Nova Norda yerli alternatif sahnenin, tabir-i caizse “Üçüncü Yeniler” kuşağının parlayan yıldızı… Yeni şarkısı “Beteri Yok Uslanmaktan” vesilesiyle yetenekli müzisyenle sohbet ettik.

Sebla KOÇAN / [email protected]

“Yaşadığımız dünya, dış görünüşümüze iç dünyamızdan çok daha fazla önem atfediyor”, diyor Nova Norda. Yeni şarkısında da bunu anlatıyor. Sorguluyor, düşündürüyor, isyan ediyor ama tüm bunları yaparken dans ettirmeyi de ihmal etmiyor. Kendini her seferinde yenileyen, yüksek enerjisini karşısındakine anında geçiren bir müzisyen o… Daha kariyerine başlayalı sadece 2 yıl oldu. Ama o vizyonuyla, içine girdiği işbirlikleriyle, her seferinde dillere pelesenk olmayı başaran şarkılarıyla şimdiden fark yaratmayı başardı. Nova Norda’yla yeni şarkısı “Beteri Yok Uslanmaktan” vesilesiyle keyifli bir sohbet ettik.

Yeni şarkın “Beteri Yok Uslanmaktan”ın duyumlarını aldık. 🙂 Nasıl bir şarkı bekliyor bizi, biraz anlatır mısın?
Seve seve! Bu kez bizi öncekilerden farklı bir şarkı bekliyor. Bir dönüşümün başlangıcındaymışım gibi hissediyorum bir süredir. Adını koyamıyordum. Yeni şarkılar yazarken bu dönüşümümü anlamaya başlıyorum yavaş yavaş. 

Son zamanlarda yaptığım besteler, öncekiler gibi içsel yolculuklardan ziyade dünyaya yönelttiğim isyanlara benzemeye başladı. Uzun bir süredir gözüme çarpan konular yavaş yavaş vücut buluyor. “Beteri Yok Uslanmaktan” da böyle bir şarkı. İsminden anlayabileceğin üzere bu kez konumuz ahlak. 

Ekran Resmi 2020 04 29 11.46.26

Yaşadığımız dünya, dış görünüşe iç dünyamızdan çok daha fazla önem atfetmiş bir dünya. İç dünyamıza göre değil, eylemlerimize göre toplumda yargılanıyoruz. Ahlaklı olup olmadığımıza eylemlerimiz üzerinden karar veriliyor. Bu yüzyıllardır böyle. Peki bunu böyle kabullenmek zorunda mıyız? Toplumda kabul görmek için özgürlüğümüzden, henüz yaşamadığımız onlarca yeni deneyimden vazgeçmek zorunda mıyız? Bu parçada bunu sorguluyorum biraz.

Bir yandan da biraz bağırıp çağırıyor, biraz da dans ediyoruz. 🙂

https://www.youtube.com/watch?v=ad2CJHBhh6s

Artık ilk zamanlardaki dinleyiciyle tanışma faslının bittiğini, daha farklı bakış açıları kazandığını hissediyoruz. Yeni yaşınla birlikte neler değişti iç dünyanda? Yani “Kuzey Yıldızı”na bakarak saptadığın yönün şimdi nasıl bir gökyüzünde ilerliyor?
Hissedildiğine sevindim. Aslında ben de bu değişimi özümsemeye çalışıyorum kendimde. Yolda karşılaştığım çok fazla yeni deneyim oldu. Benim için müzisyenlik yepyeni bir hayat deneyimi olduğu için yüzleşmem gereken, daha önce varlığından bile bihaber olduğum bir sürü olay çıktı karşıma. Hayatının sorumluluğunu tamamen kendi ellerine almış olmak her zaman kolay değil. Hiçbir yol engebesiz değil. Bazen o kuzey yıldızının önünü bulutlarla kapandı yani. 🙂 O bulutları önce anlamaya, sonra aralamaya çalışıyorum. O yüzden yapmakta olduğum yeni şarkılar, kendimi içinde bulduğum bu yeni dünyayla ilgili ilk izlenimlerimi içeriyor.

Ekran Resmi 2020 04 29 11.41.56

“BİRKAN’LA BERABER ÇOK GÜZEL BİR AKIŞTAYIZ”

Daha çok kısa zaman olmasına rağmen bol bol sahne aldın, dinleyicinle hep organik bir bağ içinde oldun. Sağlık uzmanları konser ve festivallerin başlaması konusunda 2021 sonbaharı öngörüyor. Bir müzisyen olarak ne düşünüyorsun bu konuda?
Önce herkes iyi hissetsin, kendinin ve sevdiklerinin sağlığıyla ilgili hiçbir endişe duymasın istiyorum elbette. Sahip olduğumuzun farkında bile olmadığımız bunca şeyin aslında ne kadar değerli olduğunu gördük. Düzelsin de, ne zaman düzelirse düzelsin diye düşünüyorum öncelikle. 🙂

Bir müzisyen olarak  ise, konserleri delicesine özlüyorum. Şarkılarımı bir toplulukla hep bir ağızdan söylemek, ortak dertleri paylaştığım insanlarla göz göze gelebilmek öyle büyük bir lüksmüş ki… Ve bana o kadar  büyük bir yaşam enerjisi veriyormuş ki… Hiçbir dijital platform o duygunun yerini tutamıyor. Bu süreçte bu hasrete nasıl dayanırım bilmiyorum ama dayanacağız bir şekilde…

Ekran Resmi 2020 04 29 11.41.31

Neredeyse 1,5 aydır evdeyiz. Gündelik rutinlerin içinde en çok neyi özlüyorsun? Gündemin hiç değişmemesi sende nasıl yankılanıyor, iyimser misin kötümser mi? 
İyimserim. En çok arkadaşlarımla ev sohbetlerini özlüyorum, kafelerde gün boyu oturup çalışmayı, kitapçılarda boş boş dolanmayı, bana huzur veren sabah koşularını özlüyorum. Bakalım bu süreç bittiğinde nasıl bir sosyal kelebek çıkacak içimizden!

https://www.instagram.com/p/B-SPLkygn-1/

Birkan Nasuhoğlu’yla birlikte çok güzel bir çift enerjiniz var. Birlikte de online konserlerde de bunu hissediyoruz, “Kim Üzdü Seni”de de. Çift olarak beraber söyleyeceğiniz bir şarkınız olacak mı, daha ne gibi planlarınız var birlikte? 
Gerçekten çok aşığım! 🙂 Hissetmemin mümkün olduğunu düşünmediğim duyguların içimde hala var olduğunu gösterdi Birkan bana. Beraber çok güzel bir akıştayız, evde sıkıldığımız bir gün bile olmadı (toplasan yarım gün belki olmuştur :P). Birbirimizin şarkılarına, kliplerine, fotoğraflarına çok özeniyoruz. Planlamıyoruz bunları, kendiliğinden gelişiyor. Zaten en güzeli öyle oluyor. Bir gün belki aynı bu şekilde bir şarkı çıkarırız belki ortaya. Zaman gösterecek!

https://www.youtube.com/watch?v=_3QQhWPmOYc

“ZEYTİNLİ’DE, IŞIKLI KIYAFETLE VERDİĞİM KONSERİ UNUTAMIYORUM”

Eğer iptal olmasaydı Sedef Sebüktekin, Canozan ve Birkan Nasuhoğlu hep birlikte “Şarkıların Ev Hali” diye bir mini konser seriniz olacaktı. Özellikle alternatif sahnede pek çok müzisyen elele veriyor, kimse bencil davranmıyor. Sence bunun Türkçe alternatif sahnenin de bu kadar yükselişiyle ilgisi var mı? 
Aslında hepimiz benzer yollardan geçiyoruz, benzer dertleri paylaşıyoruz. Bu otomatik olarak bizi bir araya getiriyor. Belki de gerçekten bu hepimizin yükselişini açıklıyordur, içten bir şekilde çok seviyoruz çünkü birbirimizi.

Ekran Resmi 2020 04 29 11.57.19

Sahneye çok yakışıyorsun ve enerjin, değişen ruh halin dinleyiciye kesinlikle yansıyor. Şu ana kadar verdiğin konserler içinde en unutamadığın hangisiydi, neden?
Zeytinli’de, ışıklı kıyafetle beraber verdiğim konser en unutulmazıydı benim için. Hem o kadar büyük bir kalabalığı ilk kez karşımda gördüğüm için (ucu bucağı yok gibiydi!), hem de aylarca üzerinde çalıştığımız kıyafeti sonunda o kalabalıkla paylaşacağımız için…  Unutamadığım bir histi, sahneye çıkıp kalabalığı gördükten sonra ekip arkadaşlarıma bakıp, “BU GERÇEK Mİ??” diye sorduğumu hatırlıyorum.

nova

Bugüne kadar 10’dan fazla single ve Bege, Orkun Işıtmak gibi YouTuberlarla birlikte de şarkılar kaydettin. Albüm yapma gibi bir fikrin var mı, yakın zamanda böyle bir şey olacak mı? 
Şu an şarkılar birikiyor. Karantina da bu açıdan iyi bir kuluçka dönemi aslında. Bakalım, göreceğiz; ben de henüz bilmiyorum. 🙂

https://www.youtube.com/watch?v=4AsKd4ub0GE

Bi yandan da ilk günden bu yana dikkat çeken, sana çok yakışan bir stilin var. Yani hem rahat, hem yenilikçi, hem çok renkli, hem cesur tasarımlar içinde görüyoruz seni. Biriyle birlikte çalışıyor musun yoksa kendi seçimlerin mi bunlar? Görsel olarak nasıl bir kadın yansıtıyorsun spot ışıkları altında? 
Ben aslında çok anlamıyorum modadan, gündelik hayatımda oldukça sade şeyler tercih ediyorum. Sahne kıyafetlerim için stylist Nil Ninat imdadıma yetişiyor ve bana o  içimdeki karakteri sahneye taşıma özgürlüğünü sunuyor. 

Şu ana kadar bir sürü konserde bir sürü kombin denedik haliyle. Kendimi içinde en iyi hissettiklerim, hem rahat hem enerjik olabildiğim ve rahatça zıplayabildiğim kombinler oluyor. Spor ayakkabılar ve uçuşan, çılgın, rengarenk ceketler!

Ekran Resmi 2020 04 29 11.58.39

“YENİ ŞARKILARIN BAZILARINDA RAP KISIMLARI VAR”

Sana ilham olan çok güzel bir listen vardı Spotify’da, ama artık üzerinden zaman geçti. Yeni keşiflerin neler, dinlediğinde seni gaza getiren kimler var bu aralar? (Ve yeni liste, lütfen!)
Bir ara üzerine düşeceğim bunun. Yeni liste gelecek, inanıyorum! 

Bu ara en çok sevdiğim, dinlediğim şarkı, Lara Di Lara’nın “Nereye”si. Çok çok özgün, ferah bir şarkı. Dinlemediysen kesinlikle tavsiye ederim, hem iyi hissettiriyor, hem ufuk açıyor.

Ekran Resmi 2020 04 29 11.42.29

Aslında şimdi çok severek dinlediğimiz pek çok müzisyen gibi senin de yolun Boğaziçi Üniversitesi Müzik Kulübü’nden geçti. Neler kattı o deneyim sana?
Müzisyen olmamın esas sebebi diyebilirim. Üniversite hayatımın tamamı orada geçti. Orada diğer müzisyen arkadaşlarımla çaldık, söyledik, düzenlemeler yaptık. Bitmeyen bir öğrenme, paylaşma ortamıydı orası benim için. Korolarda söyledim, koro şefliği yaptım, aranjmanlar falan derken kendi müziğimi yapabileceğim inancı gelişti içimde. Oysaki müzik kulübüne girdiğim ilk gün koro seçmelerinde şarkı söyleyebileceğime bile inanmıyordum!

https://www.youtube.com/watch?v=AvKcUFzYIq0

Biliyoruz ki müziğinin başlangıç noktasında hip hop kültürünün de ayrı bir yeri var. Yerli rap sahnesi de malum, aldı yürüdü. Sen rap’i merkez alan işler yapmayı düşünüyor musun, belki bir rap sanatçısıyla işbirliği yapmak gibi niyetlerin var mı? 
Zamanla göreceğiz! Rap müziği uzun yıllardır dinliyorum. Yeni şarkılardan bazıları da rap kısımlar barındırıyor. Sürprizini kaçırmayayım ama benim çok içime sindiğini söyleyebilirim!

Çok teşekkür ederim bu güzel röportaj için. Böyle güzel sorular alınca cevaplamak da keyifli oluyor. 🙂