Madrigal artık, “Bir Madrigal şarkısı” cümlesini kurduracak kadar müziğini ve meselesini anlatabilmiş bir topluluk. Grubun ikinci albümü “Sanat Ait” de sağlam temeller üzerine atılmış ilk kat gibi. Madrigal, bu albümle müzikal evrende ikametini iyice belirlemişe benziyor.
“Sözüyle, müziğiyle ve prodüksiyonuyla çok iddialı ‘Alternatif’ bir pop albümü oldu” diye tanımladıkları “Sana Ait”, yedi şarkıdan oluşuyor. Şarkılarda bildiğimiz Madrigal özeni ve kimliği var. Fakat “aynı”nın üzerine oturttukları “yeni”yi de mutlaka fark ediyorsunuz.
“Benden bu kadar, gerisini grup üyeleri anlatsın diyor” ve yazının geri kalanını onlara bırakıyorum.
İkinci albümünüz “Sana Ait” ile sevenlerinizin karşısına çıktınız. Dinleyenler nezdinde “aynı çizgiyi bozmamak” durumuna belirli bir kutsallık yüklenirken müzisyen(ler) tarafında “yeni”nin peşinden gitmek her zaman önemlidir. Bu anlamda bizleri bu albümde “yeni” olarak neler bekliyor?
Anıl: Yeni hikâyeler, yeni ve daha samimi hisler, daha derli toplu bir Madrigal sound’u ve daha olgun şarkılar bekler bence dinleyicilerimizi. Biz hep yeniyi ararız ama kimliğimizi de beraberimizde götürürüz. Hepimizin sevdiği Madrigal’e ait bir şeyler var, onlar yine aynı.
Çok iddialı ‘Alternatif’ bir pop albümü
Sanlı: Anıl’ın da dediği gibi bu albümle sound’umuzu epey sahiplendiğimizi düşünüyorum. Albüm çıkmadan önce dinlettiğimiz insanlardan da hep buna benzer dönüşler geldi. “Sana Ait”, sözüyle, müziğiyle ve prodüksiyonuyla çok iddialı “Alternatif” bir pop albümü oldu bence.
Anıl: Önceki albümümüz bence içinde alternatif tarzda şarkıların daha yoğunlukta olduğu ve tüm bu alternatifliğe ek olarak kısa ve sözsüz iki tane kısa şarkının (intro+outro) bulunduğu, yani asıl amacın bir konsept dahilinde olma ve tarz belirleme olduğu- mütevazı olamayacağım- müthiş bir ilk albümdü!
Bu albüme gelince… “Sana Ait”te bence birçok şarkı single olarak yayınlansaydı ciddi anlamda ilgi görebilirdi. Daha ana akım bir iş oldu, daha iddialı şarkılar var içinde. Hem beste hem de lirikalite olarak zengin bir albüm ortaya çıkardığımızı düşünüyorum.
Madrigal, müzikal altyapısının yanında şarkı sözleriyle de adından bahsettiren bir grup. Yeni albümde şarkı sözleri nasıl bir yer kapladı, bunun için ince eleyip sık dokuyor musunuz?
Anıl: Şarkı sözleri bu sefer pek uğraştırmadı beni, “Sensizin Biri” hariç. Genel olarak en çok mesai harcadığım bölüm sözler oluyordu; bu albümde çabuk ilerledim. Ve yazdıklarımdan genel olarak çok mutluyum. Yazmak istediklerimi artık daha basit ve daha etkili bir biçimde anlatabiliyorum. Daha samimi buluyorum artık yazdığım bazı şeyleri. Mesela “Toksik”te daha önce hiç paylaşmadığım bir duygumu “nefret”i ortaya çıkardım. Aşkın bu hâlinden daha önce hiç bahsetmemiştim. Bu benim kendi yolculuğum için de büyük bir açılımdır. Buradan nasıl bir dünyaya geçeceğimi gerçekten kestiremiyorum.
Bu albümde iki arkadaşım daha söz yazdı. Onlarınkileri de çok sevdim, yazdıkları sözleri özenli buldum. Dilerim dinleyicimize de geçer bundan öncekiler gibi.
Önceki albümümüzdeki şarkıları Göksel, Yıldız Tilbe gibi büyük isimler seslendirmek istemiş ve harika da seslendirmişlerdi. Bu albümdeki şarkıların da birçok sanatçının radarına gireceğini düşünüyorum ve umuyorum.
İyi bir beste, duygusunu doğru bir şekilde verebiliyorsa eğer, her yerde dinlenir
Müziğin sunulduğu araçların/platformların değişmesiyle “iyi oldu” ya da “kötü oldu” eksenli yorumlar aldı başını gitti. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? İyi müzik, platform tanır mı?
Sanlı: Müzikte duygular ve ambiyans çok önemli diye düşünüyoruz. Bir şey yaparken en çok buna kafa yoruyor ve zaman harcıyoruz. Bence iyi bir beste, duygusunu doğru bir şekilde verebiliyorsa eğer, her yerde dinlenir.
Kaan: Bu zamana kadar bizim şarkılarımız hep demlenerek yavaş yavaş büyüdü. Dolayısıyla bu konu bizim için platformdan bağımsız gerçekleşti gibi. Fakat bu zamanda hep de şarkının gücüne güvenirsek işimiz zor 🙂
Artık bütün bir albüm yerine tek tek şarkılar üzerinden dönen bir sistem var. Ama siz bu algıya rağmen yedi şarkıdan oluşan bir albüm yayımladınız. Buna nasıl karar verdiniz, bir tedirginlik oldu mu?
Anıl: Hiçbir zaman çok planlı hareket eden bir grup olamadık maalesef. Albüm çıkarma niyetimiz var dediğimiz ilk sene 2022 veya taş çatlasa 2023 falandı. Aradan üç sene geçti ve artık sözümüzü tutmamız gerekiyordu. Üstelik konser şovumuzu da yenileme niyetindeydik. Artık bir sürü gezegen üst üste gelmiş ve “hadi” diyordu. Dolayısıyla albüm yayınladık.
Albümsüz geçen dönemde de bir sürü single ve cover yayınladık aslında. Yani öyle de yapıyoruz, böyle de yapıyoruz. Benim kendi adıma böyle olmasıyla ilgili hiçbir endişem yok. Albüm yapmak her zaman daha meziyetli, daha özel uğraş isteyen, daha çok mesai alan ve daha özenli bir iştir. Bunun dinleyiciler tarafında karşılık bulduğunu ve aslında kıymetinin de bilindiğini düşünüyorum.
Sanlı: Madrigal olarak 2020’de iki güçlü single’la çıkış yapmış olsak da bence yerimizi ilk stüdyo albümümüz Neogazino ile sağlamlaştırdık. İçinde “Ne Zamandır Sendeyim” ve “Dip” gibi iki güçlü şarkı olan yedi şarkılık çok güzel bir konsept albümdü. İnsanlar o albümün kapağını vücutlarına dövme yaptırdılar. Albüm konseptinin single’a nazaran dinleyiciyle çok daha kuvvetli bağlar kurduğu da aşikâr. “Sana Ait” de iyi ki yapmışız dediğimiz bir albüm oldu açıkçası.
Burak: İnsanlar her zaman en pratik yolu seçme eğiliminde. Şimdilerde her an her şarkıya ulaşabilmek mümkün olduğu için müzik daha çok tekli formatta tüketiliyor ve dinleyici daha hızlı anlaşılabilen şarkılara yöneliyor. Bu da ister istemez üreticiyi de o yöne itiyor. Ama biz hâlâ albüm dinlemenin kalıcılığına ve sadık bir dinleyici kitlesi oluşturmadaki gücüne inanıyoruz. Çünkü albüm, bir hikâyeyi baştan sona anlatmanın hâlâ en güçlü yolu.
O ruh hâlâ bizde
Elbette bir de yapay zekâ konusu var. Yapay zekâ ile yapılan şarkılar, albümler vs. Madrigal olarak yapay zekâ sizde bir korku yaratıyor mu yoksa belirli yerlerde kullanılacak bir araç olarak mı görüyorsunuz? İnsan zekâsı ve hissiyatı, yapay zekâyı her daim yenecek güçte mi?
Burak: Yapay zekâ, doğru kullanıldığında yaratım sürecini kolaylaştıran, bazı şeyleri pratikleştiren bir araç. Ama biz insan dokunuşunun ve hissiyatının yerini alabileceğine inanmıyoruz. Fotoğraf makinesi çıktığında resmin değeri azalmadı; aksine yeni ifade biçimleri doğdu. Müzik için de durum aynı. Evet, bazı şeyleri hızlandırabilir ama bir melodinin içine sinen duygu, yaşanmışlık hâlâ insana ait. O ruh hâlâ bizde.
Sanlı: Biz de yeni albümün görsel tarafında yapay zekâ kullandık. Tanıtım videolarının neredeyse hepsini yapay zekâ yardımıyla hazırladık. Ama müzik ve söz kısmında oradan yardım almak vs. bana pek etik bir şeymiş gibi gelmiyor.
Ceyhun: Açıkçası ben yapay zekadaki gelişmelerin eninde sonunda ciddi manada her sektöre ve sanatsal aktiviteye çeşitli şekillerde sirayet edeceğini düşünüyorum. Fakat buradaki sirayetin yönü nasıl olur onu zaman gösterecek. Müzik tamamen yapay zekâ üzerinden ilerlemeyecektir. Zira orada müzisyen ile dinleyici arasında özgün bir kişisel bağ var. Fakat çeşitli konularda işimizi kolaylaştıracağı kesin.
Kaan: İnsan zekâsı her daim yener diyenlerdendim fakat konu öyle yerlere geldi ki hislerimizi de almasına şaşırmam. Artık temkinli olmak lazım 🙂
Üretim bizde hep canlı, hep hareketli bir yer
Bundan sonrası için hedefler neler? Madrigal, “gelecek” için nasıl bir rota çiziyor?
Burak: Bizim için bu yolun sonu yok. Bir şey yayımlandığında bitmiş olmuyor; aslında yeni bir şeyin başlangıcı oluyor. O yüzden “rahatladık” ya da “artık tamam” hissine hiç kapılmıyoruz. Üretim bizde hep canlı, hep hareketli bir yer. Gelecekte de bu üretim hâlini koruyarak hem müzikal olarak hem anlatı olarak kendimizi yenilemeye devam edeceğiz.
Anıl: Bizden önceki büyük abiler gibi, Duman gibi, Athena gibi, Mor ve Ötesi ve şimdi sayamayacağım birçok grup gibi kalıcı olmak isteriz. Yaptığımız her albümde birden çok hit şarkı yazmak isteriz. Daha güzel hikâyeler yazmak isteriz. Daha çok Avrupa konseri isteriz. Gitmediğimiz yerlere gitmek, oralardaki Madrigal dinleyicileriyle de buluşmak isteriz. Madrigal zaten büyük ama onu daha da büyük ve saygıdeğer bir yere oturtmak isteriz.
Sanlı: Yeni albümümüzle, yeni şarkılarımızla, turnelerde dinleyicilerimizle buluşmak için can atıyoruz. Sizleri seviyoruz.
Anıl: Dergy’cilere çok selam ✌🏻 Albüm artık Sana Ait ❤️🔥 Herkesi albümü dinlemeye ve sonra da konserlere bekliyorum.
Ceyhun: Konserlerde görüşelim 🙂