Son zamanların umut vadeden ikilisi Herhangi Bir Evren’i daha yakından tanımak için Dergy sayfalarında ağırladık.
Damla PESEK / [email protected]
Müzik yolculuğuna 2021’de başlayan Herhangi Bir Evren, bu yolda emin adımlarla ve bizi adeta ‘başka evrenlere’ götüren şarkılarıyla ilerlemeye devam ediyor. Gelecekteki albüm konseptlerini de şimdiden planlıyorlar ve üretimin temelinde sorgulamanın yattığını düşünüyorlar. Derin şarkı sözleri olan Herhangi Bir Evren, bize verdiği yanıtlarla da bu derinliği gerçekten hissettiriyor. Kendilerini tek bir tarzın içinde bulamadıklarını söylüyorlar ve bu da onların ürettiklerini çok daha orijinal hale getiriyor.
2021’de ilk parçanız olan Bilmek İçin’in ardından Dönüş Yok, Geriye Kalan Şeyler ve Aramaktan Yorulmuş teklileri geldi. 2022’yi ise ‘Bu Delilikler’ teklisiyle karşıladınız. Bundan sonraki planlarınız arasında bir EP veya albüm çalışması var mı?
2022’yi dönüşüm noktamız olarak görebiliriz. Son tekliyle beraber yeni gelecek
projelerin bir noktada habercisi olduk. Üzerinde uzun zamandır çalıştığımız ve yayın planında ilk sırada olan iki şarkılık bir EP var. Bu EP’de uzun zamandır anlatmayı beklediğimiz bir hikaye yatıyor. İlerleyen süreçlerde farklı konseptlerde yapacağımız albümleri şimdiden planlıyoruz.
2015’ten beri ayrı ayrı zaten müzik yapıyordunuz. Ali ve Mete ikilisinin bir araya gelmesi nasıl gerçekleşti?
Tam içe döndüğümüz pandemi günlerinde birikmiş onca şeyi paylaşmak adına yan yana
geldiğimizde istemsizce ortak duygularımızı ifade eden bu müziği yaratmaya başladık ve adı da Herhangi Bir Evren oldu.
Yaptığınız müziği hybrid soundlar olarak tanımlıyorsunuz. Farklı türlerin size özgü karışımıyla orijinal bir sound yakaladınız. Müziğinizi en çok besleyen tarzlar neler?
Aslında üretirken kendimizi hiçbir tarzın içinde bulamıyoruz ve bu denizin içinde yüzmeye
devam ediyoruz. Hikaye içerden dışarıya olduğu için içerinin derinliğinin bir kalıbı yok. Ama
dinlediğimiz ve yoğun hissetiğimiz müzikler olarak; Synthwave, Elektronik, Post-Punk ve Post-Rock gibi türlerin bizi oldukça beslediğini düşünüyoruz.
Bir şeyler yaratmak, hayalini kurup üretmek ve gerçeğe dönüştürmek bazen çok da kolay olmayabiliyor. Peki siz sıfırdan yeni bir parça yaparken nasıl bir süreçten geçiyorsunuz?
Tıpkı bir annenin bir bebeğe gebe kalması gibi içimizi, dışımızı ve tüm algımızı değiştiren bir
sürece giriyoruz. Bazen oldukça sancılı, bazen neşeli ve bazen korkutucu olabiliyor. Ve her gebe kalmanın sonucunda yeni bir fikre uyanıyoruz. Üretim yalnızca elimizdeki enstrümanlarla ya da kağıdımız kalemimizle değil hayata bakış açımız ve dünyayı algılayış biçimimizle de ilgili. Bu yüzden bazen uçarı ve aykırı olmak az önce bahsettiğimiz hislerden kaynaklı. Bizce üretimin temelinde sorgulamak vardır.
Sizi ve müziğinizi diğerlerinden ayıran en önemli şey sizce nedir?
Müziğimizin içinde yarattığımız dünyada kendimize ve dinleyenlere bir değişim ve dönüşüm
imkanı sunuyoruz. Besteleri yaparken besteyi her şekilde değerlendirip her yönünü görmeye çalışıyoruz. Bu hayatın vazgeçilmez olan değişim kavramının müziğimize bir yansıması oluyor. Müziğe baktığımız noktanın ve bu dünyanın içinde tamamen kaybolabiliyor olmamızın bizim için bir şans olduğunu düşünüyoruz. Kendi yaşamımızdaki gerçeği arayışımız ve bu gerçekliğin farklı sularına dalmamız bizi diğerlerinden ayırıyor diyebiliriz.
”Müziğimizde anlattığımız her şey kendimiziz.”
Derin, düşündüren ve bazen de duygulandıran şarkı sözleriniz var. Şarkı sözlerinizi yazarken kendi hayatınızdan ve içinizden bir şeyler katıyor musunuz yoksa sadece o an gelişen duyguları mı takip ediyorsunuz?
Bir insan gördüğü, şahit olduğu ve kendisinden çok uzakta göremediği her şeydir aynı
zamanda. Aklımıza yargısızca düşen her şeyin kişinin kendisinden başka bir şey olmadığını
düşünüyoruz. O yüzden şarkı sözlerimizde ve müziğimizde anlattığımız her şey kendimizden bir başkası olamıyor. Eğer ki stratejik ve müzik piyasasını kovaladığımız bir üretim yapıyor olsaydık bu zihnimizi manipüle edebilir ve kendi gerçekliğimizi kaybettiğimiz için anlattığımız şeylerde samimiyetimizi yitirebilirdik. Bu yüzden kendimizden başlayarak her şeyi kapsayan bir yoldayız.
Kendiniz ve müziğiniz için koyduğunuz yakın ve uzak vadeli hedefler neler? Gelecekte kendinizi nasıl bir yerde hayal ediyorsunuz?
Küçük odalarımızda ve her şeyin uzağında yarattığımız şeyleri kitlelerle buluşturmak temel
hedefimiz. Konserler, buluşmalar ve tüm bunların sonucunda değişimin ve akışın bir parçası olmak istiyoruz. Büyük sahnelerde, küçük sahnelerde yer fark etmeksizin insanlarla olabileceğimiz her yerde anlatmak istediğimiz şeyi paylaşmak istiyoruz. Bu bizim müzikle yapabileceğimiz bir şey. Gelecekte olmak istediğimiz yer, müziğimizi paylaşabileceğimiz her yer özetle.
KISA KISA
Ali
- Yaptığımız müzik bir film olsa içinde dansın eksik olmadığı trajik müzikal bir film olurdu.
- Hayalimde bir gün Londra şehrinde konser vermek var.
- Son zamanlarda en çok dinlediğim sanatçı Low.
- Ruhumu en iyi yansıtan renkler gri ve buz mavisi.
- Üretkenliğimi en çok artıran şey durmak.
Mete
- Yaptığımız müzik bir film olsa hüzünlü ama gerilimi eksik olmayan bir film olurdu.
- Hayalimde bir gün dünyanın herhangi bir şehrinde/ülkesinde konser vermek var.
- Son zamanlarda en çok dinlediğim sanatçı Yussef Dayes.
- Ruhumu en iyi yansıtan renkler kahverengi ve siyah.
- Üretkenliğimi en çok artıran şey herhangi bir duyguyu yoğun hissetmek.
