Müzik

Son düzlük: Kasım albümleri

2025’in bitmesine 2 ay kalmışken senenin sonu ganimetleri için kulaklığımız hazır bekliyoruz.
Ant Arın Şermet - 3 Kasım 2025
post image

Her sene olduğu gibi 2025’in de ne ara başlayıp ne ara bittiğini pek de anlamadık. Daha doğrusu anladığımız onlarca olay yaşadık ama bir yerden sonra günlük hayatın tamamı kaotik gerçeklerle birleşince zaman algımızı da yitireyazdık. Böyle bir senede de oldukça iyi albümlere denk gelerek bir şekilde seneden zevk aldık. Artık son düzlüğünde olduğumuz 2025’in belki de son öne çıkan albümlerine odaklanmanın iyi olacağını düşündük. Ki bu isimler sadece bu sene değil, muhtemelen 2026’da da adını sık duyacağımız yıldızlar olacak. Aralık’ta buluşmak üzere.

Rosalia – Lux

Rosalía, kariyerinin dördüncü stüdyo albümü “Lux” ile dinleyicilerine bambaşka bir deneyim sunuyor. 7 Kasım’da Columbia Records etiketiyle çıkacak albüm, sanatçının rüştünü ispat ettiği “Motomami”de yaptıklarının da ötesine geçmeye teşne. İspanyol sanatçı bu kez pop ve flamenko köklerini, orkestral dokular ve senfoniyle birleştiriyor. Londra Senfoni Orkestrası eşliğinde kaydedilen albümün kontrolünü İzlandalı besteci Daníel Bjarnason üstlenmiş. Björk, Yves Tumor, Sílvia Pérez Cruz, Carminho ve Estrella Morente gibi isimlerle yapılan iş birlikleri, albümün hem deneysel hem duygusal yönünü derinleştiriyor. Bunun en net örneğiyse yayınlanan ilk şarkı olan ‘Berghain’. Klasik müzik eğitimine sahip sanatçı, İspanyolcanın yanı sıra, Almanca ve İngilizce’yle birlikte üç dilli bir anlatı kuruyor. Bununla da yetinmeyip şarkıyı üç dile uygun üç bölüme ayırıyor. Özetlemek gerekirse Rosalía, 2025’in en önemli ve cesur albümlerinden birini müzikseverlerle buluşturmak için gün sayıyor. ‘Berghain’ı dinlerken tüyleri diken diken olmayan birine henüz denk gelmedik.

Midlake – A Bridge to Far

Melankoliden beslenirken folk müzik esintili bir temele de sahip olan Liverpoollu grup Midlake, belki de günümüzün en tahmin edilebilir gruplarından. İlk albümünü 2004’te yayınlayıp aradan geçen 21 senede aslında aynı albümün farklı yanlarını çalar gibi ilerledikleri kariyerlerinin en dingin albümü olmaya aday “A Bridge to Far”. 7 Kasım’da Bella Union’dan çıkacak albümden yayınlanan şarkılara baktığımızda kendimizi karlı bir akşamda yürüyor gibi hissediyoruz. Jethro Tull’dan oldukça esinlendiğini de söyleyebileceğimiz albümün prodüktörüyse indie folk sanatçısı Sam Evian. “A Bridge to Far”ın adına muhtemelen yıl sonu listelerinde ya da benzer yerlerde denk gelmeyeceğiz. Ancak arada açıp modumuzu dengeleyecek bir albüm olacağını söyleyebiliriz.

White Lies – Night Light

2010’ların gözde gruplarından White Lies, 20 yıla yaklaşan kariyerinin 7. albümü için 3 sene bekledi. Grubun bu 3 senede çok da boş durmadığını, yayınladıkları teklilerle anladık. Özellikle ‘Keep Up’ ve ‘In The Middle’, grubun büyük patlaması olan ilk albümü “To Lose My Life”ın, 2025 sound’u ile buluşması şeklinde yorumlanabilir. Ancak şöyle bir olumsuz durumda söz konusu, Harry McVeigh’in vokali eskisi kadar güçlü ve çok yönlü değil. Albüm öncesi yayınlanan üç şarkıyı dinleyince, deneme yapmaktan uzak, tahmin edilebilir ilerlediğini söyleyebiliriz. Yine de 7 Kasım’da PIAS etiketiyle çıkacak albümü merak etmemek elde değil. Ha tabii, geçmişin ekmeğini yemeye devam ettikleri de bir gerçek.

Portugal. The Man – Shish

Saykedelik tınıları, modern alternatif rock’a yedirme konusundaki mahareti ve pop tarzı yakalayan melodileriyle geniş kitleleri etkilemeyi başaran Portugal. The Man, 10. albümü “Shish”le aynısını yapmaya devam etme planında. Thirty Tigers’tan yayınlanan albüm, 7 Kasım’da müzikseverlerle buluşurken albüm öncesi paylaşılan şarkıların eski albümlerle hiçbir farkı olmadığını belirtmek lazım. Ancak lirik tarafa ve albümün temasına geldiğimizde merak uyandıran gerçekler var. Portugal. The Man’in sesi John Gourley, ‘Mush’ parçasını “hayatta kalmak, bağlantı kurmak ve hırs” temaları üzerine kurulu olarak tanımlarken, albüme dair de şunu söylemişti:

“Bu albüm, uçurumun kenarındaki bir dünyada, geçici anlamlar arayan kuşakların hüznünü dile getiriyor.”

The Neighbourhood – Ultrasound

Tumblr’ı Tumblr yapan gruplardan The Neighbourhood, uzun zamandır ortalıkta gözükmüyordu. Özellikle grubun adının karıştığı bir olaydan sonra kendi içlerine dönmeyi tercih ettiklerini de söyleyebiliriz. Gelgelelim, 5 senede bayağı bir şarkı hazırlamışlar ve tekrar yola çıkmaya hazır gibiler. “Ultrasound” adını verdikleri albüm, 14 Kasım’da çıkacak. Albümün duyurusunu 3 yeni şarkıyla yapan The Neighbourhood’un müziğinin 2010’larda yaşamaya devam ettiğini düşünmemek elde değil. Ancak kemik hayran kitlesi, ulaştıkları global başarılar, onların attıkları her adımın merak edilmesini de sağlıyor. Bu merakın en yeni temsilcisi “Ultrasound” çıktıktan sonraki süreçte görecekleri ilginin hangi boyutta olacağı konusu, grubun en az albüm kadar üzerine düşündüğü bir madde olsa gerek. 

İlgili Yazılar
Development by Bom Ajans