Özel Dosya

The Favors: Bu ikili bize büyük bir iyilik yapıyor

Sinematik, zamansız ve samimi bir albüm “The Dream”. Finneas ve Ashe’in ruhlarının derinlerinden çıkmış hikayelerden ve dünya bu kadar karmaşık bir hale gelmeden önceki nahifliği hatırlatan melodilerden oluşuyor. Tekrarının olmaması ihtimali onu daha da değerli kılıyor.
Editör - 14 Ekim 2025
post image

The Favors, Billie Eilish’in ağabeyi ve şarkılarının hem söz yazarı hem de prodüktörü olarak tanıdığımız Finneas (Finneas O’Connell)  ile Amerikalı şarkıcı, söz yazarı Ashe (Ashlyn Rae Willson)’ın yeni müzikal projesi. “The Dream” isimli albümlerini Eylül 2025’te yayınlayan ikili yıllarca süren arkadaşlık ve birlikte üretme pratiklerinin ardından; “neden bir grup kurmuyoruz?” diyerek The Favors’ı hayata geçirdi. 

The Favors, Ashe ve Finneas’ın yaratıcı vizyonlarını birleştirirken onlara davulda David Marinelli ve gitarda Ricky Gourmet eşlik ediyor. Grubun kuruluş aşaması gizlilik içinde gerçekleşti. Grubu kurarlarken ne menajerleri vardı ne de plak şirketleri. Bu sayede son derece özgür bir üretim süreci yaşadıklarını söylüyorlar. Üretim aşamasında sürdürdükleri bu gizlilik bir yana, grup üyeleri fan’larının merakını uyandırmayı ihmal etmediler. Yılın başında birlikte kurdukları “Weshouldmakeaband” isimli instagram hesabını, iş birliklerini açıkladıktan sonra “Wearethefavors”a dönüştürdüler.

https://www.instagram.com/p/DKZ4ZhFuIW2/?utm_source=ig_web_copy_link&igsh=MzRlODBiNWFlZA==

Müzikal Stil ve Tematik Yapı

“The Dream”in yapısı geleneksel bir albüm anlatısı gibi düşünülmüş -giriş, gelişme, “climax” ve sonuç hissiyatı albümün tamamını dinleyene hemen geçiyor. ‘Restless Little Heart’ gibi 55 saniyelik kısa bir aşk güzellemesiyle albüme giriş yapılırken; ‘Home Sweet Home’ gibi yüksek enerjili, hüzünlendiren değil dans ettiren bir ayrılık hikayesiyle albümün sonuna varılıyor. Canlı performaslarında ikilinin bu şarkıda gerçekleştirdikleri dansın videosu sosyal medyayı fethetmeyi çoktan başardı.

Bununla beraber albümün tamamı yayınlanmadan önce 3 single dinleyenlerle buluştu. İlk single ‘The Little Mess You Made’, 6 Haziran’da yayımlandı. Bunu ‘The Hudson’ (11 Temmuz) ve ‘Times Square Jesus’ (13 Ağustos) single’ları takip etti. ‘The Little Mess You Made’ 17 milyon Spotify dinlenmesiyle albümün taşıyıcı şarkısı olacağa benziyor. İkinci single ‘The Hudson’ ise 8,7 milyon kez dinlenmiş.

Albümün geneli alternatif / indie rock / pop tınılarına sahip; canlı enstrüman kullanımı albüme retro bir hava ve sıcaklık katıyor. Ashe’in samimi ve duygu yüklü vokali, Finneas’ın yumuşak vokal tarzıyla birleşip bu sıcaklığa katkıda bulunuyor. İkilinin öyle bir uyumu var ki kimi zaman birlikte söyledikleri notalar tek kişinin ağzından çıkıyor hissi veriyor. Şarkılar ise hangi döneme ait olduğunu net bir şekilde ifade edemediğiniz bir nostalji taşıyor.

“The Dream” aşk, kayıp, pişmanlık, ilişkilerin kırılgan noktaları, yalnızlık temalarında anlatılar içeriyor. Finneas ve Ashe hayali karakterleri seslendiriyorlar şarkılarda. Ashe’in yarattığı kurgusal bir grubun iki üyesi olarak bazı şarkılarda özlemlerini anlatıyorlar, bazılarında öfkelerini haykırıyorlar. New York da en az grup üyeleri kadar varlık gösteriyor albümde. 4 şarkıda şehrin farklı noktalarına referanslar var: ‘Lake George’, ‘The Hudson’, ‘Times Square Jesus’ ve ‘Home Sweet Home’.

Albümün samimiyeti, düzenlemelerdeki detaycılık ve sunduğu duygusal yoğunluk övgüyü hak ediyor. Finneas ve Ashe’in kimyasal uyumu ise gözden kaçmayacak şekilde varlık gösteriyor albümde. Baştan sona birlikte söyledikleri ‘Moonshine’ bu uyumun doruk noktaya çıktığı şarkı. Tek tek çok etkileyici şarkılar olsa da hiçbiri kendi başına bir hit olmayacak şarkılar, albümün bütününde insana dokunan bir hikayenin yapı taşları haline dönüşüyor. Bu bakımdan bir konsept albüm olarak değerlendirilebilir.

Grup Temmuz ayında Londra Hyde Park’ta, Ağustos ayında Chicago’da gerçekleştirdikleri sürpriz canlı performanslardan sonra sadece 3 konser duyurdu. Los Angeles, New York ve Austin’de gerçekleşen bu konserler grup olarak ne kadar başarılı olduklarının ve Finneas ile Ashe arasındak üst düzey uyumun birer takdimi oldu. Ama daha fazlası için de hayranlarının iştahını kabarttı.

The Favors’ın kalıcı bir birliktelik olup olmayacağı şimdilik belli değil. Kendi solo projelerini devam ettirmeye niyetleri olduğunu ve devamını düşünmeden sadece bu albümü yapmak için bir araya geldiklerini biliyoruz. Hem dinleyicilerden, hem de eleştirmenlerden aldıkları olumlu yorumlar belki grubun devamını sağlar kim bilir? Şimdilik bize düşen bu etkileyici hikaye anlatıcılığının keyfini çıkarmak. Ve devamı için umutlarımızı diri tutmak.

İlgili Yazılar
Development by Bom Ajans