Ana SayfaMüzikTürkiye’nin meydanlarında yankılanmış seçim şarkıları

Türkiye’nin meydanlarında yankılanmış seçim şarkıları

Meydanları tıklım tıklım dolduran kalabalıklar, şehir şehir dolaşan seçim otobüsleri, her tarafı kaplayan ve çoğu zaman tartışmalara sebebiyet veren parti bayrakları… Yeni bir seçim dönemine girerken meydanlardaki coşkuyu daha da körükleyen seçim şarkıları tarihimize biraz göz atalım mı?

Batıkan BAKSI / [email protected]

Seçim dönemleri beni her zaman çok heyecanlandırmıştır. Gazetecilik mezunu olduğum için de siyasete yakınlığımı her zaman korudum. Siyasal iletişimin de kitleleri yönlendirme bakımından en önemli iletişim biçimlerinden biri olduğunu hep düşündüm. Hele ki seçim dönemlerinde meydanlarda, sokaklarda, televizyon ve radyolarda duyduğumuz parti şarkılarına hep kulak kesilmişimdir, çünkü işin ucunda müzik var. Ve müzik, şüphesiz ki insan davranışlarını kökten değiştirebilecek bir güce sahip. Bu sebepten de genellikle her parti, seçmen profiline göre bir seçim şarkısı besteletip, meydanlarda bunu çalmayı tercih ediyor.

Yine bir seçim dönemine giriyoruz ve 14 Mayıs seçimleri, cumhuriyetin de 100. yılına denk geldiği için ayrı bir önem taşıyor. 6 Şubat’ta yaşadığımız ve tüm ülkenin gündemini bir anda değiştiren deprem felaketinin ardından bu yılki seçimlerde seçim şarkısı duyacak mıyız, bilmiyorum. Ama geçtiğimiz gün Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığının açıklanmasının ardından sosyal medyaya düşen bir “edit” videosunun fon müziği olarak Şebnem Ferah’ın 2015 yılında çıkardığı “Od” albümünün çıkış şarkısı ‘Birileri Var’ı duyduk ve bu çok büyük ses getirdi, “acaba mı?” da dedirtti. Bunun resmi bir çalışma olup olmadığını henüz öğrenemesek de bu tarz çalışmaların seçmen kitlesinin üzerinde nasıl bir etkiye sahip olduğunu da görmüş olduk. İşte şimdi buradan yola çıkarak seçim meydanlarında ve toplumsal etkinliklerde duyduğumuz şarkıların tarihine bir bakalım istiyorum. Hazırsanız seçim meydanlarına ışınlanıyoruz!

Meydanların ilk seçim şarkısı Türkiye İşçi Partisi’nden!

Başlıkta bahsederek sürprizini kaçırdım ama size Türkiye’deki ilk seçim şarkısının hangi partiye ait olduğunu sorsam kesin aklınızdan TİP’i geçirmezdiniz. 10 Ekim 1965 tarihinde gerçekleşen genel seçimlerde Türkiye İşçi Partisi, meydanlara sözleri Erdem Buri tarafından yazılan ve Doruk Onatkut Orkestrası bestesi olan Tülay German’ın seslendirdiği ‘Yarının Şarkısı’yla çıkmıştı. Türkiye’nin müzikli propaganda tarihini de başlatan TİP, 15 milletvekili elde ederek o yıl herkesi şaşırtan bir sonuçla meclise girmişti.

Unuttun bizi Süleyman”dan “Süleyman’dır yolun Zühtü”ye…

Siyaset deyince peşinden tabii ki siyasi hiciv de geliyor. Bunun en eğlenceli müzikli örneklerinden birisi de 1970 yılında Öztürk Serengil’in seslendirdiği ‘Unuttun Bizi Süleyman’ şarkısı. Çok bilindik ‘Unuttun Beni Zalim’ şarkısından devşirme sözlerle dönemin başbakanı Süleyman Demirel’e atıfta bulunan şarkı; vergileri, zamları, hayat şartlarını iğneleyici şekilde eleştiriyordu. Buraya kadar her şey çok normalken, 1977 yılında Öztürk Serengil’e yeniden bir siyasi şarkının içinde rastlıyoruz. 7 yıl önce eleştirdiği Süleyman Demirel’i bu sefer yücelten Serengil, komünistlere kanılmaması gerektiğini Adalet Partisi’nin seçim şarkısında ‘Komüniste Kanma Zühtü’ sözleriyle anlatıyordu.

“Sar kardeşim, kolunu boynuma…”

1970’ler, gençlik hareketlerine bağlı olarak sokak çatışmalarıyla birlikte toplumun barışa özlemiyle başlamıştı. Bu karanlık atmosferden çıkışı sağlayabilmenin yolunun yine sevgiyi yeşertecek şarkılardan geçtiğine inanılıyordu ki Bülent Ecevit’in başkanlığında yoluna devam eden CHP de Şenay Yüzbaşıoğlu’nun popüler şarkısı ‘Sev Kardeşim’i seçim meydanlarında kullanmayı tercih etti. Son derece pozitif sözler ve şenlikli müziğiyle meydanlarda yankılanan şarkı, CHP’nin yapıcı siyasetinin de göstergesi gibiydi. Tabii Ecevit de 70’lerin ortasından itibaren daha politik bir dil tercih etmiş, Kardaşlar’dan tanıdığımız Ünal Büyükgönenç’in seslendirdiği ‘Yeni Bir Türkiye Doğacak Bizden’ şarkısıyla 1977 seçimlerine katılmıştı. “Yeni Türkiye” kavramına da tarihte bu şekilde rastlamış oluyoruz ayrıca.

Cem Karaca şarkıları miting meydanlarında yankılanıyor!

1970’lerin ortalarından itibaren daha da sertleşen politik atmosfer, dönemin şarkıcılarının da söylemlerini etkilemeye başlıyor. Özellikle Cem Karaca’nın toplumsal eşitsizlikleri daha fazla dile getirmeye başladığı 70’lerin ikinci yarısında peş peşe yaptığı albümler ve çıkardığı şarkılar, siyasi mitinglerde kendisine bol bol yer buluyor. Dervişan ile 1976 yılında kaydettiği, adeta bir manifesto olma özelliği taşıyan 1977 çıkışlı “Yoksulluk Kader Olamaz” hem albüm kapağı hem de içindeki protest şarkılar dolayısıyla sol kesimin gözde albümlerinden oluyor. Ardından Karaca, vitesi daha da yükselterek Dervişan ile birlikte “1 Mayıs / Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini” 45’liğini çıkarınca tüm okları üzerine çekmeye başlıyor. Sarper Özsan’ın söz ve müziğini yaptığı ‘1 Mayıs’ bugün bile meydanlarda çalınırken orijinal sözlerini Bertolt Brecht’in yazdığı ‘Durduramayacaklar Halkın Coşkun Akan Selini’ toplumda büyük yankı uyandırıyor. Cem Karaca’nın Almanya’daki sürgün günlerinin de başlamasına sebep olacak protest şarkılar 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi’yle birlikte bir süreliğine rafa kalkıyor ve meydanlar boşalıyor. Ta ki 1983 yılına kadar…

“Tek ümidim her şeyim, Özal benim liderim…”

1980 darbesinin karanlığından yavaş yavaş kurtulmaya çalışan Türkiye, 1983 yılında yapılacak olan genel seçimlerle yeniden demokrasiye geçmeye hazırlanıyordu. Artık 70’ler bitmiş, sokaklardaki çatışmalar bitmiş, toplumun ayarlarıyla oynanmış ve yeni bir başlangıca hazırlanan Türkiye’de yeni siyasi figürler de ortaya çıkıyordu. Kurduğu partisi ANAP ile seçimlere katılan Turgut Özal, popülist bir siyasetçi olduğundan seçim propagandalarına da çok büyük önem veriyordu. Bunun için partisi adına hazırlattığı seçim şarkısı da TSM’den bildiğimiz ‘Arım, Balım, Peteğim’di. ANAP’ın logosunun arı ve petekten oluşmasına gönderme yapan şarkı, partinin başkanı Özal’ı da bol bol ön plana çıkaran lider odaklı bir parçaydı. Nitekim şarkı işe yaradı mı bilinmez ama Özal o sene başbakanlık koltuğuna oturdu; arabesk sevdiğini sık sık dile getiren Turgut Özal, 1987 yılındaki seçimlerde ise Tüdanya’nın ‘Seni Sevmeyen Ölsün’ şarkısının kendisine uyarlanan sözleriyle seçmen karşısına çıktı. Yine lider odaklı bir şarkıyla popülist bir siyaset izleyen Özal, bu seçimi de kazanmıştı.

Miting meydanlarında pop fırtınası esiyor!

Şunu söylemek çok doğru ki 90’ların kredisi bizde sonsuz. Politika ve toplumsal olaylar bakımından pek aydınlık günler olmasa da popüler kültürün tüm ülkeyi sardığı bu dönemde seçim meydanları da bu fırtınadan nasibini almıştı. 1991 yılında gerçekleşen genel seçimlerde ilk olarak ünlü reklamcı Jacques Séguéla ile anlaşan Mesut Yılmaz başkanlığındaki ANAP, ardından bir değişiklik yapıp Türker İnanoğlu ile çalışmaya başlayınca seçim meydanları da pop müzikle tanışmıştı. Halkta karşılığı (özellikle genç seçmende) olacağını düşünerek dönemin popüler şarkıları Sezen Aksu’dan ‘Hadi Bakalım’ ve Yonca Evcimik’ten ‘Abone’yi ANAP’a uyarlayan parti, dile takılan sözleriyle yine lider odaklı popülist bir iletişim sürdürmüştü. Bugün bile hala kulağımızda yankılanan şarkı, bence dönemin en eğlenceli seçim şarkılarından.

Peki pop şarkılar sadece ANAP’lı ’91 seçimleriyle mi sınırlıydı?” diyecek olursanız, tabii ki değildi. Popüler kültürün her köşeyi sarmasıyla birlikte SHP de o yıl, Akrep Nalan ile meşhur olmuş Adamo şarkısı ‘Car je veux’nün aranjesi ‘Karlar Düşer’i kullanmıştı. Pop furyası 90’lar boyunca devam ederken 1995 yılında DYP, İzel’in ‘Biz Hep Böyleyiz’ şarkısını ‘Haydi Türkiye’m İleri’ şeklinde değiştirerek kullanmış, ANAP ise yine İzel’in ‘Hasretim’ şarkısından devşirme “Oy Mesut, denizleri aş da gel kurbanın olam” sözleriyle meydanlara çıkmıştı. 90’ların sonuna yaklaşırken yeni bir milenyumu karşılamaya hazırlanan Türkiye’de siyasi iklim geriliyor, gerildikçe bu durum seçim şarkılarına da yansımaya başlıyordu. Mustafa Sandal’ın meşhur şarkısı ‘Bu Kız Beni Görmeli’nin 1999 yılında DYP tarafından Tansu Çiller’i öven sözlerle düzenlenmesinin karşılığında ANAP da dönemin ünlü pop şarkıcılarından bir koro kurmuş Ebru Gündeş, Serdar Ortaç, Ercan Saatçi, Çelik, Burcu Güneş, Ege gibi isimlerle ‘İşte Benim Türkiyem’ şarkısını meydanlarda çalmıştı. Ancak dönem değişiyor ve pop artık eskisi kadar rağbet görmüyordu. Nitekim bu atılımlar da meydanları coşturmaya yetmemişti.

2000’lerle birlikte yavaş yavaş partilerin kendi politikalarına göre, özgün şarkılar hazırlamaya başlaması seçim şarkılarındaki heyecanı da beraberinde azalttı. En azından artık dilimize dolanan bir seçim şarkısı yok. Belki de yazının başında bahsettiğim Şebnem Ferah şarkısının bir anlığına bu kadar popüler olmasının da sebebi budur. Mesela bugün bile özellikle sol tandanslı seçim mitinglerinde ve protesto yürüyüşlerinde hala Moğollar’dan 1996 çıkışlı ‘Bir Şey Yapmalı’ ya da Bulutsuzluk Özlemi’nin ‘Acil Demokrasi’ şarkılarını duyuyorsak, günümüz seçim şarkılarında da yeni bir heyecan gerekiyor gibi geliyor bana.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR