Ana SayfaÖzel DosyaSex and the City izlemek için 4 sebep

Sex and the City izlemek için 4 sebep

Hayatımızın bir parçası olan o kadar çok dizi var ki. Karakterler bir dizinin parçası olmaktan çıkıp arkadaşlarımız gibi oluyorlar. “Friends”, “How I Met Your Mother?”, “Seinfeld”, “Coupling” ve daha nicesi… Onlardan biri de kesinlikle “Sex and the City”. Hala izlemediniz mi? İşte izlemek için 4 sebep.

İpek ATCAN / [email protected]

1998 – 2004 yılları arasında 6 yıl boyunca dünyayı kasıp kavuran Sex and the City” dizisi birçok açıdan fenomen olmuştu. Dünyanın cazibe merkezi olan New York’ta geçmesi, karakterlerin birbirinden renkli oluşu, gay karakterlere yer veren ilk dizilerden olması ve bütün bunların yanında son derece cesur bir dizi olması onun sadece dönemin dizileri arasından sıyrılmasını değil, yıllarca süren ve hala devam eden bi popülariteye sahip olmasını sağladı. Hele ki benim gibi New York aşığı ve çocukluk hayali dergici olmak olan biri için Carrie (Sarah Jessica Parker) karakterini bir düşünün!

Bu popülarite öyle bir büyüyor ki “Sex and the City” sadece dizi olarak kalmıyor ve ardından 2 tane de dizinin devamı niteliğinde filmi de oluyor. Serinin üçüncü filmi yapılacakken Kim Cattrall‘ın yer almak istememesi sonucu film iptal ediliyor. Bunun üzerine “And Just Like That…” olarak tekrar ekranlara dönüyorlar. Ama Samantha’sız… Yarın Samantha‘nın 66. doğum günü. Hem onu kutlamış olalım hem de “Sex and the City” izlemek için sebeplerimizi bir gözden geçirelim…
Fakat öncesinde kendisi küçük, etkisi büyük bir haber de verelim; “And Just Like That…”in yeni sezonunda Aidan Shaw geri dönüyor!

Açık fikirlilik

Yazının başında da dediğim gibi, “Sex and the City”nin sınırsız mizah anlayışı, onu 1990’ların en devrimci dizilerinden biri haline getiriyor. Filmin dört ana karakteri, erkeklerle yaşadıkları iyi ve kötü deneyimler hakkında açıkça ve sansürsüz konuşarak, kadınların da seks hayatlarının olduğunu ve bu konuda konuşmaktan çekinmediklerini kanıtlıyor. Ve “Sex and the City” sadece birkaç yıl içinde birkaç nesil için gerçek bir seks el kitabı statüsünü kazanıyor.

1461672230 sex and the city cast3

Romantik ilişkileri ele alış şekli

“Sex and the City” pek tabii ki Carrie ve Mr. Big arasındaki bir aşk hikayesi aynı zamanda… İlk sezondan son sezona kadar bu romantizm, Carrie‘nin köşe yazılarının ve kitaplarının ana konusu haline geliyor. Çünkü dizinin lokomotiflerinden olan bu çalkantılı aşk hikayesi, ilk görüşte aşktan aldatmaya, seks ve bağlılık sorunlarına kadar ilişkileri çevreleyen olası her türlü konuyu içeriyor. Dizinin kadınlara aşk hakkında verdiği en güzel mesaj kendinizi sevdiğiniz sürece 20, 30 veya 40 yaşında olmanızın, çift veya bekar olmanızın bir önemi olmadığıydı. (buraya bir kalp emoji’si iyi giderdi!)

545 uplimg

Moda algısında büyük rol

Zevkler ve renkler elbette ki tartışılmaz ama “Sex and the City”nin kostümlerinin bir harika olduğu tartışmasız bir gerçek. Özellikle de Carrie Bradshaw karakterinin kıyafetler muhteşem değil de nedir? Öyle ki modası geçmiş birçok şeyi tekrar moda yapma gücüne sahip bir karakterdi. Özetle dizi, kostümleriyle modaya kesinlikle yön verdi.

SATC header

Dostluk gibi dostluk

Toplumda herkesin birbirine “kardeşim”, “bro”, “biraderim”, “ruh eşim” demeyi diline pelesenk haline getirdiği şu dönemde, dönüp de bakılası ve hatta üzerine düşünülesi bir dostluk örneği sergiliyor dizi. Yazının başında andığım diğer diziler için de bu kesinlikle geçerli. Köşe yazarı Carrie, aşkı arayan saf bir galeri sahibi Charlotte York, alaycı bir avukat olan Miranda Hobbes ve halkla ilişkiler yöneticisi, bir erkek delisi Samantha Jones… Charlotte‘un altıncı sezonda dediği gibi “Belki de kız arkadaşlarımız bizim ruh ikizimizdir ve erkekler sadece eğlenilecek insanlardır.”

s 01cca2da25dab4eab6a78f3c37d8280c457b0763.jpg

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR