Ana SayfaMüzikMüziğe taşınan kavgalar: Polemik şarkılar

Müziğe taşınan kavgalar: Polemik şarkılar

Bazı öfkelerin yüz yüze yapılan tartışmalarda yeterince iyi yansıtılamadığını mı düşünüyorsunuz? Belki ihtiyacınız olan araç müziktir. Shakira’nın henüz bu hafta yayınladığı, ihanet sonucu ilişkileri sonlanan, iki çocuğunun babası ünlü futbolcu Gerard Piqué’ye ithafen yazdığı yeni teklisi gündemi sallarken müzik tarihindeki “laf sokmalı” polemik şarkıları düşündük.

Kimi zaman Shakira’nınki gibi ciddi bir kavganın intikamı niteliğinde, kimi zaman bir yanlış anlama sonucu anlık sinirle yazılmış polemik şarkılar, pop müzik kültürü içinde hatırı sayılır örneklere sahip. Duyulan öfkeyi müzik aracılığıyla haykırmanın kulağa şahane bir öfke kontrol yöntemi gibi geldiğini kabul edelim. Hele bir de söz konusu şarkının milyonlar tarafından dinlenen bir hit’e dönüşmesi halinde duyulabilecek intikam hazzını düşünebiliyor musunuz? Kimisi eski bir iş ortağına, kimisi eski sevgiliye, kimisi başka bir meslektaşa ithafen yazılmış atarlı şarkılar amacını aşıp gerçekten de harika eserler olarak karşımıza çıkabiliyorlar. İşte müzik tarihinden hatırladığımız “dokundurmalı” polemik şarkılar!

‘You Oughta Know’ – Alanis Morissette

“Tırnaklarımı başkalarının sırtına her geçirdiğimde,
Umarım bunu hissedersin. Hissedebiliyorsan tabii…”

Kanadalı yıldız Alanis Morissette 1995 yılında uluslararası dağıtımı gerçekleşen ilk albümü “Jagged Little Pill”i yayınladığında hem müzik medyasında hem de hepimizin hayatlarında bir şeyler artık aynı değildi. Henüz 21 yaşında çıkardığı hit’lerle dolu çığır açan albümün ilk teklisiyse gücü yıllar içinde bir gram eksilmeyen bu intikam şarkısıydı. Artık başkasıyla birlikte olan eski bir sevgiliye seslenen şarkı sözlerinin, alışılagelmiş intikam şarkılarının üstü kapalı ya da imalı tavrından pek nasibini almadığını söylememiz gerek. Olabildiğince dürüst, açık sözlü, sansürden kaçınmayan ve lafı dolandırmayan ‘You Oughta Know’ Morissette’in eşi bulunmaz vokaliyle neler yapabileceğini gösteren jestlerle dolu bir hit. Ve neredeyse 30 yıldır süren ve Morissette’in ısrarla isim vermemesine rağmen bir yandan da reddetmediği iddiaya göre şarkıda bir kaşık suda boğulmak istenen eski sevgili, 1990’lı yılların efsane dizisi “Full House”un (Bizim Ev) Joey Amca’sı Dave Coulier’in ta kendisi. Evet, garip olduğunu biliyoruz. Basta Flea, gitarda Dave Navarro ve davulda Taylor Hawkins’in yer aldığı şarkı, yazıldığı duyguyu o kadar güçlü yansıtıyor ki Joey Amca’ya bu kadar sinirlenebileceğimizi düşünmezdik.

‘Go Your Own Way’ – Fleetwood Mac

“Seni sevmek, doğru olan şey değildi
Ama hissettiklerimi nasıl değiştirebilirim?”

Bu öfkeli şarkıların büyük bir çoğunluğunun romantik bir ilişkinin ya da herhangi bir ortaklığın sonlandırılmasının ardından yazılmış olmaları çok doğal. Ama Fleetwood Mac cephesinde istisnalar kaideyi tehdit etmekte. Grubun besteci gitaristi Lindsey Buckingham’ın grubun solisti Stevie Nicks’le ayrılmalarından sonra kendisine ithafen yazdığı “herkes kendi yoluna” şarkısı kaydedildiğinde (ve sonraki yıllar boyunca da sahnelerde çalındığında) kimse bir yere gitmiş değildi. Tam anlamıyla bir ayrılık şarkısı olan ‘Go Your Own Way’ yayınlandığı dönemde Fleetwood Mac hem şöhretinin zirvesindeydi hem de karma karışıktı. Buckingham ve Nicks’in ayrılmalarının yanında grubun evli olan diğer üyeleri Christine McVie ve John McVie de ilişkilerinde sorun yaşıyordu. Bir yandan yine bir intikam duygusuyla mı olduğu bilinmez ama aynı dönem Stevie Nicks’in davulcu Mick Fleetwood’la yakınlaştığı bile söyleniyor. Buna rağmen dev konserler vermeye ve yeni şarkılar yapmaya devam eden grubun içindeki gerginliği en iyi hissettiren anlardan birisi 1982 Los Angeles konserlerindeki ‘Go Your Own Way’ performansı olabilir. Bizzat kendisine yazılmış şarkıya vokal olarak nakaratlarda eşlik eden Stevie Nicks’in umursamaz tavırlarıyla gözünü ayrıldığı sevgilisi Lindsey Buckingham’a dikişi ve karşılığında Buckingham’ın da ona bakarak öfkeyle şarkıyı seslendirmesi bu konuda unutulmaz bir istisna.

‘How Do You Sleep?’ – John Lennon

“Güzel bir surat seni bir iki yıl daha götürebilir,
Ama yakında herkes tek başına neler yapabildiğini görecek”

Evet… Sanatçılar her zaman bitmiş romantik ilişkilerinden kalan öfkeyi müziklerine dökmek zorunda değil. Bu bazen yıllarca birlikte çalıştığın bir arkadaşına karşı da geçerli olabiliyor. Söz konusu “küs müzisyenler” John Lennon ve Paul McCartney oluncaysa gerginlik de müzikal kalite de başka bir seviyeye çıkıyor. The Beatles dağıldıktan sonra arka arkaya her bir grup üyesinin solo albümlerinin gelmeye başladığı dönemde McCartney’nin ilk solo albümünde yer alan bir iki şarkıda kendisine laf attığını zanneden Lennon alıyor eline gitarını ve zehir zemberek ‘How Do You Sleep?’i kaydediyor. Hem de yalnız değil; George Harrison da, dağılma döneminde hemen hemen her grup üyesiyle tartışma yaşayan Paul McCartney’nin karşı cephesinde yerini alıp Lennon’a eşlik ediyor. Sözlerinde McCartney’nin tüm kariyeriyle açıkça alay eden Lennon aynı zamanda McCartney’nin gerçekte öldüğünü ve yerine benzerinin geçirildiğini savunan “Paul is Dead” komplo teorisine de göndermede bulunuyor. Laf sokmanın biraz ötesinde, bir nevi “aşağılama” bombardımanı gibi duran şarkı, içeriği bir yana dursun akılda kalıcı melodisi ve güçlü performansıyla epey de iyi bir Lennon şarkısı.

‘Only a Fool Would Say That’ – Steely Dan

“Herkesin özgür olduğu bir dünyadan bahsettiğini duydum,
Öylesi mümkün değil ve ancak bir aptal bunu söyleyebilir.”

Herkesi eleştiren tek kişi John Lennon değildi tabii ki… New York’lu rock grubu Steely Dan, Lennon’ın “Imagine” albümü çıktıktan sonra medyada yarattığı kanaat önderi personasından rahatsız olmuşlardı. ‘Only a Fool Would Say That’ şarkısı doğrudan Lennon’a ve Lennon’ın ikiyüzlü buldukları demeçlerini hedef alıyordu. Özetle sahip olduğu steril hayattan sokaktaki insanların yaşadıklarını hiç hissetmemesine karşın onların adına konuşma cüretine sinirlenen grup şarkılarında bunu açıkça dile getiriyor. Çıktığı dönem çok ses getirmese de yıllar içinde değerlenen “Can’t Buy A Thrill” albümündeki şarkı tam anlamıyla bir intikam şarkısı olmasa da gönderdiği eleştiri oklarıyla listeye girmeyi hak ediyor.

‘Sweet Home Alabama’ – Lynyrd Skynyrd

“Bay Young’ın onun (Alabama) hakkında konuştuğunu duydum,
Bizim Neil’ın onu küçük düşürdüğünü duydum,
Umarım Neil Young hatırlayacaktır,
Güneylilerin ona zaten ihtiyacı olmadığını”

Bizzat kendisiyle iletişime girmemiş olmasa da verdiği demeçler sebebiyle başka bir sanatçıya öfkelenen gruplardan bir diğeri de Lynyrd Skynyrd’dı. Country rock efsanesi Neil Young’ın güney eyaletlerde sürmekte olan ırkçı politikalara karşı tepki gösterdiği meşhur ‘Southern Man’ şarkısı birçok güneyli gibi Lynyrd Skynyrd’ı da gücendirmişti. Buna tepki vermek isteyen grup sözlerinde açıkça isim vererek Young’ı hedefine alan bir şarkı kaydediyor. Ancak muhtemelen başlangıçta akıllarında yokken, akılda kalıcı gitar melodisi ve eşlik etmesi kolay bestesiyle ünü kendilerini geçen en büyük hit’leri ‘Sweet Home Alabama’yı ortaya çıkarıyorlar.

The Beatles’ın Mick Jagger’a ithafen Marianne Faithfull’u kastederek yazdığı ‘And Your Bird Can Sing’; M.I.A.’in isim isim sayarak rakiplerine göz dağı verip pop dünyasında rütbesini manifest ettiği ‘P.O.W.A.’; Lily Allen’ın önce ABD başkanı George W. Bush için yazdığını söylediği sonra Liam Neeson dahil olmak üzere ırkçı açıklamalarda bulunan herkese ithaf ettiği ‘Fuck You’; efsane punk grubu The Fall’un Morrissey ile kafa bulduğu ‘C.R.E.E.P.’ şarkıları gibi akla gelen birçok gözü kara örnek bulunuyor.

‘Onu Alma Beni Al’ – Sezen Aksu

“Bak atının terkesine de atmış gözleri şaşı gelini,
Mor kaftanlara sarmış haspam odun gibi belini”

Ülkemizdense akıllara gelen en büyük örnek Sezen Aksu’nun her ne kadar üzeri kapalı şekilde işlemiş olsa da yıllar sonra verilen demeçlerle sırrı bugün artık açığa kavuşan ‘Onu Alma Beni Al’ şarkısının hikayesi oluyor. Aksu, o zamanlar birlikte olduğu merhum Uzay Heparı ile aynı dönemde vokalistliğini yapan Yıldız Tilbe’nin arasında bir ilişki yaşandığını öğrenmesiyle meşhur klasiğini kaleme alıyor. Yıllar sonra Tilbe’nin açıkladığı hikaye, şarkının herhangi bir olay için değil, bizzat deneyimlenmiş bir ihanet üzerine bestelendiği gerçeğini ortaya çıkarıyor. Tilbe’nin de Aksu’ya cevaben yazdığı ‘Ey’ şarkısıyla durum gerçek bir atışmaya dönüşmüş.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR