuk! Bir de Gece sürprizi var ki… Sevenler ayrıca mutlu olacak.

İpek ATCAN / [email protected]

Eski Gece şarkılarını yalın halleriyle bizimle paylaştın, paylaşıyorsun. Öncelikle fikir nereden çıktı?

Fikir birkaç yerden çıktı. Ben solo kariyere başladığımda aklımda hep vardı. Eski şarkılarımızın akustik ve minimal versiyonlarını kaydetmek istiyordum. Bu şarkıların bestecisi de ben olduğum için, şarkıların ilk benim evde yaptığım hallerine yakın versiyonlarını paylaşmak istedim. Solo konserler için “Abi Gece şarkılarını da çalıyor musunuz?” soruları gelmeye başladı ben de “Tabii ki çalıyorum” diyordum hep. Ama tabii insanlar gruptan sonra solo kariyerde bağlantıyı tam kuramıyorlar. Ama tabii bunlar benim kariyerim için çok önemli şarkılar ve her zaman konserlerde çalacağım. Umut Er diye bir müzisyenle tanıştım. 25 – 26 yaşlarında Ankaralı. Bizim İstanbul’a ilk taşındığımız zamanlar gibi, müzikle yatıp müzikle kalkıyor. Geçtiğimiz yaz Umut’la kapanıp hepsini kaydetmeye başladık.

Aslında bir EP geliyor. Neden bize bir kerede “Buyurun size EP” demedin de peyder pey buluşuyoruz şarkılarla?

Çünkü insanların ilgilerini bir noktada toplamak artık çok zorlaştı. Bence bir şeyin eskimesi artık yaklaşık 6-7 saat sürüyor. Ben bir şarkı kaydederken en az 1-1,5 ay üstünde uğraşıyorum. Ve insanların bunun hakkını vererek ve dikkatlerini toplayarak dinlemelerini istiyorum.

Biraz önce albüm olmuyor artık EP diyorduk, şimdi EP de olmuyor artık tek şarkı diyoruz… Bakalım nereye gidecek bu iş 🙂

Gece’yle de arada single yayınlayıp sonra albümü yayınladığımız oluyordu. Ne bileyim, The Rolling Stones albümden ilk ‘Angry’i açtı ya bizlere ve merak uyandırdı. Onun gibi. Hem dinleyici olarak hem müzisyen olarak seviyorum bunu.

“Şarkıların orijinalleri ile yarışmasını istemiyorum çünkü biz zaten grupla birlikte onların en güzel hallerini kaydettik.”

EP’nin adı “RAW”…

Şarkıların orijinalleri ile yarışmasını istemiyorum çünkü biz zaten grupla birlikte onların en güzel hallerini kaydettik. Çok emek verdik ve zaten sevildiler. Biraz ham kalsın, biraz evde yaptığım dibi duyulsunlar istedim. Bütün gücü samimiyetinden gelsin istedim ve o sebeple adı “Raw”. Kurcalamadım şarkıları hep ilk hallerini kullandım. Vokal kaydında bir hata varsa baştan kaydetmedim, hafif detonesi ile kalsın istedim. Demo ruhunu korumasını istedim.

Bu seni bir ara çıkışın diye düşünüyorum ve fonda bir şeylere hazırlandığını düşünüyorum. Haksız mıyım?

Aynen öyle! Pandemide ilk albümü kaydettim ardından bir süredir insanlara ne söyleyeceğimi düşündüğüm bir dönemdeyim. Birçok konuda her şeyin içinin boşaltıldığı bir dönemdeyiz. Bazı konularda kendimi hissiz ve inançsız hissediyorum. O yüzden tam olarak söyleyeceğim lafı bulmam lazım. Aslında ikinci albümü kaydedecek kadar çok şarkım var. Fakat her şeyin içime sinen bir denklemde olmasını bekliyorum.

Şarkıların bu hallerini dinleyince Gece ekibi ne yorum yaptı peki?

Eren’e dinlettim stüdyoda, değişik hissediyorlar tabii bambaşka bir şey duyuluyor onlara. Onlara şarkıyı ilk getirdiğim hallerini kaydettim çünkü. Ben, ‘Ben Öldüm’ü ilk getirdiğim zaman bir bossa nova’ydı sonra biz onu rock’n roll bir hit’e çevirdik. Şimdi bossa nova değil ama bossa nova kırması bir şey. Biz grupken herkes ortaya 25% olarak fikrini koyardı. Benim getirdiğim şeyi herkes bir tarafından tutup aslında Gece’nin sound’unu oluşturuyordu. Orijinalleri ile aşık atmaya çalışan bir şey yapsam muhtemelen onlara itici gelirdi ama öyle olmadı. Gökçe ‘Bana Bir Şarkı Söyle’yi çok sevdiğini söyledi. Eren stüdyoda dinledi zaten. Bu arada ben kendimi bir besteci olarak tanımlıyorum. İlk grubu kurduğumuzda Eren benden daha güzel şarkı söylüyordu. Ben sahnede söyleye söyleye öğrendim.

“Büyüdüğümü hissediyorum ve bu beni heyecanlandırıyor.”

Bugünlerde Can’ı müzikal yolculuğunda en heyecanlandıran şey ne?

Biz erkekler biraz daha zor ve yavaş büyüyoruz ya, büyüdüğümü hissediyorum ve bu beni heyecanlandırıyor. Zamanımı daha iyi kullandığımı ve kendimi daha az yıprattığımı hissediyorum. 25 – 30 yaşlarında albüm kaydettiğimizde stüdyonun kapısının altından kan sızardı psikolojik olarak, anlayabiliyor muyum? Solo kariyer çok özgür bir alan çok keyifli. Öte yandan çocuklarla (Gece) aramız bu 4 – 4,5 senelik aradan sonra son 1 yıldır yine çok iyi. Arkadaş olarak zaten hep iyiydik ama müzikal olarak da şimdi kendi aramızda bir şeyler çeviriyoruz, birbirimize bir şeyler dinletiyoruz. Onlar bir şeyler kaydedip bana yolluyor, ben onlara yolluyorum.

Belki Gece de bir şey yapar mı diyorsun?

Kargo Tribute albümü geliyor. Ben aslında solo olarak yapacaktım o şarkıyı. Sonra bir akşam Koray’la (Candemir) evde muhabbet ederken ki biliyorsun Koray bizim ilk albümümüzün prodüktörlüğünü yaptı ve yıllardır hayatımızda, dedi ki “Acaba Gece’yle mi yapsanız bunu?”. Erdem’le konuştum, daha anlamlı olur dedi. Gökçe ve Eren de buna ok verince bir yandan ben bu akustikleri kaydederken bir yandan da ‘Şairin Elinde’yi yaptık. Kendi solo kaydımı yaptığım stüdyoda sonra ekiple girdik.

“Ortam müsait olursa bir şeyler yapabiliriz Gece ile tekrar.”

Bu sizin 4 yıl sonra ilk beraber stüdyonuz oldu, nasıl hissettin?

Ses mühendisine sordum, “1 hafta öncekiyle şimdiki arasında ne gibi bir fark hissediyorsun?” diye. Grup arkadaşlarınla daha eğlenceli bir insansın dedi. Zaten biz bir araya gelince bir 16 yaş zekasına düşürüyoruz muhabbeti (gülüyor) Ülkece ve bireysel olarak zor zamanlar geçirdik, hala birlikte bir şeyler üretebildiğimizi görmek çok güzel benim için. Gelecek için de aramızda konuşuyoruz. Biraz ortam müsait olursa bir şeyler yapabiliriz Gece ile tekrar. Bir yandan da solo kariyer tam gaz devam etsin istiyorum.

AI konusunda ne düşünüyorsun?

Ya o kadar hızlı sıkıldım ki. Görüntülerin bir şeylere dönüşmesinden filan 1 hafta içinde sıkıldım.

Ama ben daha çok müzisyen olarak soruyorum?

İşte Zeki Müren’e Tarkan şarkısı söyletmeler filan… Keith Richards’ın çaldığı gitarın yerini tutmaz mesela. Ben onu tonundan 3 km öteden, onun çaldığını anlarım. Rock’n roll’da böyle bir şey çalışmaz bence. Rock’n roll’da sahnede terli bir davulcu görmek zorundasın. Ama prodüksiyon anlamında işim görsel kısmını çok değiştirecek orası kesin. Ama bence müzik üretiminde adam gibi çalacaksın, kaydedeceksin. AI filan olmaz bence…

Peki Can neler dinliyor bu aralar?

Ben hayatım boyunca Rammstein dinlemedim mesela ve antipatik buldum ama bu son albümleri ile beraber Rammstein kanalına girdim. Geriye dönüp bütün külliyatlarını dinledim. Ama bu son albümü baştan sona dinliyorum. Arctic Monkeys’in “The Car”ını çok beğendim. Nothing But Thives yeni bir labüm çıkardı. ‘Welcome to DCC’ diye bir şarkıları var inanılmaz güzel. Queens of the Stonage’in son albümüne bayıldım. Ve Blur’ün son albümü. Damon Albarn ne üretirse seviyorum.

Peki bu isimler şarkılarına etki ediyor mu dersin?

Sözlere etki ediyor mesela Rammstein… ‘Armee der Tristen’ (mutsuzlar ordusu) mesela etkiledi beni. Çok güzel sözleri var o karanlık dünyanın üzerinden ben 2 şarkı filan yazdım. Ki normalde daha brit şeyler severim.

Ve kapanış! Neler söylemek istersin?

Sevdiğiniz müzisyenlerin konserine gidin. Şarkılarını dinleyin, onları destekleyin, sevdiğiniz yazarların kitaplarını alın. Çünkü ülkede kültür & sanat işleri hiç olmadığı kadar zor ve karışık bir noktada. O yüzden sevdikleri içeriklerin devamlılığını istiyorlarsa o içeriği üreten sanatçılara olabildiği kadar destek olsunlar.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR