O bizim canıımız, o bizim gözbebeğimiz! O, Türk rock tarihinin gelmiş geçmiş en iyi seslerinden, kalemi en kıvrak söz yazarlarından biri… Spot ışıklarının altına en çok yakışan isimlerden biri… O, Şebnem Ferah!

12 Nisan 1972 doğumlu olan sanatçı, bu sene 49’uncu yaşını kutluyor. 1987’de başlayan müzik kariyeri de 34’üncü senesinde ışıldıyor. Keşke bir konseri olsa da kulaklarımız bayram etse diye içimizden geçirdiğimiz, sevgili Şebo’muzu gönlümüzde müstesna bir yere kilitleyen 10 şarkısıyla kutluyoruz. Nice güzel yıllara Şebnem Ferah! 

Vazgeçtim Dünyadan 

Tarihler 15 Kasım 1996. 90’ların en “old laik days” döneminde, Türkçe rock hiç olmadığı kadar gürültüyle her yerde, her köşe başında. O zamanlar halen hayatta olan büyük müzisyen Onno Tunç ve hemen her yeteneği 100 metreden tanıyan Sezen Aksu, Şebnem Ferah’ın ilk albümü Kadın için kolları sıvadı. Raks Müzik’ten çıkan albümün ilk single’ı “Vazgeçtim Dünyadan” ana haber bültenlerinde bile yer aldı! Bu albümünde İskender Paydaş, Tarkan Gözübüyük ve Demir Demirkan’la çalışan Ferah, muazzam bir başarı elde etti. Kaset satışlarında büyük bir patlama yaşayan Kadın albümü içinde “Bırak Kadının Olayım”, “Fırtına”, “Deli Kızım Uyan” gibi mücevher değerinde şarkılar vardı. 

Bu Aşk Fazla Sana 

Kadın albümüne devam edelim. Şebnem Ferah’ın genellikle konserlerinin finalinde söylediği “Bu Aşk Fazla Sana”, Şebo şarkıları tarihinin başyapıtlarından biri. Bir ayrılık şarkısı da olabileceği gibi, aşkı daha tutkulu yaşayan tarafın serzenişiyle coşan, dillere pelesenk olan bir eser. “Yokluğun varlığın bir/ Dünüm yok, yarınım sır” diyen şarkı, yanı başında durmasına rağmen aslında uzaklarda olan sevgiliyi anlatarak yürekleri dağlıyor. Düzenlemesi Demir Demirkan ve Tarkan Gözübüyük imzası taşıyan “Bu Aşk Fazla Sana”nın klibi de dönemin ünlü klip yönetmeni Erhan Ceyhan imzalıydı. 

Yağmurlar 

Sözleri Sezen Aksu ve Şebnem Ferah imzası taşıyan “Yağmurlar”la ilgili çok acayip bir bilgiyle başlayalım: Emrah bu şarkıyı 2002 yılında coverlamıştı! Evet yanlış duymadınız. Bu gerçekten de olmuştu. Konumuza geri dönelim: “Yağmurlar” her anlamda dünya çapında bir şarkıydı. Bu şarkı hakkındaki rivayet odur ki, Ferah bu şarkıyı yıllarca aşkına karşılık vermeyen biri için kaleme almış. İşte bu nedenle “Beni sevmesen yağmurları sev” diyor, şarkı. Platonik olan tüm aşkların milli marşı kıvamındaki “Yağmurlar” şüphesiz Şebnem Ferah diskografisinin en muazzam parçalarından biri. 

Bugün 

Şebnem Ferah için kara bulutlarla dolu bir dönemin başlangıcı… Ferah, 1998 yılında sevgili ablası Aycan’ı yıllarca süren bir rahatsızlık sonucu kaybetti. Bu üzüntülü dönemin ardından ve 2,5 yıllık bir aradan sonra 1999 yılında Artık Kısa Cümleler Kuruyorum albümünü yayınladı. Albümde bu kez İskender Paydaş ve Pentagram’ın yanı sıra Kurban’dan Deniz Yılmaz ve Burak Gürpınar’ın da parmağı vardı. Bu albümün ilk klibi, “Bugün” şarkısına çekildi. Ölüm temasının işlendiği albümde Ferah, tıpkı “Deli Kızım Uyan”da olduğu gibi bu şarkıyı da ablası için yazdığını söylemişti. 

Sil Baştan 

Ve yıl 2001… Şebnem Ferah, AKCK’nın yayınlanmasından birkaç ay sonra 17 Ağustos depreminde babası Ali Ferah’ı kaybetti. Şimdi müzik onun en büyük kurtarıcısıydı. 2001 yılın ekim ayında yayınladığı Perdeler albümünde Şebo bu kez birlikte çalıştığı müzisyenlerle birlikte çalıştı. “Sil Baştan” ise, ailesinden iki önemli değeri kaybettiği o dönemde Ferah’ın kaleme aldığı en içten eserlerden biriydi. Nadir verdiği röportajlardan birinde şöyle demişti usta müzisyen: “Bir taraftan hayat devam ediyor ve siz de buna ergeç adapte oluyorsunuz ama diğer taraftan içinizde yarıklar oluşmuş oluyor. Güçlü olmak zorundayız yoksa yaşayamayız, ben de elimden geldiği kadar öyle kalmaya çabalıyorum.”

Sigara 

Bu şarkının klibini hatırlamayan yoktur herhalde: Gümüş bir elbise içinde Şebnem Ferah turuncu, kabarık, kıvırcık saçlarıyla “Ben sigara dumanının altında, yana yana en sonunda kül oldum” diyordu. Perdeler albümünün en güçlü şarkılarından biri olan “Sigara” için Ferah Finlandiya’da Apocalyptica ile çalışarak yeni bir yorum da getirdi. Ve ülkemizde de çok sevilen Apocalyptica ile çalışan ilk Türk sanatçı oldu. “Sigara”, o dönem hayatta olan Müslüm Gürses tarafından da coverlanmış, orijinali “güzel elbiselerle, makyaj yapıp dolaşmayı” olan dize Müslüm Gürses tarafından, “dünyanın her yolunda yürüyüp kaybolmayı” şeklinde değişitirilmişti. 

Ben Şarkımı Söylerken 

Şebnem Ferah’ın kariyerinde zirve yaşadığı dönem olan 2000’lerdeki en iyi albümlerinden biri de Kelimeler Yetse idi. 2003 yılında yayınlanan albüm, çıkış şarkısı “Ben Şarkımı Söylerken”le açılıyordu. Bu şarkının magazinsel değeri ise şu: Şebnem Ferah’ın o dönem birlikte olduğu kişi tarafından aldatıldığını televizyondan öğrenmesi… “Öteki kadın” olan diğer kişi de, yine müzik dünyasının çok ünlü isimlerinden bir tanesi. İhanet acısıyla kaleme aldığı şarkılarla Şebnem Ferah adını tarihe yazdırdı aslında. “Ben şarkımı söylerken istersen sesi açarsın, istersen kısıp bunu da yok sayarsın” diyerek, bir bir söyledi kalbinden geçenleri. 220 volt gücündeki bu şarkıyla da dinleyicilerini duvardan duvara vurdu. 

Mayın Tarlası 

Kırık bir aşk öyküsünün belki de en iyi tarafı geriye kalan şarkılardı. “Mayın Tarlası” da bu şarkılardan biri oldu. Aşık olmanın nasıl bir bilinç kaybı olduğunu çok iyi ifade eden bu şarkı, kör umutları, imkansız gelecekleri, hayal kırıklıklarını kanlı canlı önümüze seriyor. Ferah, “Aşkı tanımlamaya çalışamam, bazı şeyleri kelimelerle anlatmak anlamını küçültmek gibi geliyor bana. Aşka dair her türlü duyguyu; mutluluğu da, acıyı da yaşadım elbette. Şarkı yazarken de yaşadıklarınız duygularınıza büyük ölçüde şekil veriyor” diyordu, bu konuda. 

Babam Oğlum 

Ferah’ın yaşadığı bu büyük aşkta, sevgilisiyle birlikte gittiği Finlandiya tatilini referans gösterdiği söylenir: “En son tatilimizi düşündüm, ayrılmadan 20 gün önce/ Dünyanın en güzel şehirlerinden birinde, yürüdük kilometrelerce / İz bıraktık; kaldırımlarda, otelde, caddelerde…” Her büyük aşk elbette insanda bir iz bırakıyor. “Babam Oğlum” eseri de işte bu bırakılan izin en nadide parçalarından biri. Az ve öz sözlerle kalpler nasıl delinir, adeta ders veriyor. 

Can Kırıkları 

Şebnem Ferah’ın 2005 tarihli albümüne de adını veren şarkısı “Can Kırıkları”, yazar Karin Karakaşlı’nın aynı isimdeki öykü kitabından esinleniyor. “Daha kitabın adını okur okumaz şarkı kafamda şekillenir gibi oldu. İsmine çok imrendim, neden ben düşünemedim böyle bir ismi diye düşündüm. Acı yaşamanın ve bunu ifade etmenin bin türlü yolu var ama bu bana çok etkileyici bir ifade biçimi gibi geldi. Bir şeylerden ilham almak çok kıymetli bir duygudur müzisyen için, her zaman başına da gelmez” demişti Ferah, bir röportajında. Prodüktörlüğünü Tarkan Gözübüyük’ün üstlendiği albüm “Okyanus”, “Çakıl Taşları”, “Bir Kalp Kırıldığında” gibi birbirinden değerli şarkıları barındırdığını da ekleyelim.