Yeni şarkıları “M.I.A”yla selam eden Berika Sönmez, Hso ve Şems Efe’yi Keşif bölümümüzde mercek altına aldık.
19 yaşındaki genç müzisyen Berika Sönmez, bir yandan Nanterre Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim görürken, bir yandan da ilk şarkısı “M.I.A”yı dinleyicilerle buluşturdu. Sönmez’e bu şarkıda Hso ve Şems Efe de eşlik etti. Berika Sönmez’i daha yakından tanımak istedik.
Hukuk eğitimi için Fransa’da olduğunuzu söylemiştiniz. Ve “M.I.A” da ilk şarkınız… Bize biraz bu şarkının perde arkasını anlatır mısınız?
Öncelikle herkese merhaba. Aslında M.I.A. bir yıl öncesinde tamamlanmış bir proje; fakat şarkıda benim yerime eşlik eden vokal ile yol ayrılığına gidilmek zorunda kalınmış. Yaklaşık altı ay önce, benim de paydaşı olduğum 541N75 sayesinde Kaan ve Efe’yle tanıştım.
Tanıştığımızda, birbirimize yaptığımız işleri gösterip, kariyerimiz hakkında konuşurken M.I.A.’i dinlettiler. Tarz olarak benim de yapmak istediğim müziğe yakın olduğu ve yeni şeyler de denemek istediğim için projeyi beraber tamamlamak istedik. Üretim süreçlerinde kafa yapımız uyuşunca ve parça da içimize sinince, birlikte ilerleyebileceğimizi düşündük ve bugündeyiz…
Hem okumak, üstelik de hukuk gibi çok vakit isteyen bir bölümde okumak hem de müzik yapmak zor değil mi? Nasıl ilerliyor bu süreç, ilerde nasıl bir yerde görüyorsunuz kendinizi?
Çok zor… 🙂 Ama bunlardan birisi eğitim hayatım diğeriyse tüm hayatım boyunca tutkuyla yapmak istediğim müzik. Hatta çoğu zaman gündelik hayatımdaki yorgunluğumdan, koşturmacamdan veya sıkıntılardan kaçmak için güvenli alanım diyebiliriz. Ve gerçekten istediğinizde bir şekilde başarıyorsunuz.
Müzik kariyerimde, fikirlerimi, mesajlarımı ve sesimi ulaşılabilecek her canlıya ulaştırmak istiyorum. Bu yüzden mümkün olabilecek her şekilde kendimi eğitme ve geliştirme sürecindeyim ki bu süreç de muhtemelen hayatım boyunca sürecek. Şimdilik ilk amacım kendi teklimi yayınlamak ve sonrasında da sürdürülebilir bir üretkenlik sağlayabilmek.
Müzik sizin için ne anlama geliyor, müzik yaparken kendinizi nasıl hissediyorsunuz? Sınırların kalktığını, özgürleştiğinizi düşünüyor musunuz mesela?
Aslında az önce bahsettiğim gibi müzik, hayatımın çok büyük bir parçası. Ve açıkçası heralde müzik olmasa çıldırırdım. 🙂 Bunaldığım her anımda kaçabileceğim güvenli bir alanımın olması güzel bir şey.
Üstelik bu uğraşın sadece kişisel özgürlüğümle alakalı değil, aynı zamanda tüm dünyada sınırları kaldırabilecek güce sahip olması cezbedici. Bir parça açıyorsunuz ve o 3-4 dakika boyunca kimliğinizden, dilinizden, karakterinizden sıyrılarak bu parçanın nerede üretildiğinden bağımsız bir şekilde dinleyen herkesle aynı duyguları yaşayabiliyorsunuz. Umarım ben de kariyerim boyunca tüm dünyayı sınırsızlaştırarak insanların duygularını özgürleştirebilecek işler üretebilirim.
Sizinle bugün burada tanışan dinleyicilerinize müziğinizi nasıl tanımlardınız?
Tanımlayamam sanırım; çünkü bu sonsuza kadar değişken olmasını istediğim ve deneyimlenmesi gereken bir süreç. Kendimi tek bir tarzda, tek bir şekilde konumlandırmak çok istediğim bir şey değil; ama beni dinleyenler için sanırım şunu söyleyebilirim, her zaman belli bir standardın üzerinde işler üretmeye çalışacağım ve anlattığım hikaye gerçek hayatın, toplumun, sistemin ve yaşadıklarımın benim üzerimde bıraktığı duyguları yansıtmak üzerine olacak.
Daha yeni başladım ve heyecanım yüksek. Dinleyen, takip eden, beğenilerini, eleştirilerini ve yorumlarını ileten herkese çok teşekkürler. Yeni projeler yolda, sosyal medya hesaplarımı takip ederek süreçlerden aktif olarak haberdar olabilirsiniz! 🙂