Türkçe müzik dünyası, en acayip şarkı sözü dendi mi hemen akla gelebilecek pek çok örnekle dolu. İşte radarımıza takılan en tuhaf şarkı sözleri…

Dinlerken nasıl bir kafayla yazıldığına, hadi bunu da bırakın nasıl bir kafayla söylendiğine bir türlü inanamadığımız pek çok şarkı geldi geçti kulaklarımızdan. Özellikle Türkçe pop dünyasındaki sınırları aşma isteği, tamamen anlamsız olan ve bugün de dinleyince bir türlü mantık çerçevesine oturtamadığımız sözleri beraberinde getirdi. Arabesk de nasiplendi bundan, rock da… Türkçe’den asla nasibini almayanlar mı dersiniz, verdiği örneklerle yüreğinize indirenler mi, hemen hepsi müzik dünyasının en garip şarkı sözleri içinde yerlerini buldular. Şimdi hepbirlikte karanlık bir dehlize giriyor ve anlamını bugün bile uzun uzun düşündüğümüz, ama bir türlü bulamadığımız, müzik tarihinin en acayip şarkı sözlerine doğru kulaçlar atıyoruz. 

“Henüz 3 yaşında bir kardeşim var, seni ondan bile kıskanıyorum”

Asıl adı “Seven Kıskanır” olan bu Hakkı Bulut şarkısı, “acısız arabesk” benzetmesiyle yapılmış tuhaf bir şarkı. Tam satırları ise şöyle: “Kıskanmak aşkın kanununda var/ Gerçek seven kalbi bu duygu sarar/ Henüz üç yaşında bir kardeşim var/ Seni ondan bile kıskanıyorum…” Bulut’un 1986 yılında yayınladığı bu eser acayiplikte zirveye çıkmış ve müzik tarihinde tuhaflık bayrağını bugün de dalgalandırmaya devam ediyor. 3 yaşında mı? 

hakki-bulut-henuz-uc-yasinda-sarki

“Ay takıldım ben birine, sana değil kardeşine”

Kardeşlik müessesesini bu şarkıdan sonra rahat bırakacağız söz. Ama Mercan’ın 2010’da yayınladığı “Sana Değil Kardeşine”den bahsetmezsek olmaz. Kylie’nin kardeşi (evet yine bir kardeş daha) Danni Minogue’un beklediği ilgiyi göremediği için heba olmuş şarkısı “Put A Needle On It”inden adapte olan “Sana Değil Kardeşine” sanki biraz da bestesine uyması için böyle yazılmış gibi. Düzenlemede Erdem Kınay imzası olduğu için çok da hırpalamadan bu şarkıyı bir kenara koyuyoruz. Sonuçta kendinden söz ettirmişti. 

 

“Hello hello yeni aşka, hello hello how are you?” 

Hiçbir “90’lar nostalji” listesinde karşımıza çıkmamasıyla kalbimizi kırmış kıyı köşe bir eser, “Hello Hello”, sahibi de Hello Ozan olarak tanınan Ozan Demir Alp. Damarlarından oluk oluk 90’lar akan tuhafötesi bir kliple şenlenen bu şarkı muhtemelen zamanında ICQ’da yabancı bir dilde konuşarak karşısındaki kişiyi etkilemeye çalışanların çok işine yaradı. Tam bir Sultanahmet İngilizcesiyle söylenmesi önemli olan “Hello”yu dinlediğinizde gününüzün kötü gitme gibi bir şansı yok. Ama iyi bir gününüzdeyseniz garanti veremiyoruz. 

 

“Osman abim evde mi, yani evde mi?”

90’ların yakasına yapıştık ve kolay kolay bırakmayacağız. Hazal’ın fırtına gibi estiği 1997 yılında yayınlanan “Osman Abim”in sözleri Zeynep Talu imzası taşıyor. “Yapma Osman!” kısmıyla biraz Barış Manço’nun meşhur şarkısı “Osman”ı da hatırlatan şarkıdaki çarpıcı satırlar şöyle: “Osman abim evde mi, yani evde mi? / Üç odalı yerde mi, aynı yerde mi?/ İbibikler ötmeden, yani ötmeden/ Osman abim gelir mi, yani gelir mi?” Peki ne anlatıyor bu şarkı derseniz, bir nevi cinsel münasebete çağrı diyelim. “Tavukları pişirmişem” gibi düşünün. 

 

“Kuru sulu karıştırıp içiyorum ooooh ohhh…”

Müzik tarihindeki altın vuruşları yapsa yapsa Bülent Ersoy yapar elbette. Bir Selami Şahin bestesi olan bu şarkı, “Sefam Olsun” adında ve 1993 yılında yayınlandığında büyük bir başarı elde etti. “Bir elimde cımbız bir elimde ayna” diye başlayarak Orhan Veli Kanık’a atıfta bulunan bu eser, bir noktada çok ince görerek “Kuru sulu karıştırıp içiyorum oh oh” diyerek argoda alkol ve madde kullanımına da selam çakıyor. Sonra da “Üflemeyin sakın dostlar uçuyorum oh oh” diyor. Elastik Türkçemiz sayesinde de bugüne kadar hiç yasaklanmamış bir şarkı olduğunun altını çizdiğimiz “Sefam Olsun” sadece bizim değil, dünya müzik tarihine de geçecek kudrette ilginç şarkı sözleriyle listemizde. 

 

“Çarmıha gerdiler sensiz iki gün…” 

Hakan Taşıyan’ın 1997 yılında yayınladığı “Sensiz İki Gün”, iki gün içinde harabe olmuş bir aşığın sözleriyle yürekleri yakıyor. Aynı zamanda İsa Mesih’e de göndermelerle büyük oynuyor: “Ayağıma prangalar taktılar/ Gözlerimi dağladılar yaktılar/ İki koldan bir alnımdan çaktılar/ Çarmıha gerdiler sensiz iki gün…” Alt tarafı iki günde neler olmuş diye düşünürken, bir süre sonra düşünmeyi de bıraktığınız ve konunun tasviriyle paralize olacağınız güçte bir eser. 

“Sana taptığım yıl geçen seneydi…”

NE? Hande Yener’in ünlü şarkısı “Sen Yoluna Ben Yoluma”yı ilk duyduğunuzda muhtemelen bu satırda epeyce takılmış olmalısınız. 2002 yılında yayınlanan bu şarkı Türkçe pop tarihinin unutulmaz eserlerinden biri. Ve tam anlamıyla bir “atarlı şarkılar” ekolü. Alper Narman ve Fettah Can işbirliğiyle yayınlanan oldukça iyi bir pop şarkısı olan “Sen Yoluna Ben Yoluma”da sanki her şey yolunda giderken, biri eksik kalan satırı kafasına göre doldurmuş gibi. Yoksa “Sana taptığım yıl geçen seneydi” diye bir Türkçe cümle olamayacağını muhtemelen herkes biliyordur. Nazardır nazar diyelim. 

 

“Gelip de bitanem olmaya ne hakkın var…” 

Gerçekten duyunca “Aaa aaa…?” dediğimiz şarkı sözlerinden biri. Fazla dolaylandığı için mi devreler yandı, tam olarak ne için hesap soruluyor bilemiyoruz ama Yalın’ın 2004 yılında Türkçe pop dünyasına bomba gibi düşen “Zalim”ini yine de çok seviyoruz. Bu şarkıda Yalın anlaşıldığı üzere eski sevgilisine “zalim” derken bir yandan da “Hırsın yüzünden seni sevmeyi bıraktım, zaten sen hiç değişmeyeceksin” minvalinde laflar ediyor. Sonra da çivi gibi çakıyor: “Gelip de bitanem olmaya ne hakkın var?” Ama zaten sen onu “bir tanelik” mertebesine koymuşsun sonra da eleştiriyorsun, diyoruz tabii ama gene de bu şarkıyı gönlümüzde müstesna bir yere de koymayı da ihmal etmiyoruz. 

 

“Sevda yüklü trenler boş raylarda ilerler…”

Bu şarkı kafanızda çalmaya başlamakla birlikte bir de aklınıza Doğuş’un garip akrobatik dansları geldiyse, tebrikler, siz de bizim gibi 90’lar zehirlenmesi geçiriyor olabilirsiniz. Doğuş’un 1997 yılında yayınladığı bir şarkıydı, “Uyan.” Zaten bir şarkısı daha vardı, “Gamsız.” Bundan başka kendisinden bir haber alamadık. Neyse, konumuz “Uyan”da yer alan can alıcı satırlardan biri olan “Sevda yüklü trenler, boş raylarda ilerler” kısmı. Doğuş bu şarkıda ne demek istediğine bir açıklık getirmek yerine “Sevenleri üzenler hep o yolda giderler” diyerek durumu daha da karmaşıklaştırmayı seçiyor. Bize de bu şarkıyı müzik dünyasının en garip şarkılarından biri olarak seçmek kalıyor. 

 

“Bitene kadar bitmez hayat, bitti mi de biter ama…” 

Özür dileyerek bir kez daha sormak istiyoruz: NE? Teoman’ın 2003 yılında yayınladığı “Rapsodi İstanbul” şarkısında geçen bu satırlar yine kafayı yakmamıza sebebiyet veriyor. Teoman muhtemelen “Hayat siz istediğinizde sona ermez ancak zamanı geldiğinde sona erer” falan gibi bir şey söylemek istiyor. Ama bitmekten o kadar çok bahsediyor ki bu, aynı şeyi arka arkaya söyleyince anlamsız gelmesi durumuna tam teşekküllü bir örnek teşkil ediyor. Zaten dinlerken de o an ufak bir elektrik çarpması yaşıyorsunuz. Ama Teoman bizim canımız, o ne yapsa kabulümüz, biz biter demedikçe bitmez ama bitti mi de… Bitmez.