Ana SayfaHaberlerGüneş Duru yazdı: "Felaketsiz bir yaşamı sürdürülebilir hale getirmeliyiz."

Güneş Duru yazdı: “Felaketsiz bir yaşamı sürdürülebilir hale getirmeliyiz.”

23 Ekim 2011 pazar günü öğle saatlerinde, Van’da gerçekleşen 7.2 büyüklüğünde bir depremle 601 yurttaşımız yaşamını yitirdi. Felaketin tatil günü, öğle saatlerinde olması daha büyük kayıpları engellemişti fakat Van merkez, ilçe ve köylerde evler, kamu binaları, okullar ve yurtlar yıkılmış ya da ağır hasar almıştı.

Güneş DURU

Bugün yaşanılan büyük kutuplaşmanın göstergelerini yaşadığımız yıllardı. Dayanışmaya ve birlik olmaya ihtiyacımız vardı. Daha da önemlisi Van’ın yeniden normalleşmesine yardımcı olmalıydık. Bu refleksle “Neden bir yardım konseri yapmıyoruz?” şeklinde bir tweet attım. O günlerde Instagram sadece fotoğraf paylaştığımız bir yerdi, hikayeler, Reels ve canlı yayınlar yapmak mümkün değildi. TikTok (iyi ki) yoktu. Bu nedenle en etkin haberleşme mecrası Twitter‘dı. Sahneye çıkmak isteyen ve orada ses, ışık, prodüksiyon ve PR desteği yapmak isteyenden, yardım toplama gibi konularda bizimle olmak istediğini belirten dönüşler aldık.

“Müziğin eğlenceden ibaret olmadığını, yardım ve dayanışmadaki gücünü her ne kadar bugün unutmuş olsak da topluma biraz olsun gösterebilmiştik.”

Konseri bir hafta sonra aynı gün 30 Ekim 2011’de gerçekleştirmeye karar verdik. Karar anından itibaren de, dostluğun, dayanışmanın, sevgi ve paylaşmanın daha önce yaşamadığım bir düzeyde gerçekleştiği uykusuz 7 gün geçirdik. Amacımız aksamadan, 40’ın üzerinde grup ve sanatçının sahneye çıktığı dünya standartlarında bir konser yapmak, olabildiğince çok bilet satabilmek, SMS gelirleri toplamak, canlı olarak yayınlamak ve konsere gelenlerin beraberinde getireceği yardım kolilerini Van’a ulaştırmaktı. Daha önce eşi benzeri görülmemiş bir yardımlaşma ile yüzlerce gönüllü, konserin gerçekleşmesi için canla başla çalıştı. Kimseye bir lira ödenmedi. Kuşkusuz oradaki herkes kendi imkanları dahilinde sahnesi, ışığı, ses sistemi ya da emeği ile bu sürecin gerçekleşmesi için muazzam bir katkı sağlamıştı. Yapabileceği en büyük, en anlamlı bağışı Van için Rock’ta yapmıştı. Japonya, Çin, Venezuella gibi ülkelerden bile sembolik olarak bilet alanlar olmuştu. Kimileri ırkçı bir tavırla kimileri de bu konseri bir eğlence faaliyeti gördüğü için Van İçin Rock’ı eleştirmişti. Aldırmadık, ardından daha küçük ölçekli olsalar da Van için Pop, Van için Türkü ve Van için Caz konserleri yapıldı. Müziğin eğlenceden ibaret olmadığını, yardım ve dayanışmadaki gücünü her ne kadar bugün unutmuş olsak da topluma biraz olsun gösterebilmiştik.

güneş duru
Güneş Duru, Nadir Duman, Doğan Duru

Depremden elde ettiğimiz gelirin, geçici bir amaçla değil, eğitim amaçlı, bir okul yapılması için kullanılmasını istiyorduk. Konserin hemen ardından Van’a gittik, geceyi dondurucu soğukta bize verilen bir deprem çadırında geçirdik. Doğru ihtiyaç olan yeri bulabilmek için ilçeleri ve köyleri gezdik. Tahribatın, fakirliğin ve ihtiyacın büyüklüğünü yerinde gördük. Daha sonra Ankara’da MEB ile yaptığımız toplantılarda okulun yeri ve inşa takvimi konusunda hem fikir olduk. Van’ın Üçgen Köyü’nde fen laboratuvarı ve küçük bir spor salonu olan, on iki derslikli bir okul, dört öğretmen için de lojman inşa ettirmeyi başardık.

“Van İçin Rock Türkiye’nin başka bir döneminin eseriydi”

Van için Rock bir yardım konserinin ötesinde, sivil inisiyatifin hızlı örgütlenmesine, sosyal medyanın gücüne dair yaşadığımız belki de ilk deneyim olmuştu. Bugün kaçımız Van için Rock’ı hatırlıyor ondan şüpheliyim. Hafızası güç olan, unutkan bir toplumuz, ne geliyorsa başımıza bundan geliyor ama biz içinde olan, konsere gelen, o güne tanıklık edenler için Van İçin Rock unutulamayacak bir deneyimdi. İçinde popülizm olmayan, gerçek bir dayanışma serüveniydi.

IMG 3403

“Daha fazla kutuplaştığımız bir dönemdeyiz.”

Yaşadığımız 10 ile hatta tüm Türkiye’ye tesir eden felaket, Van depreminden çok daha büyük. Bugünün sosyo-politik iklimi çok farklı. Daha fazla kutuplaştığımız, daha fakir ve umutsuz olduğumuz bir dönemdeyiz. Yardımın bile bir tür tehdit olarak görüldüğü bir manzara var önümüzde. Öte yandan sosyal medyanın daha etkin olduğu bir popülizm çağında yaşıyoruz. Popülizm o kadar iyi bir şey olmasa da, dayanışma ve yardım gibi konularda çok ikna edici olduğu kesin.

Sosyal medya fenomenleri, ünlüler çok daha etkin ve aktif bir şekilde takipçileri üzerinden örgütlenip önemli bağışlar toplayabiliyorlar. Bunu çok önemsiyorum, bir araya geldiğinde, ortak bir zeminde buluşulduğunda, örneğin Ahbap gibi hızlı ve etkin bir şekilde büyük yardımlar toplanabildiğini gördük. Umuyorum yardımların ulaşma aşamasında da aynı özen ve sürati görürüz. Keşke yardıma hiç ihtiyaç olmasa, keşke gerekli önlemler alınsa ve bu ölçekte felaketleri sürekli ve sürekli yaşamasak. Bu yüzden bu felaketler sonrası yapılan yardımları değil, felaketsiz bir yaşamı sürdürülebilir bir hale getirmeliyiz. Bunun için mücadele etmeliyiz. Üniversitelerde öğrenciler yer bilimleri okumayı tercih etmiyorlar, çünkü iş bulamayacaklarını biliyorlar. Kontenjanlar boş. Yapmakta olduğumuz yardımlar elbette hızla ihtiyacı olanlara ulaştırılmalı ancak bir noktada deprem ve felaketlerini önleyici, gerek mevzuatı takip eden gerekse bilimsel çalışmalar yapan sivil toplum kurumlarını destekleyecek adımlar atmalıyız. 1999 depreminden bu yana felaketlerden ders çıkarmadığımız gibi, sürekli olarak yardım kampanyaları ile vicdan PR’ı yapar hale bile geldik. Sosyal medya da bunun en önemli vitrini oldu ne yazık ki.

IMG 3335

Bu nedenle bugünlerde bana sık sorulan “Van İçin Rock gibi bir konser vermeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna vereceğim cevap şu acılı süreci geride bıraktıktan sonra Hatay başta olmak üzere diğer şehirlerimizin yeniden, daha sağlıklı, daha örgütlü inşa olmasında farkındalık yaratmak, destek olmak, o güzel şehirlerin yeniden yaşanabilir yerler olabileceğini göstermek adına büyük konserler vermeliyiz. Doğrudan o şehirlerde.

Biliyorum, hemen her şeyi hızla unutan bir toplumuz, unutmamak için sürdürülebilir bir sürecin içine girmeli, birbirimize o güzel kentlerin sakinlerine yeniden ev sahipliği yapmaları için elimizden geleni yapmalıyız. Çok büyük ve geniş kapsamlı bir yenilenmeye ihtiyacımız var. Bir değil onlarca konsere ihtiyacımız var. Her sanatçının konserlerinden, kendi ölçeğinde yardım yapmasına ihtiyacımız var.

Nadir DUMAN / organizatör

Depremin olduğu gün konser ve etkinlik iptallerinden konuşurken “Neden bir yardım konseri yapmıyoruz?” diye ortaya çıkan bir fikirdi. O gün çok hızlı şekilde aksiyon aldık ve ertesi gün nerdeyse her şey tamamlanmış ve biletler satışa çıkmıştı. Çok sesli olmanın avantajıyla az hata yapmış olduk. Tek bir kişinin kararı bu kadar pozitif sonuçlanmayabilirdi bence. Yardımın kalıcı olması açısından en nihayetine orada bir okul yaptırma kararı aldık. Bugünlerde bazı yardım eşyalarının sokaklara saçıldığını ve kimseye ulaşamadığını görünce okul yaptırma tercihinin doğru olduğunu düşünüyorum. Bugün yaşanan felaketin çapı çok çok daha büyük. O yüzden bu kadar kısa vadede konser veya etkinlik yapmak tartışmalara sebebiyet verebilir. Ancak en güvenilir kurum ve kuruluşlara yardım çağrısı yapılabilir, toplu bir şekilde insanı yardım malzemesi toplayıp gönderilebilir. Organizatörlerin, sanatçıların, mekanların bu konuda kalıcı çalışmalar yapması teşvik edilebilir.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR