Bugüne kadar yayınladığı “Out of Mind”, “Sayende”, “Yaralı” ve “Duvar” single’larıyla radarımıza giren Hazi’yi Dergy sayfalarında ağırladık. 

Sebla KOÇAN / [email protected]

“Hazi’yi gözüm bir yerden ısırıyor, ama nereden?” diye düşünüyorsanız, haklısınız. Hazi, yani tam adıyla Hazal Kazancı aslında ekranlarda sıklıkla gördüğümüz bir isimdi. Cover grubu Woo Hoo’yla sahne alan da bir solistti aynı zamanda. 9 yaşında piyano çalan, besteler yapan, lisede katıldığı yarışmalardan ödüllerle dönen ve Bilgi Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Medya İletişim Sistemleri’ni bitiren Kazancı, 2009 yılında İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı’nda Müzikal bölümünde de okumaya hak kazanmıştı. 2011-2016 arası ise onun deyimiyle “rockstar gibi yaşadığı” günler geldi. Bir zamanların müzik kanalı Dream TV’de pek çok program sundu, röportajlar yaptı. Bir süre Riot Games etkinliklerinin sunuculuğunu üstlendi. 2017’de her şeyi bırakarak ani bir kararla Karayipler’e, oradan da Hawaii’ye taşındı. “Her şeyi kontrol altında tutmak isteyen biriyken kendimi hayatın akışına bıraktım. Akışa ve kendime güvendim” diye anlatıyor, bu radikal değişimi. Bugüne kadar yayınladığı single’larla da dikkatleri çekiyor. Hazi’ye sorularımızı gönderdik, ona Türkiye’den el salladık.

Önce Karayipler’e sonra da Hawaii’ye taşındığınızı ve artık hayatınızı orada
sürdürdüğünüzü biliyoruz. Bu nasıl bir radikal karar! Nasıl cesaret ettiniz, nasıl karar verdiniz böylesi büyük bir değişime, biraz anlatır mısınız?

Öncelikle çok teşekkür ederim, bu güzel sorular için.

Uzun süredir istikrarla ve kendi prensiplerimle yürüttüğüm bir kariyerim vardı Türkiye’de, kendimi daha da geliştirmek istiyordum… Fakat sektörde karşıma çıkan yozlaşmış yapılar ve karakterler yıllar içerisinde umudumu kırmıştı, bu sebeple artık gelişemediğimi ve hayattan keyif alamadığımı farkettim. Dolayısı ile bir deli cesaretiyle verdim bu kararı. Hayatım boyunca her şeyi kontrol altında tutmaya çalışan biri olmama karşın, kendimi ilk kez hayatın akışına bırakma ihtiyacı hissetmiştim. Akışa ve kendime güvendim.

hazi roportaj dergy2

Nereye gidersek gidelim, içimizden Türkiye’yi söküp atamayacağımıza dair bir görüş var. Yine de ülke gündemini takip etmek, dayanamayıp haberleri izlemek gibi belki, siz bu kadar uzaktayken özlüyor musunuz Türkiye’yi? 

Aslında bu bence her ülke vatandaşı için geçerli. Söküp atamadığımız şey kendimiziz aslında. Yani, bir çok insan yalnızca ülke değiştirdiğinde tüm sorunlarından kurtulabileceğini düşünüyor. Fakat bu doğru değil. Belki refah seviyeniz yükselebilir, ama kendinizle mutlu değilseniz, yabancı bir ülkede mutlu olmak iki kat daha da zorlaşabilir. İlk iki sene arkadaşlarımı ve ailemi çok özlemiştim. Ama en çok da kedimi özledim =) Genel olarak zaten dayanamayacak kadar çok özlersem, geri dönerdim. Türkiye ile ilgili özellikle sanata dair her şeyi takip ediyorum. Bence Türkiye’de harika sanatçılar var, keşke kıymetleri bilinse.

hazi roportaj dergy3

2019’da yayınladığınız “Out of My Mind”da İstanbul sokaklarında çekilen klipte oldukçachavalı bir maske var. Üstelik şaşkın bakışlara aldırmadan da dolanıyorsunuz. Ki, o zamanlar maske hayatımızda bile değildi! Nasıl bir deneyimdi o klip, maskenin sebebi neydi?

Evet! Ben o maskeyi taktıktan 1,5 sene sonra Covid patladı. Kendimi topluma çok yabancılaşmış hissediyordum. Maskeyi ondan takmak istedim, bir de tabii dans ederken hala utanıyorum; maske çok yardımcı oldu ve olmaya da devam ediyor o konuda. İnsanların bakışlarına hiç aldırmadım, hatta çok absürt bir durum olduğu için epey de eğlendim klibi çekerken =)

Çocukluğunuzdan beri beste yapıyorsunuz. Hatta grubunuz Woo Hoo’yu da pek çok dinleyici hatırlıyor. Tüm bu şarkıların yayınlanmasında harekete geçmek için doğru zamanın geldiğini nasıl hissettiniz?

‘Out of My Mind’ in çıkaracağımı kimseye söylememiştim. Şarkı hazırdı aslında, klip de hazırdı ama ben hazır mıydım, hazır nasıl olunur o zaman bilmiyordum. Karavanla Kaş tatilindeydik, güneş doğarken sessizce gidip şarkıyı yükledim dijital dağıtıcılara, kimsenin haberi yoktu. O şarkının benden çıkması gerekiyordu, bu duyguyu hatırlıyorum ama neden o gün o saat bilmiyorum açıkçası.

hazi roportaj dergy4

Dream TV’de uzun süre sunuculuk yaptınız. Bir zamanlar konser başkenti olan İstanbul’da, belki de müziğin en görkemli yıllarında, müzik dergilerinin, müzik kanallarının olduğu zamanlarda yaşamayı özlüyor musunuz? (Dream TV 2020’de kapandı, bu konuda da ne hissettiğinizi merak ediyoruz doğrusu…)

Bence bizler İstanbul’u İstanbul gibi yaşayan son nesil olduk, (muhtemelen her jenerasyon aynı klişe lafları etmiştir bu arada ama bence gerçekten öyle). Rockstar gibi yaşadım 20’li yaşlarımı, özlüyorum tabii ki… Ama geçmişe duyulan devamlı özlem çok tehlikeli bir şey, o yüzden bugünümü başka günleri özlemeyecek şekilde tasarlamaya çalışıyorum. Dream TV kapandı, bir nesil orada kapandı zaten. Her güzel şeyin bir sonu oluyor maalesef.

hazi roportaj dergy5

Kadına şiddet ne yazık ki gündemimizden hiç düşmeyen bir durum. Bu yüzden “Sayende” şarkısını yapmış ve ilginç bir kliple de farkındalık yaratmıştınız. “Yaşarken ne kadar güzel olduğumuza bir bakın istedim” notu da çok çarpıcıydı. Nasıl tepkiler aldınız bu şarkıdan sonra?

Harika tepkiler aldım, özellikle kadın arkadaşlarımın desteği muhteşem bir sinerji yarattı. Hala kadına şiddeti konuştuğumuza inanamamakla birlikte, bu ilkel korkunçluk son bulana kadar gerekirse her gün konuşmamız gerektiğine inanıyorum bu konuyu… Herkes elinden geldiği kadar kolektif bilince fayda sağlamalı, ben de üzerime düşeni yapmaya çalışıyorum.

“Duvar” en son yayınlanan single’ınız. Sorunlu bir aile ilişkisinin bir benzerini yaşayan bir kadının hikâyesini izliyoruz. Şarkılarınızın ne kadarı gerçekten de sizin yaşadıklarınız, ne kadarı kurgu? İyi bir şarkı nasıl yazılır? 

Güzel soru =) Şarkılarımın yeteri kadarı gerçek, yeteri kadarı da kurgu. İyi bir şarkı yazmanın matematiği yok ama popüler şarkı yazmak istiyorsanız bazı teknikleri var evet, fakat onun da garantisi yok.

KISA KISA

  • 2021 içindeki projelerim arasında şunlar var: Bu sene 4 şarkı daha çıkaracağız. Düetler olacak.
  • Gardrobumdaki en sevdiğim parça …………………  Eşyalara bağlanmayı sevmiyorum.
  • Arkadaşlarım beni üç kelimeyle tanımlayacak olsa bilmiyorum onlara sormak lazım =)
  • Salgın döneminde en çok yaptığım şey müzik, spor, bir de epey kitap okudum.
  • Müzikten sonra en büyük tutkum psikoloji alanıyla ilgili her şey ve yemek yapmak.
  • Önümüzdeki yılları düşündüğümde kendimle ilgili en büyük hayalim, yazıp yazıp sildim, ama hayallerim büyük, öyle söyleyeyim =)
  • Kendimde en sinir olduğum huyum zaman zaman heyecanlarıma yenik düşmem.