Ana SayfaÖzel DosyaFilmlerle Brad Pitt retrospektifi

Filmlerle Brad Pitt retrospektifi

Bugün vizyona giren “Bullet Train”in başrolü Brad Pitt’in sinema kariyerinde dönüm noktası olan filmleri inceledik.

Zeynep SİPAHİ / [email protected]

Brad Pitt retrospektifi yapma fikri aklıma düştüğünde, içimden onun rol aldığı filmleri sıralamaya başladım: “Seven”, “Fight Club”, “Meet Joe Black”, “The Mexican”, “Seven Years in Tibet”, “Babel”, “Snatch”, “12 Monkeys”, “12 Years a Slave”, “Once Upon a Time… in Hollywood”, “Inglourious Basterds”, “The Curious Case of Benjamin Button”, “Interview with the Vampire”… Eğer en iyi performansları üstünden böyle bir yazı kaleme alacaksam, bu konudan bir yazı dizisi çıkacağını fark ettim, çünkü rol aldığı ve hafızama kazınan o kadar çok filmi vardı ki işin içinden çıkmam mümkün değildi. Sonra şunu düşündüm, evet, yakışıklılığı yadsınamaz bir gerçek, yeteneği de keza öyle ama Brad Pitt‘i bugün Brad Pitt yapan sahip olduğu keskin zekası, sürekli kendini geliştirmesi, doğru işbirliklerini direkt tespit edebilmesi. Oyunculuğun yanı sıra yapımcı olarak da çok sağlam işlere imza attığını düşününce, en doğrusu Pitt’in kariyerindeki dönüm noktalarını tesit etmek ve bugün geldiği noktaya nasıl ulaştığını anlamak olacaktı. İşte yıldızının parlamaya başladığı o ilk günlerden bugüne Brad Pitt karşınızda.

“Thelma & Louise”

Yıldızının parladığı ilk film olan “Thelma & Louise”deki performansından bahsedeceğim ama bu rolü almadan önceki sürecine kısaca değinmek istiyorum, çünkü kendisi “hayallerimizi nasıl gerçekleştiririz” sorusuna ilham olacak bir isim. 1963’te Oklahama’da doğan ve Missouri’de büyüyen Pitt, üniversite eğitimini gazetecilik üstüne alıyor ve hatta reklam sektöründe sanat yönetmeni olma hayali kuruyor. Ancak okulda istediği başarıyı pek yakalayamayınca, filmlere olan tutkusunu gerçeğe dönüştürmek adına 80’lerin sonunda soluğu Los Angeles’ta alıyor. Oyunculuk eğitimi aldığı dönemde limuzin şoförü, nakliyeci ve bir restoranın maskotu olarak çalışıyor. Bu dönemde dizilerde küçük küçük roller almaya başlıyor ve çok kısa bir sürede, 1991’de, “Thelma & Louise”deki küçücük ama dikkat çeken rolüyle adını Hollywood’da duyuruyor. Bu filmde Pitt, Geena Davis‘in canlandırdığı Thelma karakteriyle yaşadığı bir gecelik ilişki ve çekici bir otostopçu olarak karşımıza çıkmıştı.

“Interview with the Vampire”

“Thelma & Louise”in ardıdan Brad Pitt, birkaç filmde daha rol aldı, bunlar arasında dramatik oyunculuğunu ortaya koyma şansını yakaladığı Robert Redford‘un 1992 yapımı “A River Runs Through It” filmi önemli bir yer tutuyor. Ancak Pitt‘in dünya çapında tanınmasını sağlayan film 1994’te vizyona giren “Interview with the Vampire” oldu. Bu filmde Tom Cruise gibi Hollywood’un önde gelen bir ismiyle başrolü paylaştı ve gerisi adeta çorap söküğü gibi geldi.

“Twelve Monkeys”

Hollywood’da rüştünü ispat eden Brad Pitt‘in “Interview with the Vampire”daki performansı üstüne o deli bakışlarını aklımızdan çıkaramadığımız “Twelve Monkeys”deki rolü, canlandırdığı karakterlerin ne kadar geniş bir skalada yer alabileceğinin kanıtı oldu. Terry Gilliam‘ın 1995’te vizyona giren filmi “Twelve Monkeys”, Pitt‘e hem ilk Oscar adaylığını getirdi hem de Altın Küre’de en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülüne layık görülmesini sağladı.

“Fight Club”

Pitt‘in neredeyse bütün hayatı sette geçmeye başlamıştı. Her yıl yeni bir filmin başrolü olarak kendisini izlemeye başldık. 1997’de “Seven Years in Tibet”, 1998’de “Meet Joe Black”, 1999’da “Fight Club”, 2000’de “Snatch” ve 2001’de hem “The Mexican” hem de “Ocean’s Eleven”da rol aldı. Bütün bu filmlerle ayrı ayrı ses getirmiş olsa da Chuck Palahniuk‘un aynı isimli kitabından uyarlanan ve David Fincher‘ın kült eserlerinden “Fight Club”, Brad Pitt’in kariyerindeki önemli dönemeçlerden biri oldu.

“Troy”

Brad Pitt’in o kadar iyi filmi varken, neden bu filmi listeye aldın diye sorduğunuzu duyar gibiyim. Haklısınız da 🙂 Her ne kadar Pitt‘in filmografisinde bayağı aşağılarda yer alsa da 2004 yapımı “Troy”un yakışıklı aktörün kariyerinde ayrı bir yeri var. Bu film, kendi yapım şirketi Plan B Entertainment’ın ilk işi ve haliyle Pitt’in aktör kimliğinin yanına yapımcılığı da eklediği dönemin başlangıcı.

“The Curious Cafe of Benjamin Button”

Kendi yapım şirketini kurduktan sonra hem yapımcılığını üstlendiği hem de kendisinin başrolde yer aldığı birçok filme imza attı. 2008 yılında Cate Blanchett’la birlikte kamera karşısına geçtiği “The Curious Cafe of Benjamin Button” tam 13 dalda Oscar’a aday gösterildi ve görsel efektler, makyaj ve sanat direktörlüğü kategorilerinde üç ödüle layık görüldü ama yine Pitt’in elleri boş kalmıştı. Bu kadar başarılı yapımlarda rol almasına rağmen tıpkı Leonardo DiCaprio gibi o da bir türlü Oscar heykelciğine kavuşamıyordu.

“12 Years a Slave”

Brad Pitt 2013’te vizyona giren “12 Years a Slave”le birlikte ilk Oscar ödülüne kavuştu, ancak oyuncu olarak değil, yapımcı kimliğiyle. Film sektöründeki 23’üncü yılında çalışkanlığı, kararlılığı ve tutkusundan asla vazgeçmemesi ile bunu en sonunda başarmıştı.

“The Big Short”

Pitt, yapımını üstlendiği filmlerde cast’ı daha da güçlendirmek ve daha da konuşulmasını sağlamak için kendisi de rol alıyor. 2015’te vizyona giren “The Big Short” da bunlardan biriydi. En iyi film dalında Oscar’a aday gösterilse de Tom McCarthy’nin “Spotlight”ı Akademi Ödülleri’nde ağır bastı ve en iyi film ödülünü o aldı. Brad Pitt sonraki yıllarda “War Machine” gibi filmlerde rol alsa da ağırlığı yapım tarafına verme kararı aldı.

“Once Upon a Time… in Hollywood”

Tarantino‘nun son filmi “Once Upon a Time… in Hollywood” filminde kader ortağı Leonardo DiCaprio ile birlikte kamera karşısına geçen Brad Pitt, en sonunda şeytanın bacağını kırdı ve Oscar’larda en iyi yardımcı erkek oyuncu ödülü kaptı. Bu filmdeki rolü ona aynı zamanda Altın Küre, SAG ve BAFTA’da da ödül kazandırdı.

Yeni filmi “Bullet Train” ile yeni bir Oscar kazanır mı bilmiyoruz ama onu izlemek büyük keyif, bundan eminiz. Margot Robbie ile başrolü paylaştığı ve 2023’ün ocak ayında vizyona girecek olan “Babylon” filmini ise sabırsızlıkla bekliyoruz.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR