Geceleri durduk yerde canınız boza çekiyor mu? Kokoreç yemek istediğinizde aklınıza Mirkelam düşüyor mu? Peki şakşuka deyince istemsizce kalkıp biraz kalça sallamak mı istiyorsunuz? Yalnız değilsiniz.

Müziğin sınırları yok. Midenin de öyle tabii… Peki neden çok sevdiğimiz bir yemek için şarkı söylemeyelim ki? Şaka bir yana, müzisyenler bazen gerçekten de çok sevdikleri bir yemek için şarkılar kaleme alıyor. Bazen de, duygularını anlatmak için bir yemek tarifinden faydalanıyorlar. Kimi zaman da, Türkçe’nin eşsiz gücünü arkalarına alıp yemeği bir metafor gibi kullanıyor ve söylemek istediklerini zenginleştiriyorlar. Sonuç ne olursa olsun, bu şarkılar biraz karnımızı acıktırıyor, iştahımızı kabartıyor! İşte merkezine yemeği almış olan 8 lezzetli şarkı…. 

Mirkelam – Kokoreç 

2000 yılında çıkan bir haber, Türk halkının kırmızı çizgileriyle oynamıştı: Kokoreç yasaklanacaktı! Türkiye’nin AB’ye uyum sürecini hızlandırılması için kokoreç resmen ligin dışında bırakılmıştı. Çünkü kokoreç dünya literatüründe gıda maddesi olarak kabul edilmiyordu! Mirkelam’ın da başını çektiği bir grup insan buna dayanamadı. Ve Mirko “Kokoreç’in gücü Türk’ün gücüdür!” diyerek 2001 yılında yayınladığı Unutulmaz albümünde yer verdiği “Kokoreç” şarkısını yaptı. Herkes hepbir ağızdan “Kokoreç! Sensiz olmaz!” diye haykırdı. Gerçek anlamda kokoreçin de bir şarkısı oldu ve kokoreç yasaklanmadı. 

 

Yonca Evcimik- Boza

Özellikle kış mevsiminde, bol leblebiyle canımızın çektiği bozayı Yonca Evcimik 1995 yılında parsellemişti: “Bol tarçınlı bir bardak, olmaz olmaz, iki bardak!” Sonra olay “bir varil bir ton” şeklinde uçsuz bucaksız bir evrene doğru yol alıyordu. Evcimik’in pop dünyasında fırtınalar estirdiği 90’larda, I’m Hot For You EP’sinde yer alan bu şarkı, çok cesurdu. Sadece boza sevgisini işliyordu, başka bir anlamı yoktu! Haliyle, insan dinleyince de boza içmek istiyordu! Şöyle bol tarçınlı bir bardak… 

Nil Karaibrahimgil- Kek 

İlişkisi kötüye giden kadınların kendilerini mutfağa atmasıyla özdeşleşen “Kek” şarkısı, Nil Karaibrahimgil’in 2002 yılında yayınlanan Nil Dünyası albümünde yer alıyor. “Üç yumurtayı kırdım önce / Portakal dilimledim ince ince/ Göz kararı da biraz süt kattım/ Kalktım, sana kek yaptım…” sözleriyle başlayan şarkı, ilerleyen dakikalarında ikinci kadınla karşılaşan esas kadının, “Ben senin için düşündüm kek bile yaptım!” sitemleriyle devam ediyor. Nil’in şarkısındaki “Kek” bu yüzden, biraz da Nil’in “kek yerine” konmasına sinirlenmesiyle ilgili diyebiliriz. 

Barış Manço- Cacık 

Hikâye anlatıcılığındaki ustalığıyla müzik dünyamızın gelmiş geçmiş en büyük isimlerinden biri, Barış Manço. Manço, pek çok konuda şarkı yazdı. Lahmacun ve hamburgeri karşılaştırdığı (aslında bu şarkıda Lahmacun kendisi, hamburger de ezeli rakibi Cem Karaca idi) “Lahburger” ve sokaktan gelen o sesle dünyasının yıkıldığı “Domates Biber Patlıcan” bunlardan bazıları. “Cacık” şarkısında Manço, önce bardağını masaya koyar, rakı doldurur, bir sigara yakar. Ve der ki: “Sözüm meclisten dışarı dostlar/ Bugünlerde kendimi hıyar gibi hissediyorum/ Hani dilim dilim doğrasalar beni/ Marmara Ege Karadeniz ve hatta Akdeniz cacık olur diyorum…” İnce bir zekayla yazılmış bu efsane şarkı, Manço’nun 1981 yılında yayınlanmış Sözüm Meclisten Dışarı albümünde yer alıyor. 

Mustafa Sandal – İki Tas Çorba 

Mustafa Sandal’ın 90’lar pop dünyasına damga vurduğu 1996 yılında yayınladığı Gölgede Aynı albümü, pek çoğumuz için büyük anlamlar taşıyan albümlerden biri. Bu albümde yer alan “İki Tas Çorba” da, aslında çorbanın verdiği sıcak, tanıdık, bildik duyguya selam veriyor. Musti bu şarkıda sevdiğiyle küçük bir evde, tahta bir masanın üzerinde iki tas çorbanın bulunduğu; basit ve sevgi dolu bir dünyayı tasvir ediyor. Sanatçı daha sonra 2013 yılında bu şarkının farklı versiyonlarını da yayınladı. 

Tarık Mengüç – Şakşuka

Sakın “Ben bu yazıda bu noktaya nasıl geldim” diye endişelenmeyin! Tarık Mengüç’ün 2005 yılında dilimize doladığı “Şakşuka” konusunda söyleyeceklerimiz var. İtiraf edelim, Güney Kore’nin “Gangnam Style”ı neyse, “Şakşuka” da bizim için oydu! Meyhane sofralarımızın vazgeçilmez gıdası şakşuka, bu şarkıda can buldu, kan verdi. “Şak şuka, şaka da şuka…” diye de bizi oynattı mı? Evet. İyi vakit geçirdik mi? Evet. Tarık Mengüç’ün sarı saçlarıyla sempatik olduğunu düşündük mü? Evet. Yıllar geçtiği halde yine de bu şarkıyı ezbere söylediğimize göre, endişelenecek hiçbir şey yok. 

KÖK$AL, Sefo- Pide 

Samsunlu olan KÖK$AL ve Sefo’nun “Pide” diye bir şarkı yapmasına şaşırdınız mı? Biz şaşırmadık. Rap dünyasının en yetenekli isimlerinden Köksal ve Sefo, Karadeniz pidesini ana fikre alarak, bu şarkıda “Bizim de rap dünyasında duruşumuz budur” diyor ve rakiplere gözdağı veriyor. Müthiş bir elektro gitarın altyapıda fırtınalar estirdiği şarkı “Köksal’la acıktık pide gerek/ Pazar sabahı mı evet / Yumurtaları eklet / Samsun’uma bereket…” diyor. Nefis bir şarkı olduğu kadar iddialı da. Ve evet, iyi bir pide için bu saygı duruşu kesinlikle gerekiyordu! 

Grup Vitamin- Zeytinyağlı Yaprak Dolması 

1995 yılında Grup Vitamin solisti Gökhan Semiz, o yıl çıkan albüme Zeytinyağlı Yaprak Dolması adını vermişti. Albümle aynı isimde bir de şarkı yazmıştı. Evet, yaprak dolmasına şarkı yazacak kadar yetenekli bir kalemdi… Sevgilisinden ayrılmak isteyen birinin yaşadığı sıkıntıyı fazla miktarda yediği zeytinyağlı yaprak dolmasına bağlaması, kesinlikle ilginç bir fikirdi. Gökhan Semiz, ne yazık ki 1998 yılında geçirdiği bir trafik kazasında aramızdan ayrıldı. Ama biz onu hiç unutmadık. Bu şarkının düzenlemesinde, bugün Grup Vitamin’in vokallerinden olan Tolga Sünter olduğunu da ekleyelim.