Hilal Kaya ile uzun zamandır sürdürdükleri çalışmalarına Danimarkalı Aarhus Jazz Orchestra’yı da dahil ederek geçtiğimiz günlerde ‘Evliya’ adını verdikleri teklilerini yayınlayan Danimarkalı psikedelik grup Kalaha ile ufak bir sohbet gerçekleştirdik. Yeni albümlerini 3 gün boyunca konakladıkları Lundgaard Stüdyoları’nda sabahtan akşama dek canlı canlı çalarak kaydeden ve 13 Mayıs’ta yeni teklileri ‘Deva’yı da dinleyicisiyle buluşturacak olan grubun bugününe ve gelecek planlarına hadi gelin birlikte göz atalım.
Batıkan BAKSI / [email protected]
Öncelikle yeni tekliniz ‘Evliya’ hayırlı olsun. Şarkı için Aarhus Jazz Orchestra ile bir işbirliği de yaptınız, hibrit tarzınızı caz ile birleştirme fikri nasıl ortaya çıktı?
Emil: Teşekkür ederiz. Caz, Kalaha için her zaman önemli bir kategori. Müziğimizin temeline caz oturtmaya her zaman önem veriyoruz. Sadece ‘Evliya’da değil, yeni albümün tamamında da Aarhus Jazz Orchestra ile birlikteyiz.
Hilal: Caz, benim de zaten söylemeyi çok sevdiğim bir tarz. Kalaha‘nın sınırsız bir müzikal bakış açısı var. Ama temellerinde Afro Caz’ın etkisi büyük. Uzun zamandır Kalaha ile Türkçe çalıyor olmamız ve Big Band‘in de ilginç deneyimlere açık olması sonucunda böyle bir oluşum çıktı ortaya.
‘Evliya’nın yapım aşaması sizin için nasıl geçti? Şarkının 70’ler Anadolu popuna benzeyen çok yönü var, üretimi sırasında nelerden ilham aldınız?
Jens: Çatalhöyük kalıntıları ile okuduğumuz hikâyeler, ‘Evliya’nın müzik kısmını oluştururken bize ilham verdi. Temelinde heavy metal olan anadolu pop müziğine ikisinin karışımını yapıp böyle bir katkıda bulunmak istedik
Müzik endüstrisinin tekdüzelikten kurtulamadığı bu dönemde müziğinizi farklı türlerle kaynaştırmak size nasıl hissettiriyor?
Emil: Farklı müzik yapalım diye özel bir gayret göstermiyoruz. Ne zaman Kalaha için yeni beste yapsak bir şekilde değişik kültürlere ve kategorilere ait müzikler üretiyor oluyoruz. Ama uzun süredir anadolu pop/Türkçe psych müziğine yoğun ilgimiz var
Hilal: Kalaha‘nın önceki albümlerinde var olan enstrümantal çalışmalar, o zamanlar müzikte hiç karşılaşmadığım türdendi. Bir disiplin içinde, sınırsız bir müzik anlayışı vardı. Onların Türk müziğine yönelip beni bulması, benim de onların müziğine ayak uydurarak onlara yönelmem çok ilginç oldu.
Seri müzik üreten bir grupsunuz hatta pandemi döneminde bile durmadınız, yaratıcılığınız için sizi tetikleyen faktörler neler?
Emil: Birbirimizin üretimlerini çok dinliyoruz. Gruptaki her üye dünyanın farklı yerlerinde müzikler yapmış, dinlemiş kişiler. Pandemi sürecinde ise kayda kadar olan kısım hariç stüdyoya girmeden online bir şekilde çalıştık.
Hilal: Müziğin bana verdiği ilk his neyse, sözlerin çıkış noktası o oluyor. Bu yüzden müziği ilk dinlediğimde bana verdiği his, benim için en önemli faktör. Örneğin “Mystafa” albümündeki ‘Eymen’in müziğini ilk dinlediğimde, bana kibirli ama beceriksiz bir adamı çağrıştırdı. Sözleri yazmam 10 dakika sürmedi. Ve hatta o şarkı o yıl Danimarka’da Roots kategorisinde yılın en iyi şarkısı adayı oldu.
Takip ettiğim kadarıyla yoğun bir konser programınız var, bu koşuşturma ve seyircinizle iç içe olmak grup dinamiklerinizi nasıl etkiliyor?
Hilal: En sevdiğimiz şey canlı çalmak. Konserlerin yoğun olması bizi de birbirimize bağlıyor. Özellikle Türkçe çalarken insanların hem deli gibi eğlenip hem de “ne diyor acaba” diye meraklı gözlerle bakması çok hoşuma gidiyor.
Çoğunlukla Türkçe şarkılar yapmanıza rağmen Avrupa’da ilgiyle izleniyorsunuz, bunu neye bağlıyorsunuz?
Hilal: Anadolu pop, şu sıralar yurt dışında çok popüler bir müzik. İnsanlar nağmeli vokallere, Anadolu ezgili riff’lere ve ritimlere çok ilgi duyuyor. Değişik geliyor olmalı. Müzik okullarında verdiğimiz konserlerde öğrenciler gelip nağmeleri nasıl yaptığımı soruyorlar.
Neredeyse 10 yıla yakındır aktif olan bir grupsunuz ancak Türkiye’de Kalaha & Hilal Kaya’yı sahnede izleyemedik henüz. Yakın zamanda böyle bir planınız var mı?
Hilal: Bundan daha çok istediğimiz bir şey yok. Ama her şey bizim çok istememizle olmuyor tabii. Davet bekliyoruz. Yarın gelin deseler, gelir çalarız.
Önümüzdeki süreçte Kalaha & Hilal Kaya cephesinden yeni tekli ya da albüm çalışmaları gelecek mi?
Hilal: Yeni albümümüz 26 Ağustos’ta çıkıyor. O tarihe kadar tekli çalışmaları yayınlayacağız. 13 Mayıs’ta da ikinci tekli çalışmamız ‘Deva’ gelecek. Şimdiden söyleyeyim, en sevdiğimiz şarkılarımızdan birisi oldu.
Son olarak Dergy okurlarına ve Türkiye’deki dinleyicilerinize göndermek istediğiniz mesajlarınızı da duyalım 🙂
Hilal: Türkiye’ye gelip çalmayı ve kendimizi dinleyicilerimize daha yakından tanıtmayı çok istiyoruz. Yakın zamanda plaklarımız da Türkiye’de satışa çıkıyor. Umarım en kısa zamanda görüşürüz.