Röportaj

Siyah Tavşan: “Dostlarımıza müziğimizle ev sahipliği yapıyoruz”

2017'den beri müzik dünyasında varlığını sürdüren progresif/alternatif rock grubu Siyah Tavşan ile yeni projeleri Tavşan Yuvası hakkında konuştuk.
Burak Soyer - 20 Aralık 2025
post image

2017 yılında yayımladıkları ilk albümleri “46” ile profesyonel müzik sahnesine adım atan progresif/alternatif rock grubu Siyah Tavşan, Zuhal Müzik iş birliğinde, kafa dengi müzisyen dostlarıyla bir araya gelerek “Tavşan Yuvası” adlı bir video serisi hazırlamaya başladı. Yezdan Rohat Köneş, Metehan Aras, Emre Can Tekinel ve Denizalp Şimşek’ten oluşan topluluğun ilk konuğu, elektronik müzikle Anadolu ezgilerini harmanlayan kahadirbartal oldu. Siyah Tavşan ve kahadirbartal’ın geçtiğimiz haftalarda dinleyiciyle buluşturdukları “Hakikat/Adalet” şarkısının videosu da “Tavşan Yuvası”nın ilk meyvesi olarak kayıtlara geçti. Biz de bu projeyi fırsat bilip grupla “Tavşan Yuvası” projelerini ve projenin ilk şarkısı “Hakikat/Adalet”i konuştuk.

“Tavşan Yuvası” projeniz nasıl ortaya çıktı? Sizi tetikleyen şey ne oldu?

Çevremizde çok fazla iyi müzisyen dostumuz olduğunu fark ettik ve daima sahnesini paylaşmaktan keyif alan bir grup olarak dostlarımızla bir araya gelerek neler yapabileceğimizi düşündük. Fikir de buradan çıktı aslında. Her ne kadar çok güzel bir sanatçı topluluğunun içerisinde yer alıyor olsak da iletişimimiz bir noktada belli bir eşiğe takılıyor. Bu eşiğin işlerimizin, çalışmalarımızın birbirine karışması ile aşılabileceğini düşündük. İletişimleri, dostlukları bir seviye ileri taşımak için de dostlarımıza müziğimizle ev sahipliği yaptığımız, onları güzelce ağırlayabildiğimiz bir alan yaratmak istedik. “Tavşan Yuvası” bu duygu ile ortaya çıktı.

Projenin ilk çalışması kahadirbartal ile gerçekleştirdiniz ve “Hakikat/Adalet” adlı şarkıyı yayınladınız. Nasıl bir araya geldiniz?

Aslında Bahadır ile yapacağımız iş onun hâlihazırda var olan şarkılarından bir tanesi üzerine olacaktı. Kendisi ile zaten çeşitli bağlantılar kurmuştuk ama bu iş özelinde birbirimizi tanıdıkça yapacağımız işin bir yorumdan daha fazlası olması gerektiğine karar verdik. İki taraf da demolarını, fikirlerini birbirine sunup paylaşmaya başladı ve ortak bir şarkı üretmede karar kılındı. Böylece “Hakikat/Adalet” için zeminimiz kurulmuş oldu. Sonrasında yavaş yavaş parça son hâlini aldı.

“Tavşan Yuvası”nın çıkış şarkısının “Hakikat/Adalet” olmasını, içinden geçtiğimiz dönemi hesaba katarsak bir tesadüf olmadığını düşünüyorum. Katılır mısınız buna?

Haklısınız. Öyle bir dönem ki belli korkular, düşünceler herkese bulaşmış durumda ve bunlardan kaçacak çok da yolumuz kalmadı. Aslında şarkının sözleri gündemden bağımsız olarak çok eski bir dönemde yazılmıştı ama herhangi bir işte kullanma fırsatı bulamamıştık. kahadirbartal ile aramızdaki müzikal mesafe bu tarz bir şey denememiz için bize büyük şans verdi. Biz şarkı üzerine bir fikir birliğine vardığımız ve kompozisyonu tamamladığımız noktada gündem de bize yetişti. Böylece istemeden de olsa “Tavşan Yuvası”nın gündemle ilgili bir başlangıcı oldu diyebiliriz. Bu şekilde insanların duygularına ses olabilmiş olmak bizi mutlu etse de gönlümüzden geçen tabii ki gündem hiç böyle olmamasıydı.

Hakikat ve adaletin kavram olarak tartışılması belki binlerce yıldır sürüyor. Politik canlılar olarak bizler de daima bu kavramları tartışmak, bunlar hakkında akıl yürütmek zorundayız diye düşünüyoruz. Bu anlamda her gündemde, her çağda bu tarz bir işin anlamlı olduğuna inanıyoruz.

İki farklı tarzda müzik yapan müzisyenlerin bir proje etrafında bir araya gelmesini ve bunu da derdi olan parçalarla taçlandırmasını hem icracı hem de dinleyici açısından önemli buluyorum. Amacı olan işler çıkan projeler oluyor ve her iki tarafta da kolektif bir bilinç yaratıyor bence. Siz neler söylemek istersiniz?

İcracı tarafında bu tarz bir birliktelikte kurulan iletişim oldukça derin oluyor çünkü iki taraf da kendi içinde ötekine dair yanlarını düşünmek ve bunlar üzerine çalışmak durumunda kalıyor. Bu anlamda oldukça özel bir deneyim olduğunu söyleyebiliriz. Dinleyici için de beklenmedik bir ürünle karşılaşıldığı ve sanatçılara dair daha önce görülmemiş tarafların ortaya çıkması bakımından bunun perspektifi genişleten bir tarafı olduğuna inanıyoruz. Bu konuda çok haklısınız.

Parçanın derdi olmasına gelecek olursak da bizce kimi konularda medya ve hâkim kültür sebebiyle bazı düşünceler dile gelmek için zemin bulamıyor, herkes kendini biraz kaybolmuş ve yabancılaşmış hissediyor. Dinleyici tarafında da üreten tarafta da bu dile gelemeyen şeylerin dert edinilmesi ve üzerine bir şeyler üretilmesi insana güç veren ve dirayet kazandıran bir şey olsa gerek. Üstelik bunun birden çok sanatçı tarafından kotarılıyor olması bu duyguların geçerliliğini de vurguluyor diye düşünüyoruz. Bu anlamda hem kendimizi ifade etmiş olmak hem de duygularımızı paylaşan insanlara ses olmuş olmak bizim için büyük bir şükür meselesi.

Şarkının en vurucu yerleri “Hakikat yoksa/Sözlerim var”, “Adalet yoksa/ellerim var” sözleri. Bunları biraz açabilir misiniz?

Tabii ki. Burada vurgulamak istediğimiz şeyin arkasında koca bir tartışma var. İnsanlar düşünmeye başladığından beri “hakikat” ya da “adalet” gibi doğada sadece insanı ilgilendiren şeylerin nesnel gerçekliğinin olup olmadığı hep bir tartışma konusu olmuş. Kimileri bu soruya “evet” kimileri de “hayır” demiş tabii ki ama bizce tartışmanın en önemli yanı bu kavramların gerçeklikte karşılığı olup olmadığı değil de niçin ortaya çıktığı.

“Hakikat” ya da “adalet” olmayabilir, kültür içi her şey insan uydurması olabilir tabii ki ama bu durum bu kavramlara ihtiyacımız olmadığı anlamına gelmiyor. İnsan kurgusu sonucu doğmuş her şey gibi bu kavramlar da yeniden tanımlanabilir, yeniden düşünülebilir. Eğer “hakikat” de “adalet” de kaybolmuş gibi görünüyorsa, tüm zeminler kayganlaşmışsa ve tüm tanımlar anlamsızlaşmış gibi görünüyorsa kişi buradan çıkma yetisini kendinde taşıdığını hatırlamalı. Nesnel doğruluk olmasa da doğruluğa inanmak, onu bir anlamda “yaratmak” ve adaleti işler hâle getirmek, bunun için dünyayı değiştirmek, dünya içinde aktif rol almak bizim en temel olanaklarımız arasında yer alıyor. Bu sözleri zikretmekteki amacımızı, bu basit olguları hatırlatmak, bu olanaklarımızın altını çizmek diye düşünebiliriz.

“Hakikat/Adalet” çok değişken, alçalıp yükselen, enstrümantal olarak da çeşitliliği yoğun olan bir sound’a sahip. Biraz kaotik olarak da niteleyebiliriz sanırım. Bunun şarkının niyetiyle bir ilgili var mı?

Bu sorunun tek ve kısa bir cevabı var: “Evet”. Şarkıyı üretirken farklı üretim geleneklerine sahip sanatçılar olmamızın ve tabiri caizse müzikal anlamda birazcık şımarmamızın da etkisi var tabii ki. Bunu bir kenara koyacak olursak işin sonunda üslup olarak içimize sinen bir iş çıktı. Nitekim şarkının zirve noktasına kadar dinleyiciyi bize güvenmeye ve müziğe bırakmaya mecbur kılmak ve tam teslim olmuş anında parçanın mesajını ortaya çıkarmak dinleyici açısından özgün bir deneyim diye düşünüyoruz. Ayrıca parça konusu gereği birçok duyguyu birlikte barındırıyor; öfke hüzünle, dinginlik kaosla anlam kazanıyor.

Son olarak “Tavşan Yuvası”nın devamında bizleri neler bekliyor? 

“Tavşan Yuvası”nın devamında, pek çok müzisyen dostumuzu ağırladığımız ve onların şarkılarını “Siyah Tavşanca” yorumladığımız içerikler var. Şarkılara hakkını vermek istediğimiz için en az 2-3 ay aralıkla insanlara sunacağız. Bizim için de yeni bir albüme giriştiğimiz bir döneme denk geldiği için bu projeyi tam ana odağımıza almadan ama hakkını vermekten de geri durmayarak önümüzdeki sene içinde çeşitli iş birlikleri ile yürüteceğiz.

İlgili Yazılar
Development by Bom Ajans