21-22-23 Kasım tarihlerinde, Eskişehir, Ankara ve İstanbul’daki hayranlarıyla buluşacak Almanya menşeli KIDSØ ile buluştuk.
Ant Arın ŞERMET
Müzik hayatına 2013’te başlasa da KIDSØ’ya dönüşmek için 2017’yi bekleyen Alman ikili Moritz Grassinger ve Martin Schneider, Türkiye’deki hayranlarıyla buluşmak için yola çıktı. ‘Elektronik müzik sevmeyenler için elektronik müzik’ diye tanımladıkları müziklerindeki minimal tınılar, birçok dinleyiciyi etkilemeyi başarırken 2022’de yayınladıkları “Fir” ile hem ilk albüm heyecanını yaşadılar hem de pandeminin üzerimizde bıraktığı kesif yorgunluğu farklı bir üslupla bir daha keşfetmemizi sağladılar. 21-22-23 Kasım tarihlerinde sırasıyla, Eskişehir, Ankara ve İstanbul’da konser verecek KIDSØ’yla buluşup hikayelerinin başlangıcından gelecek planlarına dair birçok şeyi konuştuk. Yaptıkları yeni şarkılarla birlikte KIDSØ’nun farklı bir tarafıyla tanışacağımızın müjdesini de aldık. Sizi daha çok tutmayıp Moritz Grassinger ve Martin Schneider ile tanıştıralım. Bu üç şehirden birindeki konserde buluşmak üzere, keyifli okumalar.
Yolculuğunuza 2017’de Münih’te başladınız. 2018’de ilk EP’niz olan “Apart”ı yayınladınız ve o günden beri neredeyse hiç durmadan üretmeye devam ettiniz. KIDSØ’nun yolculuğunun başlangıcını sizden dinlemek isteriz.
2013 yılından beri birlikte müzik yapıyoruz. Ancak 2017’ye kadar tamamen elektronik müziğe odaklanmamıştık – HVOB ve Kiasmos gibi sanatçılardan ilham aldık bu süreçte. İlk birkaç ay, yeni ekipmanlar denemek, davul setimizi ve gitarlarımızı elektronik müziğe uygun hale getirmekle geçti. Farklı synthesizerlar, loop cihazları, yazılımlar, efekt setleri ve benzeri şeyler üzerinde çok fazla deneme yaptık. KIDSØ’yu kurduğumuz dönem hayatımızdaki belki de en yaratıcı dönemdi ve o dönemimizle gurur duyuyoruz.
Monolink ve Moby gibi elektronik müzik dünyası için çok değerli iki ismin dikkatini çekip Embassy One çatısı altında birlikte çalışma şansına eriştiniz. Bu deneyim sizlere neler kattı ya da katıyor? Ve kariyerinizi sonraki aşamaları için neler öğrendiniz?
Plak şirketimizden, menajerimizden ve booking ekibimizden aldığımız destek bizi inanılmaz mutlu ediyor. Bu konuda herhangi bir değişiklik yapmayı planlamıyoruz. Odaklanmak istediğimiz şey ise diğer sanatçılarla iş birliği yapmak. Şu anda içinde bulunduğumuz çevreden bazı sanatçılarla, ama aynı zamanda bu çevrenin dışındaki sanatçılarla da. Yeni sanatçılarla yapacağımız işbirlikleriyle kendimizin bilmediğimiz taraflarını keşfetmek istiyoruz.
Oldukça ilgi çekici bir tanımlamanız var ve müziğinizi dinleyince bunun altını doldurduğunuzu düşünüyorum. Yine de ‘elektronik müzik dinlemeyenler için elektronik müzik’ tanımlamanızı açmanızı isteyebilir miyim?
Elektronik müzikle ilgilenmeyen, dinlemeyen birçok insan, genellikle elektronik müziği sert tekno müzik olarak gördüğü için mesafeli duruyor. Çevremizden gördüğümüz kadarıyla, bu genellikle yanlış veya yanıltıcı varsayımlara dayanıyor. İlk başta şüpheci olan insanlara elektronik müziğin kapılarını açmaya çalışıyoruz. Bugüne kadar bu konuda başarılı olduğumuzu düşünüyoruz.
Bugüne kadar birkaç tane EP yayınlasanız da ilk uzun çalarınızı, ya da başka bir deyişle ilk albümünüzü 2022 yılında yayınladınız. “Fir”, kuzey estetiğini ve havasını dinleyicisine oluk oluk veren ve minimalliğin büyüsüne kapılmamızı sağlayan bir albümdü. Sizce “Fir”, kariyerinizde nasıl bir noktada yer alıyor ya da alacak? Tabii ki her şeyin başlangıcı olması haricinde.
İlk albümümüz “Fir”i, Covid pandemisi sırasında, karantinalar devam ederken ürettik. Bu, çıkış albümümüzün çoğu parçası üzerinde büyük bir etki yarattı. O dönemde zaman yavaşladı, insanlar yavaşladı ve müziğimiz de yavaşladı. Kulüp performansları ve festivallere geri döndüğümüzden beri, son parçalarımızda enerjimiz arttığı için müziğimiz de biraz değişti. Son parçalarımızı dinleyen dinleyicilerimiz bu değişimi rahatlıkla fark edecektir.
Sizi sadece İstanbul’da izlemeyeceğiz. İstanbul’un yanı sıra Ankara ve Eskişehir’deki hayranlarınız da 21, 22 ve 23 Kasım’da vereceğiniz konserlerde olacak. Türkiye’yi biraz daha kapsamlı keşfedeceğiniz için heyecanlı mısınız ve konserlere dair bizlerle neler paylaşmak istersiniz?
Yaklaşan Türkiye konserlerimiz için inanılmaz heyecanlı olduğumuzu söyleyebiliriz. Yıllardır Türkiye’den birçok mesaj, övgü, geri bildirim alıyoruz. Spotify ve diğer platformlarda geniş bir dinleyici kitlesine sahip olduğumuzu da biliyoruz. Nihayet müziğimizi üç güzel şehirde sunabileceğimiz için çok mutluyuz. Konser programımız oldukça yoğun olsa da, konserler arasında Türkiye’yi mümkün olduğunca görmek istiyoruz ve birçok yeni arkadaşla, insanla tanışmayı dört gözle bekliyoruz!