Son zamanların en yetenekli isimlerinden Eda Baba’yı aile üyeleriyle bir araya gelerek seslendirdiği ”Aile Albümü” vesilesiyle Dergy sayfalarında ağırladık.
Damla PESEK / [email protected]
İlk solo albümü Bir Küçük Tebessüm ile miladını yaşadığını söyleyen Eda Baba, bu kez denenmemiş ve farklı bir albümle karşımıza geliyor. Aile üyeleriyle beraber stüdyoya girerek cesur bir hamle yapıyor ve hepimizin içini sıcacık yapan bir albüm ortaya çıkıyor. Bu topraklara ait eserleri beraber seslendirdikleri albümde Baba ailesi, yıllardır var olan müzik tutkularını profesyonel olarak ilk kez hayata geçiriyor. Müziğe başlama ve devam etmesinde ailesinin ona bir ışık olduğunu söyleyen Eda Baba, yeni projelerine de hiç hız kesmeden devam ettiğini söylüyor.
Aile fertlerinizle bir araya gelerek ortaya koyduğunuz yeni projeniz ”Aile Albümü” yayınlandı. Bu fikir nasıl ortaya çıktı? Ailenizle beraber böyle bir işe imza atmak nasıl bir his?
Çocukluğumuzdan beri en çok babamın şarkı ve türkülerini evde, aile dostlarının evlerindeki buluşmalarda, bazen de bir tanıdığın düğününde dinleyerek büyüdük. Hoşuna gideceğini bildiğim için doğum gününde ona bir sürpriz yapıp ”Hadi gel, stüdyoya girip sana profesyonel bir kayıt alacağız.” demeyi planlıyordum. Fakat albümü dinleyenler anlayacaktır, ailede herkesin kendine has bir ses rengi var. O yüzden bunu daha kalıcı bir hale çevirmek ve tüm aileyi dahil ettiğim bir albüme dönüştürmek daha da heyecanlı geldi. Müziğime, işime onları dahil etmek çok güzel bir deneyimdi. Çok heyecanlı ve her duyguyu içinde barındıran bir süreç oldu. Onlar benim işimin hem zevkine hem zorluklarına şahit oldular. Ben de onlarla birlikte çocukluğuma güzel bir yolculuk yapmış oldum.
Müzikle ilgilenmeye çok küçük yaşlarda başladınız. Bunda aileniz mi etkili oldu?
Annem de babam da hep çocukları mutlaka sanatın ya da sporun bir dalıyla ilgilensin, bir enstrüman çalmasını bilsin isterlerdi. Hepimiz küçükken kurslara gittik ve dersler aldık bu yüzden. Ama müziğe özel ilgisini sürdüren ben oldum. Yani önce onlar güzel bir ışık yaktılar benim için.
2008’den beri müzik sahnesindesiniz. O günden bu güne sizin için neler değişti?
Çok küçüktüm ve müziği evimin dışında insanlarla paylaşmaya başladığımda bir çok konuda toy olduğumu farkediyorum elbette geriye dönüp baktığımda. Yaptığım işe, yazdığım ve yeniden yorumladığım tüm şarkılara gerçekten kendimi katmak ve sevdiğim, samimi olduğum dostlarımla bu yolda yürümek dışında bir çok şey değişti. Sektörü tanıyıp inişler ve çıkışlarla, alkışlar ve kötü yorumlarla, hiç tanımadığın insanlar tarafından çok sevilmeyle tanıştım bu süreçte. Birlikte büyüyoruz diyebilirim. Müzik benim hayatım, kol kola ve düşe kalka beraber öğreniyoruz yaşamayı.
Yeni bir parça üretirken nelerden besleniyor ve ilham alıyorsunuz?
Bu çok değişken bir süreç. O an çok yoğun yaşadığım bir duygu bir şarkı yazdırıyor çoğu zaman. Ama etkilendiğim olaylar, izlediğim bir film, bir kitaptaki karakter de ilham olabiliyor.
“DENEMEKTEN VE KENDİ YOLUNUZU BULMAKTAN KORKMAYIN”
Müzik kariyerinizde şimdiye dek sizi en çok heyecanlandıran olay neydi?
İlk şarkılarımdan oluşan ilk solo albümüm ‘Bir Küçük Tebessüm’ güzel bir milattı benim için. Hem kayıt aşamasıyla, hem de yayınlayıp insanlarla buluşturma süreciyle heyecan vericiydi gerçekten. Ve şarkılarımın ezbere söylendiğini gördüğüm o ilk konserlerde neler hissettiğimi tarif etmem çok zor.
Gelecek için ne gibi planlarınız var? Bir sonraki projeniz hakkında düşünüyor
musunuz?
Yeni bir proje üstünde çalışırken bir sonrakini düşünmeye başlıyoruz genelde. Hazırlık
aşamaları dışardan görünenden daha uzun sürebiliyor. Ve o üretim zincirini kırmak
istemiyorsunuz. Bir proje size ulaştığı anda biz çoğu zaman yenisi için çalışmaya başlıyoruz yani. Şu anki planlarım bu sene içinde bir albüm daha yayınlamak. İçinde bolca yeni şarkının olduğu bir albüm. Bir de şöyle güzel bir haber verebilirim. Şubat ortasında beni daha önce görmediğiniz bir halde, bir jingle seslendirip dans ettiğim bir reklam filminde göreceksiniz. Buradan duyurmuş olayım.
Sizin gibi müzik tutkusunun peşinden gitmek isteyenler için önerileriniz var mı?
Öncelikle çok fazla yeni üretim ve üreticinin olduğu, özgür ama bir o kadar da aradan sıyrılması zor olan müzik dünyasına hoş geliyorsunuz. Denemekten ve kendi özgün yolunuzu bulmaktan geri durmayın. Kalıplara girmek zorunda değiliz, girmemeliyiz de. Bu sayede biricik olacağız. Bu yolda güvenebileceğiniz dostlar edinip onlarla yürüyebilmenizi diliyorum. Sevgiler.
KISA KISA
- Bir şarkı olsaydım neşeli ve umut dolu bir şarkı olurdum.
- Charles Aznavour, Barış Manço, Adile Naşit, Kemal Sunal, Edith Piaf ile tanışmak isterdim.
- Yeni albümüm bana çocukken pazar günleri ailece arabaya doluşup yaptığımız yolculuklardaki mutluluğu hissettiriyor.
- Bu sıralar en çok mısır unuyla kızartılmış istiridye mantarı yiyorum. Acil denensin.
- Aile benim için sırtını yaslayabileceğin sağlam bir duvar, huzur ve sevgiyi öğrendiğin ilk yer demek.
- En son izlediğim film “The worst person in the world”.
