Ana SayfaMüzik6 şarkıyla Altın Gün'ün müzikal evrimi

6 şarkıyla Altın Gün’ün müzikal evrimi

Müzik kariyerlerine başladıkları ilk günden beri başarı ivmesini sürekli yükselterek yoluna devam eden Altın Gün’ün Türkiye’deki konser serisine iki aydan daha az bir süre kaldı. Biz bu konseri bekleyeduralım, Altın Gün’ün kurulmasından bugüne kadarki zaman diliminde gelin grubun müzikal evrimine birkaç şarkıyla göz atalım, konsere de birlikte hazırlanalım!

Batıkan BAKSI / [email protected]

Bazı gruplardan mevzubahis açıldığında içimde oluşan, ilk dinlediğim günkü heyecanı durduramıyorum. Üstelik böyle zamanlarda türlerin de hiçbir önemi kalmıyor, sadece müziğe ve o grupların bende uyandırdığı hisse odaklanıyorum. O gruplardan birisi de tabii ki bugün yazıma konuk olacak Altın Gün! 2016 yılında grubun basçısı Jasper Verhulst tarafından kurulduktan sonra hayatımıza hızla giren ve tüm dünyayı turlayarak kıtadan kıtaya konserler veren Altın Gün’ü şüphesiz ki çok sevdik. Altı yıl gibi kısa bir süreye beş tane albüm sığdıran grubun çaldıkları şarkılar zaten kulağımıza çok aşinaydı ve 1960’ların ortasında Tülay German’ın ‘Burçak Tarlası’ düzenlemesiyle başladığı varsayılan Anadolu pop türündeki şarkılara yaptıkları başarılı cover’lar ile bu köklü müziği tüm dünyaya tanıtıyorlardı. Grubu ilk olarak 2018 yılında bir arkadaşımın önerisiyle dinlemeye başlamıştım ve ilk dinlediğim günde kalbimden vurulmuşa dönmüştüm. O günden sonra gerisi de geldi zaten. Türkiye’ye geldikleri her konserde yerimi aldım, grupla birkaç kez bir araya geldim ve onların gün geçtikçe büyüyen sahneleriyle hem mutlu oldum hem de gururlandım. Hazır, KüçükÇiftlik Park’ta 9 Eylül’de gerçekleşecek konsere de az bir zaman kalmışken grubun müzikal evrimini altı şarkıyla anlatmak ve sizi de bu heyecana dahil etmek istiyorum. Hazırsanız, Hollanda’dan yükselen saykodelik seslere kulak vermeye başlıyoruz!

‘Halkalı Şeker’ – “On” (2018)

Yolu düğünlere düşenlerin çok iyi bildiği bir türküdür ‘Halkalı Şeker’. Bu zamana kadar sayısız isim tarafından seslendirilen bu hareketli Eskişehir türküsü, grubun çıkardığı ilk albüm olan “On”un dördüncü şarkısı olarak dinleyiciyle buluşmuştu. 70’lerin folk müziğine göz kırpan bir elektro bağlama tonunun hakim olduğu şarkıyı inanır mısınız Alicia Keys bile çok sevmişti. Keys‘in 2018 yılında Instagram’da paylaştığı bir story’de denizde yüzerken arka planda çalan müzik, Altın Gün’ün çaldığı ‘Halkalı Şeker’den başka bir şey değildi. Grubun ününün bu kadar yayılmadığı o dönemde keşfedip bunu bir de Instagram’da paylaştığı için kendisini kutlamasam olmaz! Ayrıca şarkının benim de Altın Gün diskografisinde müzikal olarak en bayıldığım çalışmalardan biri olduğunu da not düşeyim.

‘Cemalım’ – “On” (2018)

Avrupalılar da dahil olmak üzere aslında ‘Cemalım’ şarkısını hepimiz Erkin Koray’ın 1974 yılında çıkardığı “Elektronik Türküler” albümünden tanıyoruz. Nevşehir yöresine ait olan bu acıklı türkü, Altın Gün’ün “On” albümünde de grubun funk altyapısıyla karşımıza çıkmıştı. Grubu geniş kitlelere tanıtırken aslında aynı anda farklı türlerde müzik yapabildiğini de gösteren şarkı, Merve Daşdemir’in bol reverb’lü kadife gibi vokali ve psych klavye melodileriyle içine çekip dinleyene saykodelik bir yolculuk yaptıran çalışmalardan. Özellikle şarkının klavye solosuna bayılırken, arkada adeta cayır cayır yürüyen bas gitar riff’iyle kendimden geçiyorum.

‘Yolcu’ – “Gece” (2019)

2019, Altın Gün’ün müzikal çizgisinde de bazı kırılmaların yaşandığı bir yıl olma özelliği taşıyor. Çünkü grup, olduğu yerde saymayı hiç sevmiyor. Deneysellikten uzaklaşmıyor ve aynı zamanda Anadolu pop türünün içinden geçtiği tüm dönemlere dokunmaktan pek hoşlanıyor. İlk albümde bizi 1960’larda gezdiren Altın Gün, 2019 ile birlikte 1970’lere ışınlanarak dönemin distortion’lı ve fuzz efektli melodilerini kulağımızdan içeri fısıldıyor. Büyük halk ozanı Neşet Ertaş’ın 1979 yılında çıkardığı ve sonrasında çok kez cover’ı da yapılan ‘Yolcu’ türküsü, Altın Gün’ün “Gece”nin açılış şarkısı olarak belirlediği bir çalışma olmuştu. Grup bu şarkıdaki agresif gitar ve elektro bağlama tonuyla ilk saniyesinden itibaren 70’lerin değişen müzik anlayışına da göz kırpmış ve kendi müzikal evrimini de albümün ilk şarkısıyla dinleyiciye aktarmıştı.

‘Süpürgesi Yoncadan’ – “Gece” (2019)

Bir önceki şarkıda Altın Gün’ün müzikal anlayışını 1970’lere taşıdığından bahsetmiştim. “Gece” albümünün içinde bu anlayışta şarkılar varken, ilk albümdeki 1960’lara göz kırpan türde şarkıları da dinlemiştik. Ancak albümü bitiren ve bir sonraki albüm için de tüyolar veren öyle bir şarkı var ki ben onu stüdyo kaydında da canlı performansta da dinlemeye bayılıyorum. “Gece”nin kapanış şarkısı olan ve buram buram 80’ler kokan synth melodileriyle bizi biraz da disko dönemine hazırlayan ‘Süpürgesi Yoncadan’, tamamı elektronik altyapıdan oluşan bir çalışma. Kayseri yöresine ait bu türküyü bir gün synthpop türünde dinleyeceksin deselerdi, asla inanmazdım o ayrı. Size önerim, stüdyo kaydını dinledikten sonra bir de canlı performansını dinleyin. En az benim kadar keyif alacağınıza eminim!

‘Yüce Dağ Başında’ – “Yol” (2021)

‘Süpürgesi Yoncadan’ı dinlediğim ilk andan beri tüm eşe dosta “bakın Altın Gün yeni albümde karşımıza çok farklı bir tarzla çıkacak” diyerek başlarının etini yemiştim. Bu lafım beni hiç utandırmadı, çünkü grup 2020 yılında gelmekte olan yeni albümden teklileri yayınlamaya başlamıştı. İlk olarak yayınladıkları ‘Ordunun Dereleri’ yorumu adeta bir siberpunk filminden fırlamış gibi bir izlenim yaratmıştı bende ki bu kafaları çok severdim. Arkada sürekli dönen arpejli bir synth melodisi, keskin geçişler, güçlü synth baslar derken grubun müzikal anlayışı iyiden iyiye 80’lere kaymıştı. Bu durum beni şaşırtmıyordu, çünkü dönemin grup ve müzisyenleri de 80’lerle birlikte daha pop-rock şarkılar yapıyor ve parçalarında bu melodileri sık sık kullanıyordu. Altın Gün’ün de bundan etkilenmemesi güçtü. 2021 yılında ise öyle bir single yayınlandı ki aslında biz bu şarkıyı Tarık Akan ve Gülşen Bubikoğlu’nun oynadığı “Ah Nerede?” filminden çok iyi biliyoruz. Adile Naşit’in filmin bir sahnesinde söylediği “ah gece gelme gündüz gel / tenhalarda menhalarda buluşalım vay vay” sözlerini Merve Daşdemir‘in sesinden duymak beni çok mutlu etmişti. Ayrıca buram buram synth melodileriyle 80’leri doruklarda yaşatan şarkı, bugün de konserlerin en rağbet gören şarkılarından biri. Ayrıca 2021’de Merve Daşdemir ile yaptığım bir röportajda Daşdemir, “Yol” albümünde “pürist Anadolu pop”cuları mutlu edecek şarkıların olacağını da söylemişti, nitekim albüm çıkınca görmüştük ki gerçekten 1960’lara geri döndükleri bazı şarkılar albümde kendisine yer bulmuştu.

‘Oğlan’ – “Âlem” (2021)

Size girişte Altın Gün’ün ne kadar üretken bir grup olduğundan bahsetmiştim. Grup, 2021 yılında çıkardığı “Yol” albümüne ek olarak bir sürpriz yaparak yalnızca bandcamp üzerinden sunduğu bir albüm daha çıkarmıştı. “Âlem” adını verdikleri bu albümden elde edilen gelir Earth Today ile paylaşılıyordu ve dünyayı korumaya yönelik anlamlı bir özellik de taşıyordu. Bu albüm, grubun 2016’dan beri dokundukları her türü barındırmasından dolayı benim en sevdiğim albümlerden birisi. ‘Süpürgesi Yoncadan’ zamanı yaptığım kehaneti bir kez de buradan yapıyorum: Bence Altın Gün, yeni şarkılarında 90’lar sound’una göz kırpacak! Çünkü “Âlem”in kapanış şarkısı ‘Oğlan’ bize bunun ipucunu veriyor. Aslında bir Gagavuz türküsü olan ‘Oğlan’ın Altın Gün cover’ı, buram buram 90’lar kokan bir müzikal altyapıya sahip. Grubun bu denemeleri devamı gelecek şekilde yaptığını da bildiğimizden, yeni albümde 90’ları duyacak olmamız en azından beni şaşırtmayacak. Tabii bunun cevabını almak için 2023’e kadar beklemek gerektiğini de not edeyim.

Altın Gün’ün çalışmalarını birkaç şarkıyla sınırlandırmak benim için çok zor ama en azından uzun zamandır grubun müzikal evrimini anlatma isteğimi bu yazıyla sonlandırmış oldum. Söylediğim gibi grubun büyüleyici performansını canlı canlı izlemek için çok kısa bir vaktimiz kaldı, siz de yukarıda saydığım şarkıların yanında bir de saymadıklarımı dinlemek için İstanbul, Ankara ve İzmir konserlerini kaçırmayın!

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR