Ana SayfaMüzikMerve Daşdemir: “Aşk”ı dinleyenler, Altın Gün’ün canlı enerjisini hissedecek!"

Merve Daşdemir: “Aşk”ı dinleyenler, Altın Gün’ün canlı enerjisini hissedecek!”

Hollanda’dan yola çıkarak tüm dünyaya türkülerimizi duyuran Altın Gün’den Merve Daşdemir ile biraz grubun gündeminden biraz da 31 Mart’ta çıkacak 5. stüdyo albümleri “Aşk”tan konuştuk.

Batıkan BAKSI / [email protected]

İlk olarak albüm isminden başlayalım istiyorum. Altın Gün için Aşk” ne demek, Altın Gün neye aşık?
Aşk” ismi uzun zamandır benim aklımdaydı açıkçası. Altın Günin de aşkın ne demek olduğunu soruyorsan, bence aynı oda içinde birlikte karşı karşıya müzik yapabilmek. Canlı çalıp, canlı kaydetmek bizim tutkumuz. Bu albümü de tıpkı 1 ve 2. albümler gibi canlı kaydettik bu yüzden.

Aşk”ın içindeki şarkıları nasıl tanımlarsın? Şarkıları ilk kez dinleyen yabancı biri bile olsa bu albümü dinlerken ne hissedecek sence?
İlk olarak aramızdaki o canlı enerjiyi hissedecek. Biliyorsun biz bir önceki albüm Yol”da daha prodüksiyona dönmek zorunda kalmıştık çünkü pandemi vardı. Bu albümü tamamen canlı kaydettik diyebilirim, overdub (Mevcut bir performansın üzerine bir veya birden fazla kayıt yapılması) kayıtlar yaptık. Aşk”ın içindeki her şey canlı. “Bu albümü dinleyecek olanlar ne bekleyebilir?” dersen, ilk iki albümdeki o canlı performansın verdiği adrenalini yaşayacaklar.

Aşk”ın yapım süreci sizin açınızdan nasıl geçti? Malum pandemi sonrasında çıktığınız turnelerin arasında da yaptığınız ilk albüm sayılır. Siz de bir arada çalmayı seven bir grupsunuz, nasıl hissettiniz?
5 hafta süren bir Amerika turnesinden döndüğümüzde kayıtlara başladık. 3 gün dinlenip 2 haftalık bir stüdyo sürecine girdik. Haliyle sıkışık ve yoğun hissettiğimiz bir dönemdi.

“Selami Şahin bizim YouTube kanalımızda videonun altına yorum yapmış İngilizce olarak. Çok tatlı bir durumdu.”

Diğer albümlerdeki türkü cover’larının yanında bu albümde Zülfü Livaneli, Selami Şahin gibi isimlerin çalışmalarını da görüyoruz. Bu şarkılara nasıl karar verdiniz?
Şarkılara yaptığımız düzenlemeler zaten bizim hoşumuza gidiyordu. Özellikle Rakıya Su Katamamdaki bas girişi çok gaz hissettirdi bize. Hatta şarkı yayınlandıktan sonra Selami Şahin bizim YouTube kanalımızda videonun altına yorum yapmış İngilizce olarak. Çok tatlı bir durumdu. (Gülüyor) Selami Şahin, belki kimileri için arabesk kaçabilir ama gerçekten muhteşem bir müzisyen ve şarkı yazarı. Onun yazdığı ve çaldığı bir şeyi yorumlamaktan onur duyarım.

Ben ‘Leylim Ley’i de çok sevdim, hatta geçen sene Küçükçiftlik Parkta canlı dinlediğimde çılgına dönmüştüm!
Çok komik değil mi, biz albüm yapıyoruz ama albüm çıkmadan da neredeyse bütün şarkıları konserlerde çalıyoruz! Leylim Leyi duyan Türkleri görsen konserlerde, çok seviniyorlar. Bir de “gurbetteyiz” düşüncesi var ya, herkes duygulu duygulu eşlik ediyor.

“Altın Gün’ün bu noktaya gelebileceğini hiç düşünmemiştik.”

Genelde sizin albümleriniz bir sonraki albümde evrileceğiniz müzikal anlayışın da ipuçlarını veriyor bana göre, “Âlem”in son şarkısı ‘Oğlan’da da 90lar soundu hissediliyordu. Aşk” hangi dönemlerin sound’u ile karşımıza çıkacak? 70ler tutkunlarına sürprizler olacak mı?
Tam olarak 70’ler sound’una geri dönüyoruz. Bizim başlangıç sebebimiz de zaten 70’leri canlandırmaktı. Sen albümün son şarkısının bir sonraki albümlere geçiş şarkısı olduğunu düşünsen de, ben biraz daha farklı düşünüyorum. Çünkü bizim her albümümüzde ayrıksı bir konumda olan bir şarkı mutlaka oluyor. Ona da “albümün garip çocuğu” diyoruz. “Gece”nin son şarkısı ‘Süpürgesi Yoncadan’ da öyleydi mesela. Bu albümde de ‘Doktor Civanım’ var, onun düzenlemesi çok ilginç oldu, orijinaliyle alakası olmayan çok gaz ve elektronik bir şarkı dinleyeceksiniz.

altın gün-2

2018den 2023e kadar geçen 5 yıla 5 albüm sığdırdınız. Altın Gün’ün yaratıcı ve icracı yönünü besleyen şey ne? Motivasyonunuzu nereden alıyorsunuz?
Yine az önce bahsettiğim gibi canlı çalma zevki bize inanılmaz bir ilham veriyor. Biz çalmaya ilk başladığımızda Altın Gün’ün bu noktaya gelebileceğini hiç düşünmemiştik. En fazla Amsterdamda 2-3 konser veririz, bu müzikleri de bu şekilde canlı çalan neredeyse kimse yok” diyorduk. İlk 1 sene boyunca da hiç tekli bile çıkarmadık. Sonra talep olduğunu da gönce bir tekli mi yapsak?” dedik ve hikaye böyle başladı. Motivasyonumuzu da geliştiren şey tam olarak birlikte üretmek ve repertuvarımızı geliştirme isteği.

Sahne adrenalini yani?
Evet, evet. Biz zaten önce kendimiz eğleniyoruz o sahnede çalarken. Grup olarak bu şarkıları çalmayı çok sevdiğimiz için bu samimiyet konsere gelenlere de yansıyor, onlar da eğleniyor.

Bu 5 yıl içinde grubun kadrosunda da değişimler yaşandı ama Altın Gün, sound olarak da dinamizm olarak da çizgisini değiştirmedi. Bu uyumu nasıl anlatırsın?
Bizim burada müzisyen arkadaşlarımızdan oluşan bir kolektifimiz var ve hepimizin zevkleri de az çok aynı. Dolayısıyla bize yakın insanlarla bir aradayız. Zaten perküsyonistimiz Chris, daha önce de bazı konserlerde bizimle çalmıştı. Daha çok gitaristimiz Thijs, ekipte yeni sayılır. O da çok iyi ve zevk sahibi bir gitarist.

Pandemi öncesindeki eski normalde müziğe başlayan bir grup olarak eski düzen ile yeni düzen arasındaki farklılıkları nasıl anlatırsınız? Örneğin konser verme alışkanlıkları ya da albüm yaratım süreçleri gibi.
Kulağa tuhaf gelecek belki ama hiçbir temel farklılık yok. Ki bence bu biraz endişe verici çünkü aslında hiçbir şey eski düzenle aynı değil. Biz çok ağır bir şey yaşadık bence dünyaca. Ama sonra hiçbir şey olmamış, hiç pandemi yaşanmamış gibi bir anda eskiye döndük. Ama yaşandı ve bugün bile onun etkilerini hissediyoruz. Değişen bir şey yokmuş gibi davranılması da açıkçası bana her şey eski düzendeymiş gibi hissettiriyor.

Türkiyedeki ilk konserlerinizi hatırlıyorum, daha lokal mekanlardan büyüye büyüye devasa mekanları sold out şekilde doldurmaya başladınız. Seyircinizdeki büyümenin en temel faktösence ne?
Aslında 5 sene birçok grubun büyümesi için kısa bir süre. Genelde KEXP performanslarımızın bunda etkili olduğunu söylüyorlar. Bence dilden dile yayılan bir bilinirlik de söz konusu bu büyüme sürecinde. Çünkü biz bu 5 sene içerisinde çok fazla konser verdik, çok fazla sahnede yer aldık.

altın gün aşk

Sosyal medyanın büyümenizde etkili olduğunu düşünüyor musun?
Sosyal medya, bizim grup olarak pek de etkin yer aldığımız bir mecra değil aslında. Biz reklam, iş birliği gibi tanıtım kampanyalarıyla da uğraşmıyoruz. Birkaç klibin dışında klibimiz bile yok. Ama şimdi bir tane klip çektik ‘Doktor Civanım’a, İstanbul’da hem de, çok gizli bir lokasyonda. Muhtemelen deprem dolayısıyla mayıs ayına sarkacak gibi duruyor klibin yayınlanması.

2023te Türkiye turnesi gözüküyor mu? Daha doğrusu Türkiyedeki büyükşehirler dışında talep alıyor musunuz?
Evet, Türkiye turnesi yolda! Şu an tarihleri kesin vermem mümkün değil tabii ama sonbahar gibi Türkiyeye geliyoruz. Ben ayrıca Türkiyenin birçok şehrinde konser vermek istiyorum ama bu bir tek bizim istememizle olmuyor maalesef. Umarım biraz daha kapsamlı bir turnede yer alabiliriz.

Üretim ve fikir yaratma konusundaki hızınızı iyi bildiğimizden sormadan edemeyeceğim, Aşktan sonraki adımınız belli mi? Yeni projeleriniz hakkında bir şeyler söylemek ister misin?
Ben aslında şarkı yazarıyım ama Altın Güne yeni şarkı yazmak pek mümkün olmuyor. Çünkü çok spesifik bir grup. Ama şimdi Jasper ile birlikte 2 tane yeni şarkı yazdık. Jasper, birtakım groovelar yarattı, ben de şarkıya dönüştürdüm ve herkes aa bu çok Altın Gün şarkısı, hadi yapalım!” dedi. Yavaş yavaş 6. albüme de hazırlanmaya başladık yani. Mayısta stüdyoya girecekmişiz gibi gözüküyor.

Son olarak Dergy.com okurlarına ve Türkiyedeki dinleyicilerinize ne söylemek istersin?
Yarınlar çok güzel olacak, herkesi çok seviyoruz; biz bize yan yana olacağız her zaman.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR