Bu yılın ilkbaharında yayınlamayı planladıkları yeni albümlerinin kaydı esnasında sorularımızı yanıtlayan Madrigal’den güzel haberler var.

Sebla KOÇAN / [email protected]

Anıl Erdem Cevizci (vokal ve elektro gitar), Ceyhun Kaan Karakaş (elektro gitar), Kaan Alıcı (bas gitar), Burak Emir Kamacı (klavye ve geri vokal) ve Sanlı Akgün (davul ve geri vokal)’den oluşan Madrigal’i yakın zamanda “Seni Dert Etmeler” ve “Kelebekler” şarkılarından duymuş olabilirsiniz. Ama onlar aslında 2007’de kurulmuş ve 2014’ten itibaren kendi bestelerini yapan bir ekip. Hepimiz için zorlu geçen 2020, deyim yerindeyse Madrigal’in yılı oldu, zira ekibin bir klibi bile olmayan “Seni Dert Etmeler” şarkısı 11 milyon izlenme elde etti. Şimdi yeni albüm kayıtları için stüdyodalar. Ekip, artık daha büyük bir görev edindiklerini düşünüyor: “Daha fazla keşfetmek, daha çok aramak, belki trend takip etmek hatta trend belirlemek zorundayız. Dolayısıyla sound değişiklikleri devam etmeli, edecektir de. Ama Madrigal şarkılarındaki o hissi, bize has olan kısmı eksik etmeyeceğiz.” Madrigal, Dergy’nin sorularını yanıtladı.

Seni Dert Etmeler” 2020 yılımıza damga vuran şarkılar içinde yer alıyor. Madrigal bu şarkıyı benden daha az dinlemiştir” diyor, bir dinleyici yorumu YouTubeda. Bekliyor muydunuz böyle bir başarıyı, neler hissediyorsunuz? 
Kaan: En başından bu yana ekipçe bu şekilde başarılı olmak için çabalıyoruz aslında. Kelebekleri ve Seni Dert Etmeler’i yaptığımızda bir şeylerin değişeceğini hissettik. 
Ceyhun: Bir başarı bekliyorduk tabii ki ama bu denli bir başarıyı “Seni Dert Etmeler” özelinde açıkçası ben beklemiyordum. Hatta Anıl’la şarkı çıkmadan önce küçük bir iddialaşmamız da olmuştu aramızda 🙂 O şarkının bu denli büyük bir başarı kazanacağını bekliyordu.

Anıl: Ben Ceyhun’un da paylaştığı gibi bekliyordum aslında şarkının başarılı olmasını. Bence şarkı biraz da kayıt aşamasında belli ediyor nereye gideceğini. “Seni Dert Etmeler”i yayınlamadan birkaç gün önce, yayınlayacağımız şarkıdan emin olmak için 500 kere arabada dinlemiştik ve yine de sıkıl(a)mamıştık.
Sanlı: Hahahah kimse bizden daha çok dinlememiştir bu şarkıyı buna eminim. Şarkıyı hazırlama süreci kayıt süreci ve yayınlanana kadarki süreçte gerçekten bin kere dinliyoruz şarkıları. Bu da aslında sizi şarkıdan uzaklaştırıyor. Bir kelimeyi sürekli tekrar ettiğinizdeki yabancılaşma hissini yaşıyorsunuz.

Madrigal
Anıl Erdem Cevizci

2015te başlayan yolculuğunuzda 2019da keskin bir viraj oldu ve Kelebekler”le birlikte daha farklı bir Madrigal dinlemeye başladık. Biraz indie, biraz elektronik, biraz yerli motifler… Neydi bu sound değişikliğinin sebebi? 
Anıl: Bir sebebe bağlı olması ya da olmamasından ziyade, biz hem grup hem de kişiler olarak değişiyor ve dönüşüyoruz. Zaten baştan sona tüm şarkılarımızı sırayla dinlerseniz yıllar içerisindeki arayışlarımıza tanık olabilirsiniz. O dönem neyi sevmişsek üzerine biraz “Madrigal sosu” ekleyip, kendimizden bir şeyler katarak yayınlıyoruz. Şimdi artık daha büyük bir görev edindiğimizi de düşünüyorum. Daha fazla keşfetmek, daha çok aramak, belki trend takip etmek hatta trend belirlemek zorundayız. Dolayısıyla sound değişiklikleri devam etmeli, edecektir de. Ama Madrigal şarkılarındaki o hissi, bize has olan kısmı eksik etmeyeceğiz.
Burak: Anıl ile ilk görüştüğümde, kafasında daha fazla klavyeli müzik yapmak olduğunu söylemişti. Grubun kalanı da bu konuda hem fikirdi. Ben de bu konuda gruba iyi entegre olduğumu düşünüyorum. ”Kelebekler” birlikte ilk çalışmamız oldu, bu açıdan benim için yeri çok ayrı.

Biz Madrigalin soundunun da yanı sıra, şarkı sözlerindeki sade ama derinlikli yapıyı da çok seviyoruz. Şarkılarınızı hayata geçiren, size kalemi elinize aldıran şeyler neler genellikle? Kimleri okursunuz, nelerden ilham alırsınız? 
Anıl: Ben özellikle Alper Canıgüz, Murat Menteş gibi eski afili filintalar ekibinden besleniyorum. Buna ek olarak çok fazla film, belgesel izliyorum ve analiz ediyorum. Bir de dönemimizdeki şarkı yazarlarını inceliyorum ne yapıyorlar ne ediyorlar diye. Buradan bir karışım elde ediyorum sanırım.
Ceyhun: Ben söz yazarken büyük oranda “İkinci Yeni” akımı şairlerinden besleniyorum.

Kendi şarkılarınızdan önce coverlarınız vardı. Beraber sahnedeyken coverlamaktan en keyif aldığınız şarkı hangisiydi, neden? 
Kaan: Grupta trompet olduğu dönem en çok Athena çalarken eğleniyordum.
Ceyhun: Ben bu sıralar özellikle MFÖ-Bazen çalarken çok keyif alıyorum, hem söz ve müzik anlamında çok kaliteli hem de bir o kadar dingin bir şarkı.
Sanlı: Athena – Çatal Yürek.
Burak: Mac DeMarco – Chamber of Reflection.

Madrigal

Sahneleri çok özlediğinizi tahmin ediyoruz. İlk kez sahne aldığınız günü hatırlıyor musunuz, nasıl geçmişti? İlk hangi şarkıyı çalmıştınız, nasıl bir tecrübeydi? 
Anıl: Benim Madrigal’le ilk sahnem, aynı zamanda bir bar sahnesindeki ilk sahnemdi. Ne yapmam gerektiğini çok bilmiyordum, sadece çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. O zamanlar Freddie Mercury ve Axl Rose’u çok izlerdim bir frontman gözüyle. Herhalde ondan dolayı Ceyhun’un uzun bir solosunda sahneden atlayıp koşturduğumu hatırlıyorum. Seyircilerin arasında bir koşup gelmiştim öylece.
Kaan: Küçük Beyoğlu’ydu galiba. Üniversiteden arkadaşlarımız, bizi duyanlar tüm mekânı doldurmuştu, tanıdık birilerine çalmak daha farklı oluyor o nedenle çok heyecanlıydım. İlk girişi kesin Lonely Boy ile yapmışızdır 🙂 

Madrigal

Sanlı: Madrigal’le ilk sahneye çıkışım 2014 senesinde Küçük Bronx’taydı. O zamanlar sadece cover çalıyorduk ama güzel bir uyum yakalamıştık diye hatırlıyorum. İlk sahnemiz olmasına rağmen tutuk değil enerjik olduğumuzu hatırlıyorum.
Burak: İlk sahnem 2012 senesinde oldu. Daha önce hiç hissetmediğim bir heyecan yaşamıştım. İlk çaldığım şarkı ”Coldplay – The Scientist” olmuştu. Madrigal’le ilk sahnem ise 2019 Kasım ayındaydı. Grup olarak ”Kelebekler” i çaldığımız ilk konserdi. Mükemmel geçmişti 🙂

Madrigal

Bu yıl bizi Seni Dert Etmeler”in yanı sıra Aynadaki Görüntün” ve Deeperise versiyonu bir Seni Dert Etmeler” karşıladı. 2021 Madrigal için nasıl bir sene olacak, bir albüm ya da EP gelecek mi sizden, neler var planlarınız arasında? 
Kaan: Albüm çalışmalarından yazıyoruz…
Ceyhun: Kaan’ın dediği gibi şu anda albüm kaydındayız. Bir terslik yaşanmazsa 2021 İlkbahara albüm gelecek.
Anıl: Bir de her şey yolunda giderse, Mayıs ayından başlayarak 2-3 ay, Türkiye çapında gezmeli geniş kapsamlı bir turne planımız var. Hiç gidilmeyen yerlere gitmek gibi bir hayalimiz var çünkü oralarda da bizi dinleyenler olduğunu biliyoruz. Zaten çok özlüyoruz bu konser hadisesini.

Madrigal
Kaan Alıcı (solda) ve Ceyhun Kaan Karakaş

Rap müziğin yükselişini rap sanatçıları, bir mikrofon bir beatle evde kayıt yapabilme özgürlüğü” olarak anlatıyor. Grup olabilmek ise hayli zor görünüyor. Özellikle de salgın sürecinde… Madrigal içinde nasıl işliyor süreç? Beraber çalabiliyor, birlikte vakit geçirebiliyor musunuz, yoksa ses dosyaları mailleşmeleriyle mi ilerliyorsunuz?
Ceyhun: Pandemi tabii ki etkiledi fakat biz elimizden geldiğince üretken ve dinamik tutmaya çalıştık kendimizi. 2020 Mayıs’ta Aynadaki Görüntün’ü çıkardık mesela, yaz sonundan yasaklara kadar olan süreçte de imkan dahilinde İstanbul, Kocaeli, Antalya ve Eskişehir’de konserler verdik.
Kaan: İtiraf etmek gerekirse ben salgın sürecinde en uzak ve çekingen davranan kişi olduğum için hep ses kaydı isteyen taraf oldum 🙂 Onun dışında müziğin yanı sıra yakın arkadaşlar da olduğumuz için her gün birbirimizle iletişimde kaldık.

Madrigal

Sanlı: Biz de kendi şarkılarımızı evde kendi imkanlarımızla hazırlıyoruz. Yani “bir mikrofon bir beat’le evde kayıt yapabilme özgürlüğü” bizim de elimizde var açıkçası o yüzden bu süreç bizi çok da olumsuz etkilemedi diye düşünüyorum. Pandemi yüz yüze görüşme özgürlüğümüzü elimizden alsa da grubun kuruluşundan beri en aktif şekilde iletişimde olduğumuz dönem de bu dönem oldu galiba.
Burak: Öncelikle ”Klasik müzik” kompozisyonu dahil, bütün müzik türleri çağımızda evde bestelenebiliyor. Söz konusu sanat olduğunda herkes fikir belirtmek istiyor ve bu fikirlerin her biri çok kıymetli. Bence grup olmanın zorluğu fikirlere açık olmak ve bireylere tolerans gösterebilmekte. Bu ortama sahip olduğumuzu düşünüyorum. Dolayısıyla şarkının tamamı bir bireyin elinden çıksa bile, grup olmanın artılarını görüyoruz. Pandemi ise görüşme sıklığımızı azaltsa da normal dinamiklerimizi çok değiştirmedi.

 

2020 müzisyenler için çok zorlu bir yıl oldu. Sahne emekçileri aylardır işlerini yapamıyor, konserler ise soru işaretleriyle dolu olarak, birkaç sayılı organizasyonla gerçekleşti. Siz neler düşünüyorsunuz, 2021de düzelmesini umut ettiğiniz neler var? 
Anıl: Yani öncelikle pandemi durumunun azalmasını umuyorum. Bu tempoyla gidecekse dahi bankacının bankasına, avukatın bürosuna gidip çalıştığı bu “izolasyon” döneminde, bizim de işimizi yapabileceğimizi ummak istiyorum. Sadece sahne sanatları durdu bu son restoranlara da oturma yasağı gelene kadarki süreçte. Oysa önümüz bahar ve yaz. Ne güzel olurdu en azından açık alanda etkinlikler düzenlemek.
Burak: Bu sektördeki çıkmazların sadece pandemi ile ilgisi olduğunu düşünmüyorum. Sahnelerin yeniden başlayacağını düşünüyorum ama koşulların iyileşmesini gelecek yıllarda sadece umut edebiliriz. 

Madrigal

KISA KISA 

ANIL

  • Madrigal hakkındaki en büyük hayalim yurtışında da tanınırlık.
  • Müzik yapıyor olmanın insana kattığı en iyi şey gelişim.
  • 2020 senesini tarif etmek için bir kelime seçsem, bu rahat yaşam olurdu.
  • “Keşke bu bizim şarkımız olsaydı” diye içten içe hislendiğimiz şarkı Jamiroquai – Virtual Insanity 
  • Ters köşe bir müzik zevkim var, o da arabesk dinlemek.
  • TV karşısına geçtiğimde hiç düşünmeden izlediğim dizi The Office.
  • Hastası olduğum soundtrack Thom Yorke – Analyse.

KAAN

  • Madrigal hakkındaki en büyük hayalim kesinlikle bir stadyum konseri.
  • Müzik yapıyor olmanın insana kattığı en iyi şey özgürlük.
  • 2020 senesini tarif etmek için bir kelime seçsem, bu beklemek olurdu.
  • “Keşke bu bizim şarkımız olsaydı” diye içten içe hislendiğimiz şarkı Mor ve Ötesi – Yalnız Şarkı.
  • Ters köşe bir müzik zevkim var, o da sanat müziği dinlemek.
  • TV karşısına geçtiğimde hiç düşünmeden izlediğim dizi Brooklyn Nine-Nine.
  • Hastası olduğum soundtrack Aerosmith – I Don’t Wanna Miss a Thing (Armageddon)

CEYHUN

  • Müzik yapıyor olmanın insana kattığı en iyi şey dünyaya dair alternatif bir bakış açısı.
  • 2020 senesini tarif etmek için bir kelime seçsem, bu pandemi olurdu.
  • Ters köşe bir müzik zevkim var, o da fusion müzik dinlemek.
  • TV karşısına geçtiğimde hiç düşünmeden izlediğim dizi House of Cards.
  • Hastası olduğum soundtrack Beck – Everybody’s Gotta Learn Sometime (Eternal Sunshine of the Spotless Mind)

BURAK

  • Madrigal hakkındaki en büyük hayalim yerel bir başarı sonrasında global bir başarı sağlamak
  • Müzik yapıyor olmanın insana kattığı en iyi şey soyutlaşmak.
  • 2020 senesini tarif etmek için bir kelime seçsem, bu ”hapis” olurdu.
  • “Keşke bu bizim şarkımız olsaydı” diye içten içe hislendiğimiz şarkı ”Daft Punk – Within”
  • Ters köşe bir müzik zevkim var, o da Russian hard bass dinlemek.
  • TV karşısına geçtiğimde hiç düşünmeden izlediğim dizi İşler Güçler.
  • Hastası olduğum soundtrack Radiohead – Exit Music.

SANLI

  • Madrigal hakkındaki en büyük hayalim bir Harbiye konseri.
  • Müzik yapıyor olmanın insana kattığı en iyi şey yaratıcılık.
  • 2020 senesini tarif etmek için bir kelime seçsem, bu anksiyete olurdu.
  • “Keşke bu bizim şarkımız olsaydı” diye içten içe hislendiğimiz şarkı Why These Coyotes – Dance Around the Fire
  • Hastası olduğum soundtrack Lou Reed – Perfect Day (Trainspotting)