Ana SayfaMüzikAnıl Şallıel: "En büyük füzyon, hayatında yaşadıklarının melodilere yansımasıdır."

Anıl Şallıel: “En büyük füzyon, hayatında yaşadıklarının melodilere yansımasıdır.”

Türk makamlarını caz müzikle birleştirerek kendine has bir tarz yaratan caz sanatçısı Anıl Şallıel ile yeni çıkan Excited” albümünü konuştuk. Albümde kendisine eşlik eden Azeri caz sanatçısı Sevda Alekperzadeh de röportajımıza konuk oldu.

Batıkan BAKSI / [email protected]

İkinci albümün Excited” ile başlayalım istiyorum. Bu albümü “166 Days”in devamı olarak tanımlasan da sana göre bu albümün en önemli farklılıkları ne?

En büyük farklılıklarından bir tanesi Sevda Alekperzadehin albüme konuk olması. Bu da albümü çok daha farklı bir yere götürdü zaten. Benim hayalimdeki tarzın farklı şekillerde yorumlanması aslında. Diğer farklılık da şöyle… “166 Days”te hücum kayıt yapılmıştı, bu albümde de herkes ayrı ayrı stüdyoya girip çaldı ve mix-master olarak çok daha detaylı işlendi. Hem melodik hem de ritmik yapısıyla tüm müzisyenlerin, yeni başlayan ya da profesyonel kişilerin ve bir müzikseverin sıkılmadan dinleyebileceği bir albüm olmasını amaçladım.

Albüme ismini veren şarkıyı son dakika yaptım!

Excited”ı hazırlarken en çok beslendiğin kaynak ve motivasyonun ne oldu?

O dönem pandemideydik. İlk albümün konserlerini verememek beni çok üzmüştü. Babylonda konserim vardı ama pandemi sebebiyle gerçekleşemedi. Bütün hayat durdu ama albümüm de çok dinleniyordu. Kendine özgü bir şeyler yapmışsın” diyorlardı sağ olsunlar. İkinci albüme hazırlanırken evdeydik malum. Benim de yazacak bol zamanım oldu. Detaylı düşüncelere girdim ve o dönemden ilham alarak parçaların bazılarını yazdım. İlginç de bir şey söyleyeyim: Excited” albümüne ismini veren şarkıyı da ben son dakika yaptım.

Azerbaycan’ın en ünlü caz vokallerinden Sevda Alekperzadeh, albümün 8 şarkısında sana eşlik ediyor. Azeri Muğam Caz’ı kendi müziğinle birleştirmek nasıl aklına geldi?

Dünyada da bunun örnekleri var doğrusunu söylemek gerekirse. Dhafer Youssef, kendi kafasında yarattığı müziği mesela Marcus Miller ile çalıyor. Sevda hanım aslında benim için albümü üst noktaya taşıyan bir başlangıç. Elimde bir demo olmadığı için ona ilk albümü dinlettim. Şarkıları dinledikten sonra bendeki heyecanı da gönce Tamam, yapalım” dedi. Sonrasında da Ben bu albümün bu kadar güzel olacağını beklemiyordum” diye yorum yaptı mesela. Sevda hanımın bu albümdeki en iyi katkısı da bizdeki uzun havanın karşılığı sayılabilecek muğam caza çok hakim olmasıdır. İki tarzı da çok iyi bildiği için bütün albümün karakterini değiştirdi tecrübesiyle.

Bizim hayatımız füzyon…”

Excited”ın kadrosuna baktığımızda yıldızlar geçidi görüyoruz ve bu isimlerin hepsi de cazcı değil. Bu durumda albümün füzyon bir havasının olduğunu da söyleyebilir miyiz?

Bizim hayatımız füzyon baktığında. Mesela herhangi bir radyoyu açıyorsun; House müzik çalıyor, kanal değiştiriyorsun birden pop müzik çıkıyor. Benim hayatımda da müziğe başladığımdan beri olan bir olgu. En büyük füzyon bence kendi hayatında yaşadıklarının melodilere yansımasıdır. Albümde Mustafa İpekçioğlu, Furkan Bilgi, Cafer Nazlıbaş gibi isimler var. Ama onların dışında da çok fazla isim var tabii albümde. Bunları çalabilecek müzisyenlerle çalışmak işin en önemli kısmı. Saksafon ile bağlamayı ya da klasik kemençeyi şimdiye kadar bir arada duyduk mu mesela?

Günümüzde rap müziğin popüler olması sonucunda birçok şarkının içinde rap vokaller duyuyoruz ama albümde Deniz Taşar’ın eşlik ettiği Beneath the Tower’ şarkısındaki vokal o popülerlik kaygısından çok uzakta geliyor kulağa. Farklı türleri birbirine yedirirken nasıl bir yol izliyorsun stüdyoda?

Ben özellikle 2000lerin ortalarındaki rap müziği çok seviyorum. Bugünkü rap olarak yapılan müzikten çok farklı bir müzik çünkü. Deniz Taşar’ın da yaptığı rap müzik aslında benim dinlediğim isimlerin yaptığı rap müziğe benziyordu. Ben 2008-2013 arası dönemde hem caz, hem pop, hem funk hem de alaturka müzik çalıyordum. Bu da ister istemez müzik zevklerinin de birbirine entegre olmasına sebep oluyordu. Mesela Beneath the Tower şarkısında rap vokalin altında fiske darbuka var. İlk duyduğunda ilginç geliyor ama bunu da en iyi şekilde harmanlamak lazım. Rap de bunun için çok iyi bir araç. Denizin de çok fazla katkısı oldu bu süreçte.

Bir saksafon melodisi duyduğumuzda Bak bunu Anıl çalmış!” diyebiliyoruz. Türk Caz’ında yarattığın bu kendine has türü nasıl tanımlarsın?

Kendi tarzını oluşturmak tabii ki seneler içinde gerçekleşecek bir şey. Ben mesela 5-6 sene önce çaldığımı kesinlikle beğenmem. Şu an daha profesyonel hissediyorum, yılların verdiği tecrübeyle. Kendimi duyduğum zaman aa, bunu ben çalmıştım” diyorum mesela bu çok güzel bir şey.

Yurt dışında yer aldığın sahnelerde Türk makamlarını, Avrupalı ve Amerikalı caz severlerin çok iyi bildiği bir armoniyle çaldığında onların tepkileri nasıl oluyor genelde?

Avrupadaki caz festivallerine gittiğimde, Türkiyeden böyle bir müziğin çıktığını duyduklarında şok oluyorlar. Ben insanların Bakın arkadaşlar, caz müzikte böyle bir teknik de var ve bunu nasıl alaturka olarak işleyebiliriz?” diye düşünmelerini istiyorum. Mesela Ibrahim Maalouf bunu çok iyi yapıyor. Avrupalılar, saksafonda komalı sesleri duymamışlar mesela. Bir tek klarnette biliyorlar. Ben saksafondaki makamları dudağımla yapıyorum örneğin, yurt dışında bunu enstrümanın perdesiyle yapıyorlar.

Bu albümle birlikte Anıl Şallıel
in gelecek programlarında neler göreceğiz? Caz severlere yeni sürprizlerin olacak mı?

Ekim ve Kasımda yeni konserlerimiz olacak, belki aralara da festivaller girebilir. Ama gelecek sezon çok daha yoğun geçecek. 3. albümde de dünyaca ünlü isimlerle çalışacağız, dolu dolu bir albüm gelecek. Anıl Şallıels Friends” diye ayrı bir albüm fikrim de var müzisyen arkadaşlarımla yapmayı düşündüğüm. Umuyorum ki dünyaya müziğimizi iyi bir şekilde tanıtacağız.

Tabii röportajımız burada bitmedi, Excited” albümünde Anıl Şallıele eşlik eden Azeri caz sanatçısı Sevda Alekperzadeh de proje hakkındaki düşüncelerini dergy.com‘a anlattı.

Anıl Şallıel, Excited” projesine başlarken sizinle ortak bir albüm yapmak istediğinde ne düşündünüz? Adı gibi heyecanlı bir süreç miydi sizin için?

Ben Türkiyenin caz müziğinden o kadar haberdar değildim aslında. Türkiyede rock, pop, arabesk ve halk müziğinin popüler olduğunu düşünüyordum daha çok. O yüzden teklif bana geldiğinde çok merak ettim nasıl olacağını. Anıl’ın profesyonel bir caz müzisyeni olması ve onun müziğini dinlediğimde heyecanını hissetmem bu kararı almamda etkili oldu.

Azerbaycan’ın meş
hur Muğam caz’ıyla Excited”ın vokallerinde yer alıyorsunuz ama aynı zamanda Batı formları da kendisini hissettiriyor. Sizce caz müzik demek tam olarak bu füzyon mu?

Müzisyenler profesyonel olduğu sürece müzikte hiçbir çerçevenin olmadığını düşünüyorum. Mesela ben Montreux Caz Festivalinde sahne aldığımda sadece caz dinleyeceğimi sanmıştım ama orada dünya genelinden birçok farklı tür dinleme şansı yakaladım. Excited” albümünde de bunu gördüm. Albüm, Türk ve Azeri müzik formlarını bir araya getirirken dünya tatlarına da dokunuyordu.

Birbirinden farklı tarzlara sahip müzisyenlerle çalışmanın müzikal zenginliğe olan katkısını nasıl anlatırsınız?

Müzikal zenginlik, müzisyenlerin damarında akmalı. Böyle bir bakış açısıyla zaten tek bir türe odaklanmak mümkün değil. Tabii ki müzikal geçmişimde etkilendiğim tüm tarzlar hepsi bende de bir karışım haline geldi. Azerbaycanda bu kadar füzyon bir vokale sahip bir caz sanatçısı olarak tekim diyebilirim. Vagif Mustafazadeh, enstrümantal cazda bunun örneğini verdi ama vokalde bunun pek örneği yok.

Türkiye
deki caz dinleyicileriyle Azerbaycandaki caz dinleyicileri arasında nasıl bir benzerlik kurarsınız?

Bence Azerbaycanda da Türkiyede de caz müziğini dinlerken insanlar kendisinden bir şey bulmak ister. Sırf Amerikan cazını değil, Türklere has detayları da dinlemeyi. Tıpkı Azerbaycandaki caz dinleyicilerinin muğam duymak istemeleri gibi.

Yakın zamanda sizi Türkiyede bir konserde görecek miyiz?

Türkiyede bir konser gerçekleştirecektik. Ancak Türkiyede yaşanan deprem dolayısıyla hepimiz çok üzücü günler geçirdik. Bu sırada hiçbirimizin morali yerinde değildi. Bizim için çok ağırdı. O sebeple konserimizi de iptal ettik. Anıl ile sık sık konuşuyoruz bu arada. Umarım yakın gelecekte birlikte konserimiz olacak.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR