Ana SayfaEtkinliklerCI Bloom; çağdaş sanatın İstanbul odağındaki köprüsü

CI Bloom; çağdaş sanatın İstanbul odağındaki köprüsü

Çağdaş sanat dünyasının hareketliliğini İstanbul odağında buluşturan CI Bloom her geçen yıl işlevini ve sorumluluğunu artırıyor. Bu yıl üçüncü edisyonuyla sanatseverlerin karşısına çıkan organizasyonu katılımcı galeriler ve inisiyatiflerin de görüşleriyle birlikte ele aldık.

Uğur Ugan

Contemporary Istanbul tarafından düzenlenen ve Türkiye’de çağdaş sanat dünyasını kapsamlı bir şekilde buluşturan CI Bloom’un üçüncü edisyonu sanat izleyicileriyle buluşuyor. 24 Nisan ön izleme, 25-28 Nisan tarihleri arasındaki genel ziyaretçi programıyla Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu’nda gerçekleşen organizasyon Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki turizm ve ticaret merkezlerinin odağında olan İstanbul’u ve Türkiye’deki çağdaş sanatçıları ön plana çıkarıyor. Türkiye’deki çağdaş sanat galerileri ve sanatçıların, yurt dışındaki sanat fuarlarına katılımlarında devlet desteği eksikliğinden kaynaklanan zorlukları aşmayı hedefleyerek, yurt dışındaki koleksiyoner gruplarına ve basın mensuplarına Türkiye’nin çağdaş sanatını küresel ölçekte tanıtmayı amaçlayan CI Bloom bu yılki edisyonunda 24 çağdaş sanat galerisi, 5 kurum ve inisiyatifi bir araya getirerek 267 sanatçının 568 eserini gözler önüne seriyor.

Sanat pazarını canlı tutma ve izleyici kitleleri için gerek nitelikli gerek farkındalıklar yaratan bir platform sunma amacıyla işlev edinen sanat fuarları arasında Türkiye’de en dikkat çeken organizasyonlardan olan Contemporary Istanbul’un genç fuarı olarak sanat dünyasında yerini alan ve üçüncü yaşına giren CI Bloom bu yönüyle bahar aylarında hareketlenen İstanbul sanat piyasasında yeni bir soluk olma yolunda ilerliyor. Eş zamanlı olarak diğer sanat organizasyonlarına benzer takvimlere denk düşmesinin etkileri belki gelecek dönem sanat dünyası içerisinde değerlendirilebilecek organizasyon uluslararası koleksiyonerlerden genç sanatçılara sayısı Anadolu’da gittikçe artan yeni galerilerden bağımsız inisiyatiflere kadar geniş bir yelpazede bir platform sunuyor.

Yeni nesil sanatçıları ve sanat profesyonellerini bir araya getiren fuar bu yıl ilk kez Ankara’dan Bel’m art space, İstanbul’dan 10_12 galeri ve Briefly Art galeri ile birlikte Çanakkale’den inisiyatif Mahal’i yeni katılımcılar olarak sanatseverlerle buluşturuyor. Bunun yanı sıra bağımsız inisiyatifler olan Koli Art Space ve NOKS Art Space de yine fuara çeşitlilik ve alternatif bir bakış getiren yapılardan.

Fuarın gerçekleştiği LK Rumeli Salonları’nın alt katında ise Ahmet Said Kaplan’ın DECOL iş birliğiyle “Living Things” sergisi izleyicilere “canlılar” kavramını farklı ve etkileyici bir şekilde deneyimleme fırsatı sunuyor. Dijital sanat alanındaki unsurları izleyicilere taşıyan CI Bloom, 2019’dan itibaren CI’ın sürdürülebilirlik üzerinde yaptığı çalışmaların ışığında, uzun vadeli adımlar atmak amacıyla karbon ayak izi, atık yönetimi ve enerji tasarrufu üzerinde partnerleri ile kalıcı adımlar atmak amacıyla bir araya getirdiği uzman ekiple çalışıyor. Ayrıca DECOL’ün tasarladığı deneyim alanına Selectist iş birliğinde CI Bloom’la paralel olarak 26 Nisan Cuma ve 27 Nisan Cumartesi akşamları katılımcıları dijital sanat ve müzikle buluşturan bir etkinlik de olacak.

Borusan Otomotiv’in Türkiye distribütörü olduğu BMW ve LG OLED partnerliğinde düzenlenen CI Bloom üçüncü edisyonunda Türk Hava Yolları’nın iş birliğinde ve Pernod Ricard Türkiye’nin Host Partnerliğinde Türk çağdaş sanatının canlı ve sürekli değişen dünyası tüm katılımcı galeriler, inisiyatifler, kurumlar, sanatçılar, partnerler ve sanatseverler ile gerçekleştirilecek.

CI Bloom Direktörü Bike Çetinel; “Aslında bir köprü görevi görerek yurt dışındaki arenaya ulaşmayı hedefliyoruz”

Organizasyonun bu yılki taşıdığı misyonu ve fuarın ortaya çıkış amacını sorduğumuz CI Bloom Direktörü Bike Çetinel konuyla ilgili şunları söylüyor; “İlk etapta CI Bloom’un ortaya çıkış amacı pandemi dönemi gerçekleştiremediğimiz Contemporary Istanbul’da seyahat yasakları kalktıktan sonra Türkiye pazarına hitap eden lokal bir fuar gerçekleştirmekti. Daha sonrasında Türkiye’deki atmosfer iki farklı fuarın bir araya gelmesini ortaya çıkardı. CI Bloom’la beraber gördük ki daha sonrasında biz daha genç daha yeni bir fuar haline gelebiliriz. Bu yüzden de genç yeni çağdaş sanatçıları ve galerilerini araştırmaya başladık. Geçtiğimiz yıl Antalya’dan Diyarbakır’dan bulduğumuz birçok galerimiz vardı. Bu sene de üç genç çağdaş sanat galerimiz var ilk kez fuar tecrübelerini sağlayacak.”

Burada bir platform görevi görmeyi ve uluslararası arenaya açılmasını hedefliyoruz diyen Çetinel; “Çünkü Türkiye’deki çağdaş sanat galerilerinin tamamının yurt dışındaki fuarlara katılım zorlukları var. Sergi yapmaya ya da sanatçılarını yurt dışındaki recidency programlarına gönderme güçlükleri olduğunu biliyoruz. Yurt dışından getirdiğimiz uluslararası koleksiyonerler  ya da yabancı basınını da ağırlamamızla aslında buradaki platformu uluslararası arenaya taşımış oluyoruz. Türkiye’deki sanatçılarımızla röportaj yapabiliyor yabancı basın. Koleksiyoner gruplarımız koleksiyona dahil edebiliyorlar.  Bu sayede biz lokal olarak iç pazara hitap eden bir fuar olarak değil, aslında bir köprü görevi görerek yurt dışındaki arenaya ulaşabilmelerini sağlamayı hedefledik.” diyor. Bunu aslında Türkiye’nin gençliğini, dinamizmini  yeniliğini göstererek yaptık diye sözlerini sürdüren Çetinel; “Bu amaçla da genç sanatçıları ve galerileri daha sıklıkla göreceksiniz ve bunun sayısını da artırmak için çalışmaları da bütün sanat grupları, toplulukları, koleksiyonerleriyle ve partnerlerimizin de işbirlikleriyle geliştirmeye devam edeceğiz.” diye sözlerini sonlandırdı.

photo

Sanat Galerileri ve İnisiyatifler CI Bloom’u Nasıl Değerlendiriyor?

Bu yıl organizasyona katılan galerilere ise bu tip sanat fuarlarının işlevini ve kendilerinin fuara olan katkılarını sorduk. CI Bloom’a katılan bazı galeriler ve inisiyatiflerden aldığımız görüşler şöyle;

İrem Melis Küçük – Bozlu Art Project Galeri Sorumlusu

“CI Bloom görünürlüğümüzü artırmak için hep çok önemli bir noktada oluyor”

“CI Bloom aslında biz Türk galeriler için sanat ortamında bir adım öne çıkmak adına ve görünürlüğümüzü artırmak için hep çok önemli bir noktada oluyor. Her zaman fuarlar hem ziyaretçi açısından hem satış açısından başarılı geçiyor ve sanatçılarınızı koleksiyonerlerle buluşturmak için de çok önemli. Bu yıl yine sanatçılarımızdan Gamze Taşdan, Sinem Demirtaş, Kazım Karakaya, Murat Germen, Sara Baruh, Ali Alışır, Tülay İçöz bizimle beraber. Onların yeni dönem yapıtları da yine koleksiyonerlerle buluşuyor. Fuarı önemsiyoruz çünkü bizimle koleksiyonerlerin biraraya gelme noktası. Hem sanatçıların yeni yapıtlarının ortaya çıkması bizim kurum olarak daha da görünür olma açısından her yıl düzenli olarak katılımımızı belirliyor. CI Bloom’un katkılarıyla Türk sanatçıların dünya çapında görünür olması günden güne artıyor diye düşünüyorum.”

Baran Arslan Curoğlu – Brieflyart Kurucu Direktörü

“Çağdaş sanatın farklı disiplinlerinin bir arada sergilendiği bu fuarda yer almak bizim için güzel bir deneyim”

“Brieflyart Galeri olarak CI Bloom’a ilk kez katılıyoruz. Galerimizin yenilikçi ve dinamik misyon ve vizyonuna paralel olarak CI Bloom’un üçüncü edisyonunda Server Demirtaş’ın kinetik heykellerini sergilediği solo sergisiyle yer alıyoruz. CI Bloom, hem Türkiye’de hem uluslararası alanda önemli bir sanat etkinliği olarak öne çıkıyor. Çağdaş sanatın farklı disiplinlerinin bir arada sergilendiği bu önemli sanat fuarında yer almak bizim için güzel bir deneyim oluyor. Fuara hazırlanma süreci, CI ekibinin profesyonel çalışanlarının iş birlikleriyle son derece keyifli geçti. Galerilerin, sanatın ve sanatçının görünürlüğüne katkı sağlaması açısından tüm fuarları önemsiyoruz. Ziyaretçileri Server Demirtaş’ın hareketli heykellerini görmeye Brieflyart LK-14 Standı’na davet ediyoruz.”

Arman Ataseven – Galeri 77 Galeri Sorumlusu

Sanatçılarımızın yeni yaptığı ve henüz sergileyemediğimiz işleri göstermek için bir platform”

“Bizim için bu tip fuarlar şu anlamda çok iyi oluyor; her zaman galeriyi ziyaret edemeyen insanlar, koleksiyonerler, kişiler için çok güzel bir platform oluşturuyor. Böylelikle çok fazla insana eserlerimizi sunabiliyoruz. Sanatçılarımızın yeni yaptığı ve henüz sergileyemediğimiz işleri göstermek için de bir platform oluşturuyor. Bu bize ayrıca çok heyecan veriyor. Buraya gelip yeni bir işi gözler önüne serip insanları heyecanlandırmak, bizim duyduğumuz heyecanı paylaşmak, sanatçımızın yeni işlerini tanıtmak bizim için çok değerli oluyor. Contemporary Istanbul da çok eskiden beri yapılan çok köklenmiş bir fuar. O yüzden çok önemli bir platform bu anlamda. Birden fazla işin bir arada var olabileceği bir alana sahibiz. Türkiye’de gelişen ve gelişmekte olan birlikte daha da büyümeye başlayan bir sanat alanımız var. Fuarlar bu anlamda bizim kendimizi ve işlerimizi tanıtmak ve göstermek için çok güzel bir fırsat oluyor. Bizim çizgimiz çağdaşın ultra çağdaş olmayan tarafında biraz daha tekniğin öne çıktığı eserler görüyoruz. O yüzden bence bizim getirdiğimiz soluk burası için de farklı bir tarz oluyor. Kesinlikle çizgimizin biraz daha farklı olduğunu düşünüyorum. Bizim için iyi eserlerin onları takdir edecek insanlarla buluşması çok önemli.”

Özhan Kakış – Sanatorium Koleksiyoner İlişkileri ve İletişimi Yöneticisi

“Galerileri tek bir yerde görmek koleksiyonerlerin ve izleyicilerin galerilere gelme reflekslerini düşürdü”

“CI Bloom etkinliğini hem sezonun kapanışa gelmesi denk gelmesi sebebiyle seviyoruz hem de sezonu bütünlükçü bir şekilde bitirmemizi sağlıyor. Yıl içerisinde yerli ve yabancı çok fazla fuara katılıyoruz. Son fuarı da Clemens Wolf isimli bir sanatçımıza ayırdık. Fuarların her zaman en büyük etkisi ve aynı zamanda dezavantajı izleyicilerin galerileri tek bir yerde görmesi. Benim bu yıl fark ettiğim şey ise bu durum koleksiyonerlerin ve izleyicilerin galerilere gelme reflekslerini düşürdü. Koleksiyonerler ve genel izleyiciler İstanbul’da artık Art Show dahil 5 tane fuar olduğunun farkında oldu ve galeri ziyareti yapmaktan vazgeçtiler. Neredeyse artık 2 buçuk 3 ayda bir İstanbul’da bir fuar etkinliği oluyor. Doğal olarak da koleksiyoner oradan oraya galeri gezeceğime fuara gidip tek seferde hepsini görürüm diyor. Bu artık bizim için bir dezavantaj haline geldi. Tabii fuarda olmanın da avantajı başka. Onun için bunlar bizim için yeni bir soru işareti. Şimdi bunları değerlendirmeye başladık. Bu durum şu soruyu doğuruyor; bizim için galerilerin görevi ne oldu? Galeri mekanları sanatçının kendini ifade etmesi için çok önemli mekânlardı. Bu bence çok önemli bir soru. Galerinin kendi varlığını sorgulatıyor bu durum. Onun dışında fuar için yeni iş sergilemek de mümkün değil. Sanatçılar o kadar sık üretim yapamazlar. Sezonda neredeyse yurt dışı dahil 10 tane fuara katılıyoruz. Her yere aynı sanatçıları da götürmüyoruz. Tüm duvarları doldurmaktan ziyade işlerin ve sanatçının kendisini ifade edebileceği alanlar yaratmaya çalışıyoruz. Çünkü bizim için fuar dediğiniz yer amiyane tabirle bir panayır alanı değil bizim ‘white cube’müzden farklı olmayan bir alan. Burası için de küratöryel düşünerek seçkiler yapıyoruz. Bunun bize yeni getirdiği sorun ise galeri alanının ne olacağıyla ilgili. Genel olarak ise CI Bloom’un Lütfi Kırdar’da olmasından memnunuz. Çok daha temiz ve steril alanda. Birlikte olmaktan memnun olduğumuz için aslında olumlu yönlerine bakıp mutlu olmaya çalışıyoruz.”

Pınar Akalın – Muse Contemporary Sanat Galerisi Kurucusu

“Biz galeriler ne kadar uğraşırsak uğraşalım, fuarın ticari bir vasfı var”

“Biz CI Bloom’a bu sene ilk defa katılıyoruz. Katıldığımız için de çok memnunuz çünkü çok ‘compact’, düzenli az ama öz galerinin katıldığı bir fuar olarak görüyorum ben bunu. Biz çok zevkli hazırlandık ve güzel bir seçki yaptığımıza inanıyorum. Şöyle bir dolaştığım zaman diğer galerilerden de aynı hissiyatı aldım. Biz de 7 sanatçıyla katıldık. Kübra Doğu’nun heykellerinin çok ilgi çekeceğini düşünüyorum. Artem Martis son bir yıl da kendini oldukça ispatladı, onun dışında bizim çok sevdiğimiz Rus sanatçılarımız porselen ve çimentoyla çalışarak savaşa referans gösteren işleri var. Alea Pınar Du Pre’nin yeni eserleri var onlar da çok ilgi çekiyor ve çok da sevindiğimiz bir haber; Mehmet Sinan Kuran bizimle. O da bizim için çok güzel bir kazanç. Onun renkli dünyasını burada izleyicilere gösteriyoruz. Fuarlar bunlar için en önemli yer. Biz galeriler ne kadar uğraşırsak uğraşalım, her zaman sanatçıları ön plana çıkarıp onları temsil etmeye uğraşacağız ama bir fuarın ticari bir vasfı var. İnsanlar buraya geldiklerinde alım amaçlı geliyorlar. O da hem galerileri hem de sanatçıları mutlu ediyor tabii ki ticari anlamda fuarlar çok önemli.”

Hazal Özkan – 10_12 Galeri Kurucu Direktörü

“Genç bir galeri olarak bizim ilk CI Bloom katılımımızı temsil ettiği için çok kıymetli”

“CI Bloom’un bu yılki edisyonu için iki genç kadın sanatçıyla çalışıyoruz. Sinem Aran ve Hazal Özgür eserleri bu fuar için özel olarak ürettiler. Sinem seramik alanında çalışmalar yapıyor, Hazal tuval ve tül ile çalışıyor. Ayrı ayrı eserlerinin yanı sıra birlikte iş birliği içerisinde ürettikleri üç eser de ziyaretçilerle buluşuyor. Bizim ilk CI Bloom katılımımızı temsil ettiği için çok kıymetli bu bizim için. Burada birçok farklı insanla buluşmaktan onların yorumlarını ve görüşlerini almaktan çok memnunuz. Tabii ki sanat fuarları hem sanatçıların hem galerilerin kendilerini tanıtmaları ve çevrelerini geliştirmeleri, eserlerini geniş bir kitleye sunmaları hem yurt içinde hem yurt dışında bağlantılar ve ilişkiler kurmaları için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Bu yılki fuar da çok dinamik gözüküyor, genç sanatçıların ön plana çıktığını fark ediyorum. Fuarın da bu konuda çok büyük desteğini gördük genç bir galeri olarak hem de genç sanatçıları temsil ettiğimizden ötürü.”

Elçin Acun – Koli Art Space Kurucusu

“Bizim fuara kattığımız şey fuarın birazcık hijyenik kısmını yıkmak”

“Fuarlar bizim için görünürlük açısından çok önemli. Biz zaten Türkiye’de kâr amacı gütmeyen bağımsız bir yerdeyiz. O yüzden bizim tanınırlığımız için çok önemli çünkü fuarlara bir sürü insan geliyor. Bu yüzden fuara katılma gereği duyuyoruz. Bizim sanatçılarımız bağımsız sanatçılar olduğu için bağımsız sanatçıların da galeriler ve koleksiyonerlerle tanışması açısından çok önemsiyoruz. Zaten feminist ve queer bir alan olduğumuz için aktivist bir tarafımız da var. Bu yüzden de görünürlük önemli. Fuarın bize kattığı şey de tam olarak bu. Bizim fuara kattığımız şey de fuarın birazcık hijyenik kısmını yıkmak. Biz daha sansürsüz işler koyuyoruz çok fazla satış kaygımız olmadığı için kendimizi sınırlamadan daha özgürce alışık olunmayan işleri tercih ediyoruz. Fuarın çeşitliliğini artırmak açısından ticari bir yerden bakmayan bağımsız oluşumlar fuarın sanata olan inancını arttırıyor diyebilirim.”

Sera Sade – Galeri Siyah Beyaz Direktörü (Ankara)

“Biz bir Ankara galerisi olduğumuz için buraya geldiğimiz de görmediğimiz insanlarla da bir araya geliyoruz”

“CI Bloom’da olmak bizim için her zaman çok keyifli oluyor. Bir kere biz bir Ankara galerisi olduğumuz için buraya geldiğimiz de görmediğimiz insanlarla da bir araya geliyoruz. Bu bizim için çok keyifli. Bu yıl fuarda da galerinin temsil ettiği çok farklı kuşaklardan sanatçıları bir araya getirdik. Aynı zamanda bu sezon yaptığımız bütün 40’ıncı yıl sergilerindeki eşleşmelerinden de birkaç eser getirdik. Sezonu artık yavaş yavaş kapatıyoruz. Onu kapatmadan bir örnek olsun istedik. Fuarlar sanatçıların görünürlüğü açısından çok önemli. Bir galeride bir sergiyi kaç kişinin gezdiğiyle bir fuarı kaç kişinin gezdiği kıyaslanamaz. Fakat bunlar da tabii aynı anda çok fazla etkinlik olduğunda İstanbul bunu kaldırabilir mi, onu da herhalde biraz yaşayarak göreceğiz.”

Gülden Bostancı – Den Art Galeri Kurucusu (Antalya)

“Antalya’daki sanatçılar göz ardı ediliyor, o yüzden bizim İstanbul’a gelmemiz çok önemli”

“Den Art Antalya yaklaşık üç yıl önce kuruldu. Antalya’nın tek güncel sanat galerisi. Sadece Antalya sanatçılarını temsil ediyorum şu an. Güncel sanatın merkezi İstanbul olduğu için Antalya’daki sanatçılar göz ardı ediliyor, görünürlükleri olmuyor ve keşfedilmiyor. Ben de böyle bir misyon edinmek istedim onları burada İstanbul’daki büyük salona sunuyorum. Antalya’da koleksiyonerler çok az orada böyle bir alışkanlık yok. Yeni yeni başlıyorlar koleksiyonerliğe. O yüzden bizim İstanbul’a gelmemiz çok önemli. Burada koleksiyonerlerle ve basınla tanışıyoruz. O yüzden her sene gelmeye çalışıyorum. Bu benim üçüncü katılışım. Şimdiye kadar hep memnun oldum. Çok büyük katkısı oldu galeriye.”

Burak Topçakıl – Mahal Sanat Direktörü (Çanakkale)

“Çanakkale’den galerilere ve koleksiyonerlere ulaşamayan genç sanatçıları buraya dahil ettik”

“Biz Çanakkale’den bağımsız bir sanat merkeziyiz. Aslında bir galeri olarak değil de bir sanat inisiyatifi olarak CI Bloom’da yer alıyoruz. Mahal Sanat aslında ‘non-profit’ bir kuruluş. O yüzden biz daha çok komisyondan ziyade sanatçılar alsın kazansın ve aldıkları paralar onlara kalsın istiyoruz. Çanakkale Bienali’nin yapan inisiyatifiz aslında. Buraya gelirken de Çanakkale’den galerilere ve koleksiyonerlere ulaşamayan genç sanatçıları sergiye dahil ettik. Çanakkale’den 5 sanatçıyla geldik; Can Ünlü, Büşra Aydegün, Gökçe Kınay, Ayça Ay ve Berkin Gülten. Bunlar multidisipliner işler üreten sanatçılar. Biraz amacımız onları da -bu kelimeyi çok sevmiyorum ama- bu ‘pazar’a dahil etme ve biraz görünür kılma amacıyla aslında ilerledik.”

Sonuç itibariyle birçok galeri ve inisiyatife görünürlük sağlayan CI Bloom bu yönüyle gelecek yıllar dinamik bir işlev güdecek gibi görünüyor. Üçüncü yaşına giren organizasyon ismini aldığı hamisi Contemporary Istanbul’un bahar aylarına denk düşen mikro bir yansıması olarak bir buluşma platformu sağlıyor. Fakat son bir yılda art arda yeni sanat organizasyonları çıkaran İstanbul’da bu hareketlilik kompetatif bir yaklaşımla rekabetin dışında sektörel olarak ortak bir büyüme getirir mi önümüzdeki yıllar göreceğiz. Art Fair kavramının dünyadaki örneklerine benzer bir şekilde içerikle organizasyon alt yapısının örtüşmesi, katılımcılarına kapsamlı bir program sunması ve programın kentle uyum içerisinde kısa süreliğine bir sanatsal hareketlilik getirmesi sanırım herkesin temel beklentisi. Fuarların çağdaş sanat dünyasındaki misyonu bu yönüyle her geçen yıl daha da belirginleşecek gibi görünüyor.

BENZER İÇERİKLER

EN ÇOK OKUNANLAR

ÖZEL DOSYALAR