Türkiye’de saykedelik müziğin en önemli ekiplerinden Baba Zula’yı Baba Zula yapan şarkılarla konuk ediyoruz.

Batıkan BAKSI / [email protected]

Erkin Koray, “uzayda bir elektrik hasıl oldu, bütün dünyayı kapladı ve biz de büyük bir şans eseri o elektriğe denk geldik” sözünü sarf edeli çok zaman oldu. 60’larda tüm dünyayı sarmaya başlayan saykodelik müzik, tüm kıtaları bir bir dolaşırken Türkiye’ye de uğradı. 1980’lerde biraz geri çekilmek durumunda kalsa da 1990’larla beraber yeniden dirilen saykodelik müzik, çeşitli müzik türlerine eklemlenerek yoluna devam etti. Kimisi rock müzikle birleştirdiği saykodeliği aynı 60’lardaki gibi icra ederken, kimisi de bu toprakların ezgileriyle birleştirip etrafındaki insanları da yanına katarak derdini anlatmayı tercih etti. Ancak kimse 25 yıl önce İstanbul’dan çıkacak bir grubun Türkiye’deki saykodelik müzik algısını baştan aşağı değiştireceğini tahmin etmemişti. Ben de bu yazımda bugün o grubun minik bir hikayesini anlatıp, daha önce hiç dinlemeyenler için bir “başlangıç listesi” hazırlamaya karar verdim. Yolu bir şekilde dünyadan geçen kainat yolcuları; işte karşınızda BaBa ZuLa!

londrababazula 2

BaBa Zula’nın hikayesi için önce 1980’lerin sonuna gitmemiz gerekiyor, zira her şey BaBa ZuLa’nın  kurucu kadrosunda yer alan Murat Ertel, Levent Akman, Emre Önel’in de bulunduğu ZeN ile başlıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde kurulan ZeN, 1970’lerin saykodelik rock müziğinden etkilenerek yola doğaçlama müzik yaparak koyulmuştu. 90’ların ilk yıllarını çıkardıkları çeşitli demolarla geçiren deneysel grup, 1994 yılında çıkardığı “Suda Balık” albümüyle daha geniş kitleler tarafından tanınmaya başlamıştı. 1996 yılında sinema tarihimizin en iyi filmleri arasında da gösterilen “Tabutta Rövaşata” filminin müzikleri için ZeN ile iletişime geçen Derviş Zaim, müzik tarihimize yeni bir grup katacağından da haberdar değildi. Sırf bu film için ZeN’den ortaya çıkan Murat Ertel, Levent Akman ve Emre Önel’in kurduğu BaBa ZuLa, ilk etapta filmin çekimlerinden sonra dağılmayı planlasa da durum tam tersine döndü ve ZeN, müzikal kariyerine son verdi. ZeN’deki tarzına göre daha yalın ve minimal bir çizgide ilerleyen BaBa ZuLa, tıpkı ZeN’deki gibi doğaçlamaya da büyük ağırlık verdi.

baba zula ozel dosya

Elektro bağlamayı deneysel şekilde kullanarak geniş kitlelere de sevdiren grup, müziğini “uzay yolu oryantal müziği” olarak tanımlasa da bana göre BBZL’nın tarzını net bir tür ile sınıflandırmak çok zor. Zira ben ne zaman kendilerini canlı izlesem, o an ortak zaman dilimini paylaştığımızı düşünmüyorum. İşin en güzel yanı da, her canlı izleyişimizde farklı bir doğaçlamayla karşılaştığımız için grubun performansları her zaman ilk kez izliyormuş hissini uyandırmayı başarıyor. Onları ilk  kez canlı izlediğimde 15 yaşımdaydım ve gerçekten büyülenmiştim. 27 yaşımda izlediğimde hâlâ ilk günkü gibi heyecanlanıyorum!

Pandemi öncesinde çoğunluğu yurt dışı olmak üzere senede 100’e yakın konser veren BaBa ZuLa, neredeyse çoğu Avrupa konserini de sold-out olarak tamamlıyor. Yukarıda yazdığım gibi Türkiye’deki ve yurt dışındaki saykodelik müzik algısını tamamen değiştiren grubu dinleyenler için bir hatırlatma; bu zamana kadar hiç dinlemeyenler için de bir başlangıç listesi hazırladım. Aslında BaBa ZuLa hakkında anlatacak çok şey var ama o da bir başka yazıya kalsın. Yazıyı buraya kadar okuduysanız, şimdi de biraz müzik dinleme vakti!

Tavus Havası (1996, 2005, 2020)

Grubun şarkılarını sınıflandırmak ve bir liste yapmak benim için her ne kadar zor olsa da, gelin her şeyin başladığı 1996’ya gidelim ilk olarak. Tabutta Rövaşata’nın akıllara kazınan soundtrack’inde yer alan Tavus Havası, BaBa Zula tarihinde önemli de bir yer taşıyor. Grubun ilk çalışmalarından olan parça, 2005’te Fatih Akın’ın çektiği “Crossing the Bridge: The Sound of Istanbul” belgeselinde daha elektronik bir düzenlemeyle yer alırken 2020 yılında tamamı canlı şekilde çalınıp plağa kaydedilen “Hayvan Gibi” albümünde en son kendine yer buldu. Her dinleyişte omuzları sağa sola oynatan parça, listemizin ilk sırasında.

Çöl Aslanları (1999, 2020)


BaBa ZuLa’nın 1999 yılında “Üç Oyundan Onyedi Müzik” adıyla çıkardıkları albümlerinin 12. şarkısı “Çöl Aslanları” benim canlı canlı dinlemekten en hoşlandığım parçalardan. Bunun için de tercihimi 2020’de çıkan Hayvan Gibi’deki versiyonundan yana kullanıyorum. Zira orijinalinde iki buçuk dakika olan bu çalışma, canlı dinlediğimizde harika doğaçlamalarla 8 dakikaya dayanıyor, bize de müzik ziyafeti çekmek kalıyor!

 

Cecom (2003, 2005, 2017)

Gelelim, BaBa ZuLa dendiğinde grubu bilen bilmeyen herkesin aklına ilk gelen şarkıya. Kanadalı halk müziği sanatçısı Brenna MacCrimmon’ın sesi ve grubun hipnotik müziğiyle birleşen türkü, her versiyonuyla derinden etkileyen bir çalışma. Arkada duyulan deniz dalgalarının sesi, sakin sakin çalınan cura melodisi ve bendir vuruşlarıyla adeta uykusuz geçen bir gecenin sabahını hissettiren Cecom; Fatih Akın’ın “Crossing the Bridge” belgeselinin de kapanışını yapan performansta bir kez daha kulağımıza çalınmıştı. İstanbul’un bir akşamüstü vaktinde boğazın tam ortasında canlı canlı çalınan parçanın bu versiyonu hâlâ beni en çok etkileyen versiyonlardan. Son olarak 2017’de çıkan XX albümünde de yeniden düzenlenen şarkı, bir dinleyenin tekrar başa alıp dinleyeceği işlerden.

 

Biz Size Aşık Olduk (2003, 2017)


BaBa ZuLa, albüm çalışmalarının dışında film ve dizilere yaptığı müziklerle de meşhur. 2002 yılında başrolünde Beyazıt Öztürk, Meltem Cumbul, Görkem Yeltan, İlker Aksum gibi isimlerin olduğu “Biz Size Aşık Olduk” dizisinin tema müziklerini yapan grup, dizinin jenerik müziğini de 2003 yılında çıkardıkları “Ruhani Oyun Havaları” albümü ile 2017’deki XX albümünde dinleyicisiyle buluşturmuştu. Üflemelilerin ön planda olduğu bu tema müziği, grubun alışılagelmiş oryantal tavrını da gösterdiği çalışmalardan. Eğer enstrümantal bir şeyler dinlemeye ihtiyacınız varsa “Biz Size Aşık Olduk” tam da size göre!

Özgür Ruh (2005)

Takvimler 2005 yılını gösterdiğinde BaBa ZuLa için çok önemli bir albüm raflarda yerini aldı. Grubun ünlü İngiliz dub müzik yapımcısı Mad Professor ile birlikte hazırladığı “Duble Oryantal”, BaBa ZuLa sevenler için de dillere pelesenk olacak birçok şarkıyı da peşinden getirdi. Konuk sanatçılarıyla da göz dolduran albümden seçtiğim ilk şarkı da “Özgür Ruh” oldu. Mehmet Güreli’nin sesinden dinlediğimiz şarkı “Sevişe sevişe azalmaz ki tendeki özgür ruh” diyerek insan ruhunun özgürlüğünü en iyi tanımlayan şarkılardan.

 

Sıpa (2005, 2020)


Şarkı listesini yarılamışken, aslında çoğunluğun Özkan Uğur doğaçlaması olduğunu düşündüğü bir şarkı var sırada. İnternette de hep 2005 yapımı Cennet Mahallesi’nde Beter Ali rolündeki Özkan Uğur’un söylediği sahneyle kendisine yer bulan “Sıpa” aslında bir BaBa ZuLa şarkısı! Özellikle Twitter’da bu performansla fenomenleşen şarkının 2020 yılında çıkan “Hayvan Gibi” albümünde yaklaşık 16 dakikalık bir enstrümantal versiyonla karşımıza çıktığını söylemeyi de unutmayalım.

Bir Sana Bir De Bana (2005, 2017)

Yukarıda BaBa ZuLa deyince akla ilk gelen şarkılardan birinin “Cecom” olduğunu söylemiştim. Ta ki “Bir Sana Bir De Bana” gelinceye kadar. Grubun 2005’te yine Brenna MacCrimmon ile kaydettiği şarkı, BaBa ZuLa’yı 7’den 70’e herkesle tanıştıran şarkı oldu. 2017 yılında çıkan XX albümünde Amerikalı grup Deleyaman’ın cover’ıyla bir kez daha dinlediğimiz şarkı, uzun yıllar boyunca da dinlenmeye ve söylenmeye devam edecek gibi gözüküyor.

Efkarlı Yaprak (2011, 2017)

Geldik benim dinlerken yeri ayağımın altından kaydıran bir çalışmaya! BaBa ZuLa tarihinde 2 farklı vokalle dinlediğimiz şarkılardan olan “Efkarlı Yaprak”, 2011 yılında çıkan “Gecekondu” albümünün 3. şarkısı. Makedonyalı vokal Elena Hristova’nın eşlik ettiği şarkı, asıl yükselişini ‘Diva Bebemiz’ Melike Şahin’li versiyonuyla gerçekleştirmişti. 2017 yılında çıkan XX albümünde kendisinden duyduğumuz Efkarlı Yaprak’ın yeni düzenlemesi, saykodeliği ayak uçlarımıza kadar hissettiren harika çalışmalardan!

Abdülcanbaz (2011)

Grubun diskografisinde dinlerken en çok eğlendiğim şarkılardan birisi de Abdülcanbaz! Murat Ertel’in dayısı “Turhan Selçuk’un ölümsüz kaleminden 60 yıldır süren resimli roman Abdülcanbaz”ın maceralarını dinlediğimiz şarkı, 2011 yılında dinleyicisiyle buluşan “Gecekondu” albümünün açılış şarkısı. Albüm versiyonunda oyuncu ve yönetmen Serra Yılmaz’ın da eşlik ettiği Abdülcanbaz, canlı performanslarında konser alanını ateşe veren parçalardan. Bazen uzay katlarında yaşantısını sürdüren Abdülcanbaz’ın en az onun kadar ünlü olan arkadaşları; Fettah, Gözlüklü Sami ve güzeller güzeli Cihanyandı Saliha ile yaşadıklarını konu eden çizgi roman, her konserde farklı hikayelerle karşımıza çıkıyor.


Haller Yollar (2019)

Benim için seçim yapmanın çok zor olduğu bir listenin sonuna geldik. Anlatırken birçok şarkının hatrı kalsa da finali BaBa ZuLa tarihinde en çok sevdiğim şarkılardan biriyle yapayım dedim. Esma & Murat Ertel imzalı sözleriyle Haller Yollar, 2019 yılında Glitterbeat etiketiyle çıkan “Derin Derin” albümünün ilk parçası. “Işık ile yol alırken, sevgiyi arayanlara; vazgeçmeyip savaşırken bekleyip kavuşanlara” seslenen şarkı; tipik bir BaBa ZuLa şarkısı. Günümüzdeki konserlerde hem Murat Ertel hem de Esma Ertel’in sesiyle can bulan Haller Yollar, dinlerken bağıra bağıra eşlik etmenize sebep olabilir!


Bonus: Kelebekler Kuşlar (2011, 2020)

Yakından takip ettiğim grupların her bir şarkısı benim için çok özel olduğundan gerçekten sıralama yapmam çok güçtür. 10 şarkıyı bitirmiş olsam da kendimi tutamayarak bir tane de bonus şarkı eklemek istedim. İlk olarak 2011’de “Gecekondu” albümünde dinlediğimiz ve grubun Nesîmî’den etkilenerek yarattığı Kelebekler Kuşlar’ın sakin bölümleri kuşların hareketlerini temsil ederken, hızlı bölümleri de kelebeklerin gökyüzünde salınışını simgeliyor. 2011’deki versiyona kıyasla 2020’deki canlı performansını tercih ettiğim parça, her BaBa ZuLa dinleyicisinin de başucu şarkılarından olmalı!

 

Geldik Dergy’deki ilk yazımın sonuna. Benim için farklı bir yazıydı, zira BaBa ZuLa beni her dinleyişimde heyecanlandıran gruplardan. Onların hikayelerine bir şekilde dahil olmak, ortaya koyduklarını dilim döndüğünce saykodeliğe meraklı herkesle paylaşmak beni çok mutlu ediyor. Bir sonraki yazıda görüşene kadar müziği hayatınızdan eksik etmeyin. Çünkü “dünyayı müzik kurtaracak!”