Sadece 70’lerin değil, tüm zamanların en iyi Cem Karaca şarkılarından biri kabul edilen “Tamirci Çırağı”nın hikâyesine göz atalım. 

Cem Karaca’nın hayatta olduğu zaman verdiği röportajlarında sık sık altını çizdiği gibi, onun hemen her şarkısında belli bir duruş ve hayata bakış açısı mevcut. Bugün, “İşçisin sen işçi kal” dediği, aslında bir imkansız aşkı anlattığı “Tamirci Çırağı”nın hikâyesine bakalım. 

“Tamirci Çırağı” esasında bir aşk hikâyesi. Çalıştığı tamirhaneye arabasını getiren bir kıza görür görmez aşık olan bir tamircinin öyküsü. Tamirci, bu güzeller güzeli kıza vurulur, onu tekrar göreceği gün saçlarını arkası puslu bir aynada tarar. Ve ustasına “Bugün tulumları giymeyeyim” der. Onun yanında kendisini kötü hissetmek istemez. Ancak kız, üst sınıfa mensuptur, yani “zengin kızı”dır. Kızın güzelliği, şıklığı ve kibirli tavrı şarkının pek çok yerinde vurgulanır. Kız arabasını almaya gelince ona kapıyı açar, ama kız sinirlenir ve “Kim bu serseri?” diye sorar. Ve arkasına bile dönüp bakmadan basıp gider. Ustası, kalbi kırık çırağına “Unut romanları” der: “İşçisin sen işçi kal, giy tulumlarını.” 

tamirci ciragi kapak
Tamirci Çırağı plak kapağı, Yavuz Plak

Dönemin ünlü aşk romanlarına atıfta bulunan bu eseri Cem Karaca bir röportajında şöyle anlatıyor:

“O dönem benim bir deniz motorum vardı. Motorun sürekli orası bozuluyor, burası bozuluyor. Şarkıda babacan bir usta vardır. Çırağının sırtına vurur falan filan… Öyle babacan ustadır ama arada ‘Oğlum 15’i 16’yı getir bakalım’ diye bağırır. Benim bu şarkıyı yaptığım yıllar 73- 74 yılları. Öyle bir serüvenin sonunda, orada aşırı horlanan, paylanan bir tamirci çırağı tanıdım. Motorun bir parçasını götürdüğüm ya da bir parçasını değiştirmeye götürdüğüm dükkanlardan birinde. Ondan sonra hikayeyi kurguladım. Esasında fakir çocuk zengin kız öyküsü vardır ya Yeşilçam’daki. ‘Hanımefendinin şoförü’ gibi. İşte bu, hikayenin sinemaya çekilmiş değil de şarkıya dönüştürülmüş bir halidir. Ama kendi içinde bir ilk olduğu için çok ilgi çekti. Nereye gitsem, nerede konser versem insanlar ısrarla ‘Tamirci Çırağı’nı söylememi istiyorlar. Oysa o dönem şarkıya yüklenen bakış estetik olmaktan ziyade politikti. ‘İşçisin sen işçi kal’ deyince ben Karl Marx’mışım gibi yaklaşıyorlardı. Tamam politik bir motif var, ama bu benim her şarkımda vardır.”

İLHAMI VEREN KİŞİ ORHAN GENCEBAY OLDU

“Tamirci Çırağı”nın öyküsündeki ilhamı ise Cem Karaca’ya veren kişi Orhan Gencebay. Karaca, 1975 tarihli TV’de 7 Gün dergisine Orhan Gencebay şarkılarındaki “gariban” vurgusundan bahsediyor. Ancak Karaca, “Benim için sadece gariban değil, onun gariban kalış nedenleri de önemli” diyor. 

Cem Karaca bu şarkının sözlerini yarım saatte kaleme aldığını söylüyor. Bunu önce bir şiir olarak yazmış. Sonra sesli okumuş ve bu şiirin bir bestesi olması gerektiğini düşünmüş. Sonrasında da her şey çorap söküğü gibi gelmiş arkasından… 

Şarkıyı ilk dinlettiği kişi babası Mehmet Karaca olmuş. Babası yüzünü buruşturmuş ve şarkıyı beğenmediğini söylemiş. Gerekçesini de şu şekilde açıklamış: “Sen bu tip ilişkilerden değil, tatlı aşktan, meyden, sazdan, sözden bahsetmelisin. Şarkıcı bunu yapmalıdır. Eğlendirmelidir. Zaten her gün binbir dertle üzülen toplum, bir de şarkıya üzülmemelidir.” Ancak Cem Karaca babasını dinlemediğini ve “Tamirci Çırağı”nı bir şarkı haline getirdiğini anlatıyor. 

Cem Karaca’nın bu kararıyla “Tamirci Çırağı” naif bir aşk öyküsü olmasının yanı sıra sınıf eşitsizliğinin de üstüne basan önemli bir eser haline geldi. Şarkıyı bugüne kadar Moğollar, Ufuk Beydemir, Ali Altay, Teoman, Kıraç gibi pek çok müzisyen coverladı. 

“Tamirci Çırağı” ile 2004 yılında aramızdan ayrılan Anadolu rock ekolünün kurucusu, büyük sanatçı Cem Karaca’yı anıyoruz. 

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü kutlu olsun. 

 

Kaynak: DipSahaf, YouTube