Yeni single’ı “Symbol”ü geçtiğimiz haftalarda yayınlayan Harun Adil’i Dergy sayfalarına konuk ettik. 

Sebla KOÇAN / [email protected]

Ümraniye sokaklarında kardeşi gibi sevdiği Serdo ile birlikte basketbol oynayan, graffiti yapan biriydi Harun Adil. Bir süre sonra yazmaya, düşüncelerini, duygularını rap müzikle ifade etmeye başladı. “O sahanın, o ara sokakların her birinin hikayesinin yeri ayrıdır bende” diyor, bu yüzden. Gerçeklikten bahseden ve hayatın içinden beslenen şarkılar ona samimi geliyor ama, rap her zaman da gerçeği anlatmalı düşüncesini savunmuyor. Kendi dünyasını kurmuş, kendi cümleleriyle kendini ifade eden bir rap sanatçısı, Harun Adil. Ve onun müziği de sınırları zorluyor. “Rap yaparken hiç olmadığım kadar özgürüm. Çünkü orası benim dünyam ve ben ne söylemek istiyorsam bunların da bir sınırı yok” diyor. Bu yıl yayınladığı Katafalk albümünden sonra bir de yeni bir single’la (Symbol) selam eden, yerli rap sahnesinin yetenekli MC’si Harun Adil’i Dergy sayfalarında ağırladık.

Yeni single’ınız “Symbol”ü, albümünüz “Katafalk”’tan sonra yayınladınız. Ve bu single’ın sizin için anlamını “başarmak için daha çok motive olmak” olarak anlatıyorsunuz. Size göre başarı nedir? Kendinizi başarılı olarak görüyor musunuz ya da ne yaparsanız “Evet, şimdi başardım” diyeceksiniz?

Günümüz şartlarında böyle bir ülkede hayatta kalmak bile başarılı olmak demek bence, ama benim oradaki başarıdan kastım, müziğimin daha fazla insana ulaşması ve dinleyiciye organik bir bağ kurulması aslında. Bu da aktifliği ve üretkenliği koruduktan sonra gerçekleşeceğine inandığım bir durum.

“Symbol” bize fırsat eşitsizliğini anlatıyor: “Bir yanda pembe Porche bak bir yanda tank” diyerek aslında aynı alanda ne kadar farklı hayatlar yaşandığını söylüyorsunuz. Ve bu rap kültüründe de yaşanıyor, bir yanda gösterişçi “bling bling” şarkılar, bir yanda gerçeklerden bahseden şarkılar. Rap müziğin belli bir amacı olmalı mı sizce, bu konuda ne düşünüyorsunuz?

“Symbol” aslında sizin de belirttiğiniz gibi arabadan, gösterişten vs bahseden bir çalışma değil. Daha çok gerçeklikten beslenen ve var olan donelerden yola çıkan şarkıların, bana daha samimi geldiğini anlatmak istedim. Burada kastım rap sadece gerçek hayattan beslenmelidir fikri değil tabii ki; hayal ürünü hikayeler üretilebilir, buna da “storytelling” (hikâye anlatmak) deriz biz. Sanırım beni güncel işlerin bazılarından iten sebep gösterişçilik, içeriklerin boşluğu, anlatımı ve okumanın vasat altı olması. Bir amacı olmalı mı sorusuna cevap veremem rap müziğin, ama her ne olursa olsun kaliteli, güçlü ve akılcı olmalı.

harun adil dergy rop4

Hip hop kültüründe ve rap müzikte her zaman sokakların bir önemi var. Sizin geldiğiniz yer nasıldı, nasıl bir mahallede, nerede büyüdünüz? Büyüdüğünüz sokakların müzikal olarak gelişiminizde nasıl bir etkisi oldu?

Benim geldiğim yer Ümraniye. Benim çocukluk yıllarımda gelişmemiş, hala birçok şeyin oturmadığı bir semtti. İlk ortağım BIG Serdo ile 2006 yılında orada başladım yazmaya, okumaya, graffiti yapmaya. Kulaklık mikrofonundan başladık kayıtlar yapmaya Serdo ile. Street Ball olarak tanımlayabileceğimiz basketbolculardık aynı zamanda. Semtin tek güzel basket sahası akşam üstü saatlerinde bize kalırdı. Maçlar yapılır, sevdiğimiz rap’ler dinlenirdi aramızda. O sahanın, o ara sokakların her birinin hikayesinin yeri ayrıdır bende. Sosyal yapıdan, çarpık kentleşmeden etkilenmemek mümkün değildi. Biz de böyle konuları ele alarak başladık ilk cümlelerimizi yazmaya.

“İNANDIĞIM DOĞRULAR YÜZÜNDEN TUTUKLANSAM BU BİR ONUR OLURDU”

Rap müzik bize çoğu zaman gerçekleri acı acı yüzümüze çarpan, direkt, dolaysız ve her dinlediğimizde başka bir anlam keşfedebileceğimiz bir kültür. Siz kendinizi Rap yaparken ne kadar özgür hissediyorsunuz? Hiç “Şu sözü yazarsam hakkımda kim bilir ne diyecekler, tutuklanır mıyım” gibi bir kaygı duyuyor musunuz?

Rap yaparken hiç olmadığım kadar özgürüm. Çünkü orası benim dünyam ve ben ne söylemek istiyorsam bunların da bir sınırı yok. Hiçbir zaman öyle bir korkum ya da kaygım olmadı. Yazdığım şeyler, inandığım doğrular ve söylemek istediğim gerçeklerden ibaretti. Bunlardan sebep tutuklanmak benim için onur olurdu diye düşünüyorum.

harun adil dergy rop3

Elbette rap müzik konuşuyorsak üstad Fuat Ergin’den de bahsetmeden olmaz. Fuat Ergin’in sizde nasıl bir yeri var, nasıl bir deneyim kazandınız onunla birlikte yaptığınız çalışmalardan?

Fuat Ergin benim rap dinlemeye başladığım yılların süper kahramanlarındandı. Vokal tekniklerinden, kelime oyunlarından tutun da bir rapçinin sahne duruşuna kadar birçok şey öğrendim ondan. Yeri bende çok ayrı.

Rap müziğin günümüzde altın çağını yaşıyor olmasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Sizce bu yükseliş geç kalınmış bir şey mi, şu an trap’in de başını çektiği türü kalıcı buluyor musunuz? Önümüzdeki günlerde de sizce rap müzik zirveye diktiği bayrağını dalgalandırıyor olacak mı?

Geç kalınmış bir yükseliş kanaatimce ama iyi örnekler gelmeye devam ettikçe, bu bayrağı elinde tutmaya devam edecektir rap müzik. Hem geç hem güç oldu, umarım bu yükseliş bu şekilde devam eder.

harun adil dergy rop2

Rap sanatçıları yıllardan beri en çok linç edilen, eleştiriye ve kötü söze maruz kalan kesim oldu. Siz benzer şekilde haksızlığa uğradığınızı düşündüğünüzde, eleştiri aldığınızda nasıl tepki veriyorsunuz buna?

Önceden giyim tarzımız yüzünden, dinlediklerimiz yüzünden, bir sürü problem yaşadık. Ama artık böyle bir durum gerçekleşmiyor kendi adıma, olsa da çok umurumda olmaz artık. Çünkü artık sahne bizim.

KISA KISA

  • Çocukluğumda ilham aldığım ve rap yapmaya karar verdiğim sanatçı/grup Cartel, Fuat, Ceza, Sagopa Kajmer.
  • Rapten sonra en sevdiğim ikinci müzik türü blues.
  • En son izlediğim ve beni derinden etkileyen film Baba serisi.
  • Ekran başına geçtiğimde tereddüt etmeden izlediğim bir dizi varsa o da Breaking Bad.
  • Günün en sevdiğim saati gece 3-5 sıraları. O zamanlar daha yaratıcı olduğumu düşünüyorum.
  • En sinir olduğum huyum çabuk sinirleniyor olmam. Bunu bir türlü değiştiremiyorum.