Ana SayfaMüzikGizem Gezenoğlu ile Bozcaada Caz Festivali'ne dair...

Gizem Gezenoğlu ile Bozcaada Caz Festivali’ne dair…

Bozcaada Caz Festivali yaklaşırken festivalin kurucu ortağı Gizem Gezenoğlu ile festivale yakından bir bakış atalım dedik.

İpek ATCAN / [email protected]

Festivalin yedinci yılındayız, ilk günden bugüne neler değişti gelişti, yolda nelerden vazgeçtiniz ya da neler eklediniz? Ve tabii bu süreç festival adaya neler kattı dersiniz?

Süreç içerisinde festival her geçen sene kendini biraz daha aştı, kapladığı alanı ve kapasitesini genişletti. Daha kapsayıcı bir hale geldi. Program bakımında da her sene giderek genişledi ya da içerik yoğunlukları arttı. Bu serüvende adanın festivale ve festivalin adaya farklı çok fazla katkısı oldu. Uluslararası anlamda adanın bilinirliğini artıracak fırsatlar oluştu. Diğer yandan ekonomik olarak festival adaya katkı sağladı, sağlamaya devam ediyor. Festivalin adaya ekonomik etkisinin olduğunu daha önce yaptığımız araştırmalarda verilerden elde ettik. Bu sene ayrıca festivalin sosyal etki çalışmasını yaparak bu araştırmayı daha profesyonel hale getiriyoruz. Yolda nelerin değişip geliştiğine, adaya festivalin neler kattığına dair daha somut ve üzerine derinlemesine çalışılmış verileri bu araştırma sonrasında da daha da net göreceğiz.

Bu sene bizleri nasıl bir festival bekliyor?

Festivalin ilk gününde Kürtçe Anadolu halk ve dağ türkülerini katıksız bir blues ruhuyla sahneye taşıyan Meral Polat Trio’nun içten, hüzünlü ve her şeye rağmen umutlu müziğiyle başlayıp, Türkiye’de caz davulunun öncülerinden Ferit Odman’ın “Autumn In New York” ve “Nommo” albümlerindeki beşli aranjmanlarına yer vereceği konserle, hard-bop dünyasının derinlerine doğru yola devam edeceğiz. “Var olmayan bir adanın hikâyelerinden” beslendiğini söyleyerek yola çıkan Islandman’in psikedelik gitar ve sonsuzluk hissiyatlı ritimleriyle tüm dünyayla bağ kurduğunuzu hissederken, Nubya Garcia’nın melodileri ise Bozcaada’nın rüzgârına eşlik edecek.

Bozcaada Caz Festivali’nin ikinci gün sahnesinde ağırlayacağımız isimlerden biri Lüksemburg’dan üç kişilik genç ve dev bir kadro: Dock in Absolute. Progresif caz ve neo cazı piyano, elektrik bas ve davulla benzersiz bir şekilde harmanlayan grubun etkileyici sahne performansına yakından tanık olurken, Volkan Öktem’in #7’siyle, sanatçının 30 yıllık müzik hayatı süresince deneyimlediği farklı müzikal tarzların izdüşümlerine tanık olacağız. Festivalde, canlı teknoya dair bildiğiniz her şeyi unutturacak Komfortrauschen ile katıksız bir tekno enerjiyle buluşurken, Güney Fransa’nın sakin ve güneşli ruhunu elektronik müzikle kusursuz bir şekilde buluşturan Kazy Lambist ise dans dolu bir gece vadediyor.

Festivalin kapanış gününde ise Bova Sahne’de doğan özel bir proje bizi bekliyor: Hissikablelvuku ile eskinin pastoral yaklaşımı ve günümüz endüstrisinin imkânlarını bir arada deneyimlerken, makamsal ezgiler ve doğaçlamalar, rock, caz, etnocaz, elektronik, tekno, afrobeat, noise gibi türler eşliğinde sahnede o an cereyan eden bir icraya tanık olacağız. Anadolu müziğine kendi dokunuşunu katan Bozcaada Ensemble ise yalnızca Bozcaada Caz Festivali’nde tanık olabileceğiniz bir performansa davet ediyor. Sevilen trompetçi Avishai Cohen’in elektronika, ambient ve psikedelik dokunuşlarla kendine has bir sound yaratan grubu Big Vicious’ın ardından progresif teknodan elektronikaya, tribal ritimlerden acid house esintilere uzanan eklektik setleriyle tanınan yapımcı ve DJ Claptrap, namıdiğer Gaurav Narula, Berlin ruhunu Bozcaada’ya taşıyacak.

 

Yaratıcı ve kendine has gitar çalma tarzıyla tanınan Avrupa’nın “yükselen yıldız”ı Teis Semey de festival boyunca caz, punk ve elektronik doğaçlama türlerinin tam kesişiminde yer alan müziğiyle farklı sahnelerde dinleyicilerle buluşacak.

Müzik programının yanında bu sene derin bağlar kuracağımız bir BCF Keşif programı bekliyor. Her yıl farklı bir tema etrafında geliştirilen ve disiplinlerarası etkinliklerden oluşan BCF Keşif programında bu yıl “oyun”un tüm insanlık tarafından paylaşılan özünü keşfedeceğiz. Program, festivalin savunuculuk alanları olan toplumsal cinsiyet eşitliği, ekolojik dönüşüm ve toplumsal kapsayıcılık üzerinde duracak. Yine tüm adaya yayılacağımız bir program hazırladık, bazı etkinliklerden ipuçları vereyim.

Emre Erbirer’nin kürasyonu olan “Güncel Meseleler Yeni Olasılıklar” başlıklı bölüm bu sene de programda olacak. Yaratıcı topluluklar ve içerik üreticileri ile birlikte büyüyen, birbirinden öğrenen, yeni keşiflere alan açan bu bölümde ‘Benimle Oyna’, ‘Birlikte Oyna’ ve ‘Oyunu Savun’ alt başlıkları yer alacak. İçerik partnerimiz ile yine ortak programlar tasarladık. Aposto’nun yayınlarından apéro ile bir gastronomi etkinliği; Esmiyor ile ekoloji ve tarım politikaları üzerine bir çalışma; yeni bir oyuncak anlayışı icat eden Toyi ile oyunbazlar için bir atölye; Onaranlar Kulübü’nün oyuncu yöntemleri pratiğe dökeceği bir atölye; Katalist ile birlikte oyun kurmanın ve oynamanın farkında olanların bir araya gelebileceği etki dolu bir buluşma; festivalin bu seneki görsel dünyasına şekil veren eseri sahibi Ece Ağırtmış’ın kendi oyun dünyasından ileri dönüşüm ahşap atölyesi; 6 Şubat depreminden sonra Hatay’da üretime devam etmek isteyen zanaatkarları desteklemek amacıyla kurulan Craft Antakya ve Çanakkale’nin Nevruz Köyü’nde el işçiliğini farklı tasarımlarla birleştiren bir kadın kooperatifi olan Nevruz Köyü Kadınları ile bir atölye; peki, başka bir ekonomi mümkün mü? Onarım Atölyesi ve Doughnut Economics Action Lab işbirliği ile “Oyuncu bir ekonominin dinamikleri neler olabilir?”, “Bir ekonomiyi nasıl daha oyuncu hale getirebiliriz?” sorularını merkeze aldığımız hararetli bir tartışma; Bozcaada keşif haritası pusula ile “Ada Müşterek” rotası etkinliklerden sadece birkaçı desem sanırım fikir vermiş olurum.

Ayrıca; ortak değerlere sahip kurum ve toplulukları bir araya getirmek üzere kurduğumuz yeni girişimimiz KEŞİF’in bu seneki iki uluslararası projesinin birer etkinliği de festival programında olacak. Dünyada 5 farklı ülkede gerçekleşecek, Türkiye ayağını Jazz Denmark ile beraber hayata geçireceğimiz, kız çocuklarının doğaçlama ve caz müziği türlerinde enstrümanla ilişkisini geliştirecek eğitim programı Jazz Champ For Girls’ün bir buluşmasını yapacağız. Amerika ve Türkiye arasındaki Caz diplomasisini yeniden anacağımız Amerikan Konsolosluğu hibe programı kapsamında hayata geçireceğimiz “Caz ile Köprü Kur” ise diğer projemiz. Sergi, eğitim programı ve film gösterinden oluşacak programda Cazın özgür ve demokratik bir ifade alanı olarak farklı kültürler arasında kurduğu derin bağlara odaklanacağız ve festivalde bu projenin de bir ayağı olacak.

Yerli yabancı birçok ismi ağırlıyorsunuz. İsimleri seçerken dikkat ettiğiniz?

İlk olarak programın toplumsal cinsiyet eşitliğine uyup uymadığına dikkat ediyoruz. Diğer yandan türlerin ve projelerin kendi içindeki dengelerine dikkat ediyoruz program kurgusunda. Günlük programların da kendi içindeki dengesine, günün nasıl başlayıp konserlerin hangi enerji ile devam edip nasıl biteceğini oturup birlikte hayal ediyoruz.

Bu yılın temasından da bahsetmek isterim…

Oyun, insanlardan hayvanlara kadar herkes için birincil hatta belirli bir uygarlık seviyesi veya dünya görüşü ile ilişkilendirilmeyen bir yaşam bir aktivitesi. Festivalde “oyun” bizi merakla çevremizi keşfetmeye yönlendirerek varlık gösterecek, hayatın içinde oyuncu olmayı hatırlayacağız. Önce kendimize ve dokunabildiğimiz herkese; hayata daha sıkı tutunmak, derin bağlar kurmak, umudumuzu yeşertmek, zihinsel sağlığımızı korumak için bu yıl oyun oynamayı hatırlamak ve hatırlatmak niyetindeyiz.

Oyun, sadece çocuklar için değil, her yaştan insan için evrensel bir dil ve deneyim. Biz de festivalin bu yılki temasını, Homo Ludens‘in yazarı Johan Huizinga’nın oyun kavramından ve onun yaşamımızdaki dönüştürücü potansiyelinden esinlenerek belirledik.

Festivalde hepimizi zorlayan koşulların karşısında “oyun” oynamanın yaratıcı gücüne tutunacağız. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre depresyonun bir numaralı küresel hastalık olduğu düşünüldüğünde, oyunun hayatımızdaki rolü daha da kritik hale geliyor. Oyun, depresyona karşı güçlü bir panzehir, neşe ve iyi olma hâli için bir katalizör görevi görüyor. Günümüz dünyasında, oyunun eksikliği zihinsel sağlığımız üzerinde ciddi sonuçlar doğurabiliyor. Psikolog Brian Sutton-Smith’in dediği gibi, “Oyunun zıttı çalışmak değil; oyunun zıttı depresyondur.”

“Bir arada olma dürtümüz bizi bugün buraya getirdi”

Türkiye Caz Ağı muhteşem bir oluşum. Bu fikir nasıl oluştu? Ve nasıl bir ihtiyaçtan doğdu?

Bir arada olma dürtümüz bizi bugün buraya getirdi… Bu kadar güçlü kurumun bir araya gelerek çıkardığı ortak sesin yaratacağı etkiye inandık. Cazın dünyanın dört bir yanından insanları birleştirmedeki diplomatik rolünü ve ifade alanı olma gücünü Türkiye Caz Ağı’ndaki kurumlarla birlikte, ortak bir ses olarak temsil ediyoruz. Türkiye Caz Ağı (TCA), Europe Jazz Network (EJN)’ten esinlenerek, kültür endüstrisinde risk alan kurumları bir araya getiren bir fikir olarak doğdu. Çatı organizasyon EJN’e bağlı kendi ulusal ağlarını oluşturan diğer örnekler gibi bu modelin ilk adımlarını Türkiye’ye adapte etmek amacıyla 2019 yılında attık. Ardından pandemi ile hepimizin girdiği süreçlerde TCA olarak biz de daha çok online buluşmalarda, ilk olarak yapıyı nasıl kurarız ve diğer bütün ortak fikirler neler olabilir, bunlara yoğunlaştık. TCA’nın kuruluş amacındaki en temel dürtümüz EJN’nin bir versiyonunu ulusal ölçekte oluşturmaktı. Aynı zamanda Türkiye’deki caz ve doğaçlama müzik alanındaki sanatçıları uluslararası caz sahnesinde öne çıkarmak, caz müziğine erişimi artırmak, caz ve doğaçlama müzik evrenindeki kültürel aktivitelerin geliştirilmesi için politika üretmek gibi gerekçeleri de temelimize koyarak TCA’nın misyonunu oluşturduk. TCA, Türkiye’de caz ve doğaçlama müzik alanlarına odaklanan festivalleri, mekanları ve destekleyici organizasyonları bir araya getiriyor. Kurumlar arası köprüler kurarak deneyim ve iş birliği aktarımına olanak sağlayan Türkiye Caz Ağı kurulduğu günden bu yana bilgi, deneyim aktarımı ile üyeler arasında bağlantılar kuruyor. Faaliyetlerimiz caz alanındaki kurumların ve kişilerin ortak sesini temsil ediyor, ifade gücünü artırmaya olanak sağlıyor.

 

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR