Amazon’un başarıdan başarıya koşan, bir arkadaşımın da geçenlerde söylediği gibi; tarihin en eski hikayelerinden olan “düşman” kardeşler Habil ile Kabil’i başka bir düzlemde anlatan ve rakip platformları anında benzerini yapmaya iten “The Summer I Turned Pretty” 3. ve son sezonuyla seyirci ile buluşuyor. Finale 2 hafta kala; seyirci adeta kilitlenmiş şekilde diziyi izlerken karakterleri de çokça içselleştiriyor. Bazen onlara gereğinden fazla kızıyor, bazen iş oyuncuları siber zorbalamaya kadar varıyor. Türkiye’de en son Aşk-ı Memnu’yu izlerken hep beraber nefes alıp nefes verdiğimiz dönemlere bizi 2025 yazında döndüren The Summer I Turned Pretty acaba nasıl oldu da bu denli sevildi hep beraber bakıyoruz.
The Summer I Turned Pretty kısaca; anneleri üniversiteden beri arkadaş olan ve her yazı birlikte geçiren Belly ile Conrad ve Jeremiah’ın arkadaşlıklarını ve büyüdükçe karmaşıklaşan ilişkilerini anlatıyor.
Zamanlamalara bakacak olursak; serinin ilk kitabı 2009 yılında çıkıyor. 2010 ve 2011’de seri, devam kitaplarıyla tamamlanıyor. Melankolik yaz romantizmini işleyen bu seriyi, 2022’de Amazon diziye uyarlamaya karar veriyor. Diğer ekrana uyarlanan best seller kitaplardan farkı ise; kitapların yazarı Jenny Han’in dizinin yaratıcısı ve baş yazarı olarak kalması oluyor. İlk sezonu Haziran 2022’de yayınlanan dizi birkaç hafta içinde TikTok ve X’te viral hale geliyor. Elbette bunda dizinin fragmanında kullanılan Taylor Swift’in “This Love” şarkısının etkisi büyük oluyor. Bir anda iki kardeş arasında kalan sadece Belly (Lola Tung) olmaktan çıkıyor. #TeamConrad ve #TeamJeremiah etiketleri ile izleyen herkes Fisher kardeşler arasında bir seçim yapıyor ya da yapmak zorunda hissediyor. İkinci sezonu bir sene sonra yine adına yarışır şekilde 2023 yazında yayınlanan dizinin izleyici sayısında yüzde 40’lık bir artış oluyor. Üçüncü ve son sezonu bu yazımıza damga vuran The Summer I Turned Pretty’nin haftalık yayınlanan bölümleri için izleme partileri düzenlenmeye başlanıyor. Sayısız içerik ve yorumla bir sonraki bölüm için heyecanın dorukta olduğu dizide birkaç şey birden doğru yapılmışa benziyor.
Öncelikle dizinin müzikleri son derece nokta atışı ve hem Millenialları hem de Z kuşağını hedef alan bir yelpazeye sahip. Taylor Swift, Billie Eilish, Lana Del Rey’in yanı sıra; Norah Jones, The Beach Boys, The Cure, Fleetwood Mac, Tracy Chapman gibi isimler dizinin soundtrackinde yer alıyor.
Conrad karakterine hayat veren Chris Briney; görünüşüyle seyirciye Leonardo Di Caprio’yu benimsedikleri Titanic’teki halini hatırlatırken; canlandırdığı karakterle çok sevilen The Notebook’taki Noah karakterini akıllara getiriyor. Kısacası; özellikle üçüncü sezonla beraber Conrad karakteri; her yaşta kadın izleyicisinin beğenisini almış durumda.
Dizinin başarısında bir başka önemli etmen de; yukarıda da kısaca değindiğim kitapların yazarı Jenny Han’in dizide de baş yazar ve yaratıcısı olarak yer alması. Hatta Han dayanamayıp kendisine gelen eleştirilere ve bazı “yanıltıcı” yorumlara cevap vererek; dizinin daha fazla konuşulmasına katkı sağlıyor.
Unutmadan; dizi hakkında yapılan editlerin ve sosyal medyayı sallayan birçok videonun diziyi sarkastik bir açıdan ele aldığını ve eleştirmek için yapıldığını da eklemek lazım. Özellikle dizinin üç ana karakterinden ikisine çok kızan seyirci iki karakterden de intikamını onlarla dalga geçtiği videolar üretmekte buluyor. Elbette şu da bilinen bir gerçek ki; sevdiğimiz ve içselleştirdiğimiz şeylere kızarız.
Tüm dünya ile aynı anda izlediğimiz, üstelik de hem beyazperde de hem diğer platformlarda milyonlarca rakip içerik varken her hafta yeni bölümü çıktığı anda kaptığımız bir dizinin bizi bir “komünitenin” parçası yapması sanırım bu yaz herkese iyi geldi. Genç izleyicilerin dikkatini çekeceği düşünülen The Summer I Turned Pretty’nin 40+ izleyiciyi de peşinden sürüklemesi de pek fazla görülen bir şey değil. Önümüzde sadece iki bölümü kalan The Summer I Turned Pretty; Belly sonunda kimi seçerse seçsin 2025 yazına damgasını vurdu bile.