“Konserler ne zaman başlayacak, ülkemizde de konser olacak mı?” Bu soru, geçen seneden beri gündemimizden düşmüyor. Müzisyenler, “Umutlarımız her geçen gün tükeniyor” diyor.
BÖLÜM 2
Pandeminin en yıkıcı etkisini yaşayan müzik dünyasında uzun zamandır çalışanların sesini bir önceki haberimizde duyurmuştuk. Bu bölümde de konserlerin ne zaman başlayacağına ilişkin öngörüleri, dünyada yapılan konser deneylerini, sanatçıların sosyal medyada ortaya koydukları tepkileri ele alıyoruz.
BÖLÜM 1: MÜZİK DÜNYASINDA MORALLER BOZUK
Haziran ayı çoğu yerde etkinlik duyuruları yapılıyor. Ancak bu etkinlikler yapılabilecek mi, orası belirsizliğini koruyor. Müzik sektörü, temmuz ayında konserlerin yapılacağını umuyor. Ankara’da pandeminin başından beri kapalı olan 6.45’in işletmecisi Turan Bedir, “Temmuz ve ağustos aylarında konserlerin yarı yarıya kapasitede olacağını düşünüyorum” diyor. Tonmaister ve prodiksiyon amiri Güneş Turaç, bar ve kulüplerin eylül ayından önce faaliyete geçebileceğini düşünmüyor. Ama “Turizm ruhsatlı mekanlar, oteller, açık hava etkinlikleri ve amfi tiyatrolarda temmuz ayında etkinliklere izin çıkacak” diyor. Türkçe pop partilerinin aranan DJ’lerinden Ali Taş “Temmuz başı veya ortası gibi bir açılma bekliyoruz fakat umutlarımız her geçen gün tükenmeye devam ediyor” diyerek yine de kafasının karışık olduğunu söylüyor. Hakan Yalçın, “Temmuz ayı itibariyle izin vermek zorunda kalacaklar. Sessizce Temmuz’u beklememeliyiz ama. Bu süre içerisinde müzik sektörünün hamaseti bırakıp kenetlenmesi ve gerekli tüm adımları atması, özetle susmaması gerekiyor” diyerek herkesi birlik olmaya çağırıyor. Müzisyen Burak Çakaloz da “Haziran ayı için herhangi bir karar alınmadı ancak kısa sürede bunun düzenleneceğini ve Temmuz ayında hatta daha erken uygulanabileceğini düşünüyorum” diye belirtiyor düşüncesini.
Zaten konserler başlasa da müzik sektörünün yine de desteğe ihtiyacı var. Menajer Can Şener, “Yüzde 100 kapasiteyle bile üzerimizdeki vergi yükü ve mekan kiraları ile birçok proje açıkhava mekanlarda çalışamıyor. Geçerli olsa bile bu çözüm değil. İrili ufaklı binlerce müzisyen, sanatçı, mekan, teknik firma var. Somut bir desteğe ihtiyacımız var. Normalleşme bizim adımıza somut maddi destek ve vergi düzenlemesiyle mümkün” diyerek özetliyor durumu. Ancak müzisyen Deniz Küçük, bu kadar umutlu değil: “Ben artık bu durumla ilgili biraz ümitsizliğe kapıldığımı söylemek durumundayım. Rasyonel olmak gerekirse Temmuz’da, hatta Haziran’ın ikinci yarısı açılmasını beklemek abes olmasa da, gerçekçi baktığımızda; yani bugüne kadar yaşananları göz önüne aldığımızda birtakım kişilerin, biz üvey evlatlarına çalışma imkanını Eylül-Ekim’den önce vereceğini düşünmüyorum” diyor.
Pek çok sanatçı, 1 Haziran kararlarının ardından sosyal medyadan tepkilerini dile getirdi. Sanatçı Özgün, “Sesiniz çıkmazsa sesimiz çıkmayacak” sloganıyla durumu şöyle dile getirdi: “Her alanda normalleşme başlarken sanat ve eğlence sektörünün görmezden gelinme hali her geçen gün daha anormal bir hal alarak devam ediyor. Şarkılarımızla, sanatımızla hayatlara dokunan ve tüm insanlığa yol arkadaşlığı yapan müzisyenler olarak en zor zamanlarımızda ısrarla görmezden gelinmemiz, yok sayılmamız artık çok ama çok ağırımıza gidiyor. Bu kararı alan mercilerden bir hafta boyunca hiç müzik dinlemeden, şarkı söylemeden yaşamalarını istesek bunu yapabilirler mi acaba? Hiç ama hiç sanmıyorum. Gerçekten sözün bittiği yerdeyim.”
Ufuk Beydemir: “Bu kadar kıymetsiz, değersiz, nefret edilesi bir topluluk muyuz?”
Ufuk Beydemir, “Neden bu ülkenin müzisyeni, üreticisi, sanatçısı nasır tutmak zorunda? Hep çok güçlü kalmak zorunda? Her türlü zorluğa insanüstü performans sergileyerek göğüs germek zorunda? Bu kadar kıymetsiz, değersiz, nefret edilesi bir topluluk muyuz? Yazıklar olsun” diyerek tepkisini ortaya koyarken Kalben, intihar eden müzisyenlere dikkat çekti: “Ben çare aramak, çare var etmek durumunda hissediyorum sürekli. Ekip aradaşlarım, müzisyen arkadaşlarım ve sahne emekçileri adına… Bu zamanın da hikayelerini anlatalım, birbirimize olan şefkati görünür kılalım istiyorum. Benim gibi hisseden, düşünen ve üreten insanlar var. Hiç sallamayanlar da var. Sallamayanlardan bahsedip zaman kaybetmeyeceğim. Teneke var kalplerinin yerinde. Yazık. Endişeden, kaygıdan, korkudan parmak kımıldatacak hali kalmayanlar da var. Böyle bir değersizleştirme politikası karşısında öyle normal ki… İntihar edenler, aramızdan ayrılıp yıldız tozu olanlar var. Hiç önemsenmeyen, meslek sahibi insandan sayılmayan, güvencesi olmayan, yokluğuna ağıtlar yakılmayan bu insanların yitip gitmesi kalbimde yaradır.”
İçlerinde İKSV, Baba Sahne, Tantana Records, TÜYAD gibi sektörün başı çeken kurumlarının da olduğu #GözünüYumma hareketi sosyal medyada ses getirdi. Ortak yapılan açıklama şöyle: “On binlerce emekçi, bağımsız çalışan, sanatçı, küçük işletme, tedarikçi ve bağımsız mekan büyük bir kaybın içine sürüklenirken kaybettiklerimiz sadece buz dağının görünen yüzü. Her yıl canlı müzik ve sanat mekanları, organizasyon ve festivaller; binlerce personelin çalıştığı binlerce etkinliğe ev sahipliği yaparken çevrelerindeki restoran, küçük işletmeler ve otellere katkı sağlayarak yerel ekonomilerin canlanmasının öncüsü oluyor. Var oluş mücadelemizi, tüm bu sektörlerin sürdürülebilirliği için veriyoruz. Mekanlar, çalışanlar ve sanatçılar olarak herkesi ve yetkili idari kuruluşları sahnelerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz. Resmi ya da kamu, küçük ya da büyük herkes, bu durumdan kurtulmamızda rol oynayabilir. Bugüne kadar hep güzel günlerde beraberdik, şimdi de birlikte olalım.”
İLGİLİ HABER: İNGİLTERE’DE 2021’İN “NORMALE YAKIN” İLK FESTİVALİ
İLGİLİ HABER: YENİ ZELANDA’DA 50 BİN KİŞİLİK KONSER
Kültür ve Turizm Bakanlığı ‘Müzik Susmasın’ sloganıyla müzik emekçilerine 3 bin TL destek verileceği belirtildi. 2 Haziran 2021 tarihinde Bakanlığın Twitter hesabından yapılan açıklamada “Müzik emekçilerimiz için ‘Müzik Susmasın’ sloganıyla başlattığımız proje desteği haziran ayında tek seferde 3 bin TL ödemeyle devam ediyor. Toplam destek miktarını yaklaşık 250 milyon TL’ye ulaştırmış olacağız” denildi.