Son teklisi ‘Ucuz Yaz Aşkı’nı kısa bir süre önce çıkaran Klor, ilk konserini vermeye hazırlanıyor.
Zeynep SİPAHİ / [email protected]
Şarkılarını evde kaydeden, Kadıköy’ü yaşam merkezi olarak seçmiş ama kendi deyimleriyle “Mr. Worldwide” olmayı dileyen Klor, şu sıralar ayrı bir heyecan yaşıyor, çünkü ilk kez konser verecekler. 2020 yılında yayınladıkları ‘Güneş Batıyor’ ile alternatif müzik sahnesine adım atan Deniz Dağlar Atalay, Ege Öztayfun ve Onur Sherifi’den oluşan Klor ile 7 Ekim’de MIX Festival kapsamında verecekleri konser öncesinde bir araya geldik ve kısa ve öz bir röportaj gerçekleştirdik.
Muhtemelen anlatmaktan sıkılmışsınızdır ama gerçekten merak ediyorum 🙂 Klor ismine nasıl karar verdiniz?
Yapmak istediğimiz müziği, olmak istediğimiz yeri hayal ettik. Aklımızda canlanan her senaryo yazın, bir havuz başında geçiyor gibiydi. Ağzımızda ve burnumuzda canlanan klor hissi bize iyi geldi. Hem Fransızcadan dilimize geçen kelimelerin güzel bir fonetiği de var.
İlk tekliniz ‘Güneş Batıyor’u tam da pandemi döneminde yayınladınız. Siz de o kapalı kaldığımız süreci üretimle geçirenlerden misiniz?
Evlerimiz birbirine çok yakın olduğu için birbirimize gidip gelebiliyorduk. O süreçte çok da kutu oyunu oynadık ama ondan kalan zamanlarda şarkı kaydettik. Zaten hala ev yapımı şarkılarımız hep. Çok dikkatli dinlerseniz arkada kedi sesi, cami sesi vs. duyabilirsiniz.
En son ‘Ucuz Yaz Aşkı’ adlı teklinizi çıkardınız. Şarkının hikayesi neye dayanıyor?
Bu yaz birlikte tatile gittiğimiz esnada şu klişe otel/yazlık aşkları geldi aklımıza. Onun üstüne geyik yaptıkça ortaya bir konsept çıkmaya başladı. Yakamoz Otel isimli hayali bir mekanda geçen banal aşk hikayeleri yazmak istedik. Aslında görsel olarak da çok net bir anlatı canlanmıştı aklımızda ama klip şansımız olmadı. Umarız şarkıda yansıtabilmişizdir o senaryoyu.
Kadıköy’de yaşıyorsunuz. Kadıköy bir nevi şehrin son yıllardaki kültür-sanat ortamının da merkezi oldu. Hep burada mı yaşıyordunuz? Ve burada yaşamak müziğinizi nasıl etkiliyor?
Burada yaşıyoruz da Kadıköylülük üzerimize yapıştı. Biz artık “Mr. Worldwide” olmak istiyoruz.
Sound’unuza 80’ler havası hakim. Kendi sound’unuzu yaratırken sizlere neler, kimler ilham verdi ve vermeye devam ediyor?
Dabeull’un ritmi, Nile Rodgers’ın gitarları, The Midnight’ın synth’leri, Scarr’ın vokalleri…
“Eğlenceli müzikler yapmak için eğlenmek gerekir” diyorsunuz. Günümüz şartlarını düşününce motivasyonunuzu nasıl koruyorsunuz?
Şartlar ne zaman iyiydi ki? Ne yakın geçmişte ne uzak geçmişte dünya muhteşem bir yer değildi. Bizi iyi hissettiren küçük şeylere tutunuyoruz.
Sizleri çok yakında Mix Festival’de izleyeceğiz. Nasıl hissediyorsunuz konserle ilgili?
İlk konserimiz olacak, bunun bir heyecanı var ama iyi iş çıkarmak için çok kişi çok emek verdik. Gelin biraz dans edin de motive olalım.
Son olarak Dergy okuyucularına bir mesaj vermenizi istesek, bu ne olurdu?
Metin okuma alışkanlıklarımız gittikçe ölüyor. Bu röportajı buraya kadar okuduysan seni alnından öpmek, bağrımıza basmak isteriz.